Ekonomistler sanayi üretimi verilerini değerlendirdi
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle son üç aydır düşüş eğiliminde hareket eden sanayi üretimi, haziranda beklentilerin üzerinde artarak pozitif bölgeye geçerken, ekonomideki toparlanmayla birlikte sanayi üretimindeki olumlu seyrin devam etmesi bekleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, haziranda arındırılmamış sanayi üretim endeksi yüzde 17,3, takvim etkisinden arındırılmış endeks ise yüzde 0,1 yükseldi.
Sanayi üretim endeksi haziranda aylık bazda ise yüzde 17,6 artış kaydederek, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ardından hızlı toparlanmanın devam ettiğine işaret etti.
SANAYİ ÜRETİMİNDEKİ GİDİŞAT SEVİNDİRİCİ
AA muhabirinin veriye ilişkin sorularını cevaplayan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, "Sanayi üretim endeksindeki aylık yüzde 17,6'lık artış oldukça umut verici. Verilere baktığımda en dip dönemin Nisan ayında yaşandığını ve artık bittiğini söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.
İçinden geçilen olağanüstü koşullar sebebiyle, verilere önceki yıl ile kıyaslamanın doğru olmadığını bildiren Arzova, ekonominin tekrar açılmaya başlamasıyla birlikte ekonomik verilerde yüksek oranlı artışların normal olduğunu, ilerleyen dönemde ekonomi tekrar çalışmaya başladığında şu an zıplamış görünen verilerin yataya doğru hareket ettiğinin görüleceğini aktardı.
Arzova, mayıstaki yükselişin yüzde 18 olduğunu hatırlatarak, "Sanayi üretiminde yatay seyrin başladığını düşünüyoruz. Zaten en kötüden çıkıldıktan sonra hep aynı ivme ile gidebilmek çok mümkün değil. Göstergeler kanımca, Kovid-19 sürecinden çıkışın V şeklinde değil de U şeklinde olacağını gösteriyor. Ancak yine de bunu söylemek için çok erken diyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi endeksinin alt kompozisyonuna bakıldığında sermaye malları ve imalat sanayindeki artışların sevindirici olduğuna dikkati çeken Arzova, ileri teknoloji malların üretimindeki yükselişin orta düşük malların gerisinde kalmasının ise düşündürücü olduğunu kaydetti.
Arzova, "Türkiye mutlaka ve mutlaka tüm kaynaklarını yüksek teknoloji ürünlerin imalatına yönelik olarak tahsis etmeli. Bu bir kez daha tüm açıklığı ile görülmekte." değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi üretimi verilerinin Ciro endeksinden ayrı düşünülmemesi gerektiğine değinen Arzova, değerlendirmesine şöyle devam etti:
"Hizmet ciro endeksi, Kovid-19 salgınından en çok etkilenen sektör olmasına karşılık yüzde 14,1'lik artışla haziranda yüzde 10,3 yükselen inşaat ciro endeksinden daha iyi bir performans göstermiş. Ancak yine de hem sanayi ciro endeksinin hem de ticaret ciro endeksinin gerisinde. Turizm sezonunun temmuz ve ağustosta artan etkisiyle gelecek dönem endeksler yükselişe geçebilir. Esas önemli olan Eylül ve sonrası hizmet ciro endeksindeki gelişmeler olacak. Kredi faizlerindeki yukarı yükseliş neticesinde inşaat ciro endeksinde ise gelecek dönemde artış beklemek pek gerçekçi olmayabilir. Ciro endekslerinde de bir yataya geçiş görebiliriz."
"ÜRETİMDE POZİTİF GELİŞMELER DEVAM EDEBİLİR"
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi ise, "Temmuz için ihracat, ara malı ithalatı, Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), kapasite kullanımı ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) gibi öncü göstergeler dikkate alındığında toparlanmanın devamı ile üretimde pozitif gelişmelerin görülmeye devam edileceğini düşündürdü." ifadelerini kullandı.
Haziran gerçekleşmesi ile ikinci çeyrekteki sanayi üretiminin geçen yılın aynı dönemine göre yıllık yüzde 16,8'e düşüşe işaret ettiğine dikkati çeken Bürümcekçi, "Bu ise, 2009'un ilk çeyreğinde görülen yüzde 22,3’lük rekor üretim daralmasının üzerine çıkılmadığını gösterdi. Söz konusu çeyrekte Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) daralması ise yüzde 14,4 olmuştu." değerlendirmesinde bulundu.
Bürümcekçi, sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izledikleri mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin mayıstaki güçlü yükselişin ardından haziranda da yüzde 17,6 ile bu trendine devam ettiğini, ancak henüz Kovid-19 salgını öncesi seviyelere ulaşılamadığını belirtti.
Sanayi üretimi verilerinin beklentilerden oldukça farklı şekilde gerçekleştiğini de vurgulayan Bürümcekçi, "Yıldan yıla çalışma günü farklılıkları nedeniyle takvim etkisinden arındırılmış ve arındırılmamış ham veri arasında belli aylarda önemli farklar oluşabilmektedir, iş günü sayısının geçen yılın belirgin üzerinde olması nedeniyle haziran verilerinde de bu etki gözlendi." değerlendirmesinde bulundu.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN