Ekonomistler Merkez'in faiz kararı için ne dedi?
Merkez Bankası, mart ayı PPK toplantısında beklentiler dahilinde faize dokunmadı. Ekonomistler, Merkez Bankası faiz kararını değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) bugünkü toplantısında, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8, gecelik marjinal fonlama oranı yüzde 9,25, gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 ve Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranı yüzde 12,75 seviyesinde sabit bırakıldı.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, TCMB'nin beklentilere paralel bir karar aldığını ifade ederek, TCMB'nin fiyatlama davranışları ve enflasyon ana eğilimine ilişkin risklere dikkati çektiğini söyledi.
Bürümcekçi, "Kurul, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyelerin fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğini belirtirken, bu doğrultuda para politikasında sıkı duruşun korunmasına karar verildiğini belirtmiştir. PPK'nın bu paragrafa 'ana eğilime ilişkin göstergeler katılık sergilerken, çekirdek enflasyonun yüksek seyrettiği gözlenmektedir' cümlesini metne eklemesi, bankanın enflasyona ilişkin temkinli duruşuna dikkat çekmektedir." ifadelerini kullandı.
Kurulun, sıkı duruşunu uzun süre koruyacağı sinyalini vermeye devam ettiğini belirten Bürümcekçi, "Ekonomik görünüme ilişkin değerlendirme önceki toplantıya göre değişmedi. Son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret ettiği ve iç talep büyümeye devam ederken dış talepteki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin sürmekte olduğu cümlesi aynen tekrarlandı." dedi.
Merkez Bankası'nın uzun süredir ek parasal sıkılaşma politikası uygulayarak ortalama fonlama maliyetini ve gecelik repo faizini yüzde 12,75 civarında koruduğunu ve TL’ye belli ölçüde destek verdiğini ifade eden Bürümcekçi, TCMB’nin bekleme sürecine devam edeceğini söyledi.
Mevcut yapının, yüzde 12,75 olan GLP faizini artırmadan ilave bir parasal sıkılaşmaya izin vermediğini vurgulayan Bürümekçi, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki dönemde enflasyon beklentileri yüksekliğini korur ve kur sepeti bazında döviz kurlarında yükseliş devam ederse bankanın, koridoru biraz daha genişleterek sıkılaştırma gereği de ortaya çıkabilir. Buna karşılık manşet enflasyon beklenenden güçlü geriler ve kurlarda daha sakin seyir izlenirse zaman içinde TCMB’nin ortalama fonlama maliyetini geriletebileceği beklentisi de oluşabilir. Ancak Merkez Bankası, acele etmeyecek ve enflasyon beklentilerinin iyileşip iyileşmediğini takip edecektir."
"ÇEKİRDEK ENFLASYONUN YÜKSEKLİĞİNE VURGU YAPILIYOR"
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da TCMB'nin bu yılın ikinci PPK toplantısında, beklentilere uygun olarak politika faiz göstergelerinde değişikliğe gitmediğini anımsattı.
Tokalı, yıllık enflasyonun, baz etkisinin de önemli desteğiyle geçen yılın sonundan itibaren düşüş eğiliminde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Enflasyonda gerek kalıcı olarak tek haneli seviyelere inme konusunda devam eden riskler gerekse küresel normalleşmede son dönemde gözlenen güçlenme eğilimi nedeniyle para politikasındaki sıkı duruşun korunduğunu görüyoruz. Geçen ayki notta dikkat çektiği mevcut seviyelerin yüksekliğine ek olarak, yeni yayımlanan notta, ana eğilime ilişkin göstergelerde katılığa ve çekirdek enflasyonun yüksekliğine vurgu yapılıyor. Faiz notunda, hakim olan enflasyon görünümüne ilişkin temkinliliğin bir nedeni olarak da büyümenin gücünü koruduğuna dair görüşün etkili olduğunu düşünebiliriz."
"NİSAN AYINDAKİ TOPLANTIDA DA TCMB'DEN SÜRPRİZ BEKLENMEYEBİLİR"
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Eda Karadağ ise TCMB'nin "ana eğilime ilişkin göstergeler katılık sergilerken, çekirdek enflasyonun yüksek seyrettiği gözlenmektedir" ifadesini metne ekleyerek, sıkı duruşunu korumaya devam edeceği mesajını yenilediğini söyledi.
TCMB'nin bu ifadeyle "enflasyonun düşeceğine yönelik beklentisinin zayıf olduğunu bir kez daha piyasalara yansıttığını" dile getiren Karadağ, şunları kaydetti:
"Bu hafta içerisinde, şubat ayı enflasyon rakamlarında da görmüştük. Baz etkisinden kaynaklı olarak manşet enflasyonda düşüş eğilimi devam ederken, çekirdek enflasyonun da yüzde 11’lerin üzerinde devam ediyor olması zaten TCMB’nin elini rahatlatan bir durum değil. Dolayısıyla bu rakamlar ışığında piyasalar, bugünkü karara yönelik bir beklenti içerisine girmedi. 18 Ocak tarihinden bu yana TL varlıkların performansına baktığımız zaman TL’nin dolar karşısında yüzde 1’e yakın, avro karşısında ise yüzde 2’nin üzerinde değer kaybettiği görülüyor. Ancak bu oynaklık geçtiğimiz yıla kıyasla daha sakin. Dolayısıyla TL’nin ocak ayından bu yana göstermiş olduğu fiyat hareketi de Merkez Bankası'nın sıkı duruşunu korumasını destekliyor."
Karadağ, önümüzdeki toplantıya kadar piyasalarda güçlü dolar algısı oluşmaması ve enflasyon rakamlarındaki iyileşme eğiliminin sürmesi durumda nisan ayındaki TCMB toplantısından da bugünkü gibi bir sürpriz beklenmeyeceğini söyledi.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN