Ekonomistler enflasyon rakamlarını değerlendirdi
Şubat ayında yüzde 0,48 artması beklenen TÜFE aylık bazda 0.81 arttı. Enflasyon yıllık bazda ise yüzde 10.13 oranında arttı. Beklenti yıllık yüzde 9.74 artması yönündeydi. Mart ayında görülmesi beklenen çift hane şubat ayında görüldü. Uzmanlar enflasyon rakamlarını yorumladı.
GÖZLER MERKEZ BANKASI'NDA
Eral Karayazıcı / Gedik Portföy Portföy Yönetim Müdürü
Şubat enflasyonunun beklentileri aşmasında ulaştırma fiyatlarının başrol oyuncusu olduğunu görüyoruz. Bu veri gerek borsa gerek tahvil gerek ise döviz cephesinde ölçülü negatif etki gösterdi ve önümüzdeki birkaç ay enflasyonda artışın süreceği yönünde bir piyasa algısı yarattı. Büyük bir sorun mu ? Bence değil. Major bir trend değiştirici olur mu? Hayır fiyatlamalarda etkisi limitli kalacaktır. Keşke ekonomimizin tek sorunu enflasyonun yükselmesi olsa.
Ancak yeniden düşüşe geçmesi de bir ihtiyaç. Bizim gibi ülkelerde enflasyonun yükselmesi kolay, aşağı çekilmesi zordur. İşte bu noktada da TCMB’nin karmaşık para politikasının bu ihtiyaca ne ölçüde ve ne hızla ilaç olacağı tartışma konusu olmaya devam edecek.
ENFLASYONDA YÜKSELİŞ DEVAM EDER Mİ?
Işık FX Başanalisti Gizmen Nalbantlı
Şubat ayı enflasyonu %10.13 ile Nisan 2012’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Mart ayında beklediğim çift haneye erken ulaştık. Aylık bazda %0.81’lik rakamın Şubat ayı için çok ciddi olduğunu söyleyebilirim. Şubat ayı tarihsel ortalaması %0.5 civarı. Çekirdek enflasyonda ise lehte baz etkisine rağmen %7.74’ten %8.56’ya bir yükseliş görüyoruz. Kur geçişkenliğinin çekirdek tarafta da etkili olduğunu görüyoruz.
Enflasyondaki yükselişin ulaştırma ve sağlık grubundan kaynaklandığı görülüyor. Gıda enflasyonundaki yükseliş ise son 4 ayın en düşüğünde. Ancak yıllık bazda gıda enflasyonu yükselmeye devam ediyor. Alkollü ve tütün grubu ise yıllık bazda %21.72 artış ile dikkat çekiyor. Son dönemde muayene ücretlerine ve ilaç fiyatlarına yapılan zamların etkisini görüyoruz.
Ulaştırma tarafında ise benzin fiyatlarındaki artış etkili olmaya devam ediyor. Yılbaşında ayarlanan yeni sepet kur geçişkenliğinden daha çok etkileniyor. Özellikle ulaştırma grubu burada önemli bir etkiye sahip.
Üretici fiyatlarına baktığımızda ise % 15.36 ile 2011 yılından bu yana en yüksek rakamı görüyoruz. Kurdaki yükseliş ile birlikte girdi maliyetlerinin artması fiyatlara yansıyor. Enflasyonu yükseltirken tüketimi baskılıyor. Giyim ve ayakkabı grubundaki düşüşten bunu görebiliyoruz.
Genel olarak enflasyondaki yukarı yönlü baskının devam ettiğini ve Mart- Nisan aylarında %11’e doğru yükselişin devam edebileceğini düşünüyorum.
Merkez Bankası’nın 16 Mart’ta yapacağı toplantı burada büyük önem taşıyor. FED’in Mart ayında faiz artış ihtimalleri %90 seviyesinde. Çok büyük ihtimal FED Mart ayında faiz artıracak. Toplantı tarihi ise 15 Mart. FED kararından 1 gün sonra Merkez Bankası’nın hem doların güçlenmesi hem de enflasyondaki yükselişi düşünerek ek sıkılaştırmaya gitmesi gerekiyor. Ancak bunu nasıl yapacağı önemli. Negatif reel faiz veren ülke olmamız TL’deki kırılganlığın temel sebebi. Merkez Bankası’nın politika faizinde artırım yapması gerektiğini düşünüyorum.
Kur tarafına baktığımızda ise enflasyon verisi sonrası yukarı hareketin devam ettiğini görüyoruz. 3.73 seviyesinin üzerinde günlük kapanışlar yukarı hareketin devam etmesini sağlayabilir. 3.69-3.70 bölgesi kısa vadede önemli destek olarak takip edilebilir. 3.73’ün üzerinde göreceğimiz kapanışlar bizi 3.75 ve 3.7750 seviyelerine kadar götürebilir.
SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞU DEVAM EDECEK
Enver Erkan / KapitalFX Araştırma Müdür Yardımcısı
Türkiye’de Şubat ayında tüketici fiyatları aylık bazda %0,81 artış gösterdi. Enflasyonda geçen yıla göre oldukça yüksek olan ve piyasa beklentilerini de bir hayli aşan aylık artışın etkisiyle beraber yıllık enflasyon artışı da %10,13’e yükseldi. Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden I göstergesi yeni düzenleme ve sepet ağırlıklandırması sonrası C olarak değişmişti. Bu gösterge de %8,56 seviyesine ulaştı. Üretici fiyatlarındaki artışta da maliyet baskısının ve kur etkisiyle güçlü artış eğiliminin sürdüğünü görmekteyiz. Bir önceki aya göre %1,26 artan üretici fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre de %15,36 artış gösterdi.
Hafta içinde açıklanan İstanbul Ticaret Odası verileri ılımlı bir enflasyon artışına işaret etmekteydi. Manşet rakamlara baktığımızda, her zaman enflasyona yukarı doğru etki yapan gıda enflasyonun Şubat ayında manşet enflasyon seviyelerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Yukarı yönlü etkiyi yapan kalemler ise %2,82 artış gösteren ulaştırma ile %1,18 artış gösteren konut olmuş. Giyim ve ayakkabıda mevsimsel etkilerle, ev eşyasında da ÖTV indirimi etkisiyle gerileme görülmektedir. Özellikle kur etkisi son dönemde enflasyon üzerinde çok yanıltıcı ve gecikmeli etkinin fiyatlara yansıyor olması, beklentilerden yüksek gelen rakamlarda rol oynuyor.
Enflasyon beklentilerini daha da bozacak derecede bir artış gerçekleştiğini belirtmek durumundayım. Gecikmeli kur etkisiyle Mart ayında çift haneye çıkmasını ve enflasyonun birkaç ay o seviyelerde kalmasını bekliyorduk. Bu beklenti bir ay erkenden gerçekleşti. Yıl içinde %11’e doğru gittiğini de görebiliriz. Yılsonunda ise enflasyonun %9,5 üzerinde gerçekleşmesini bekleyebiliriz. Tabii, ortalama kur seviyeleri arasında yıldan yıla oluşan fark bir etken olacaktır, özellikle ilerleyen aylarda TL tarafında da ilave değer kaybı görürsek, kur etkisi maliyetler kanalı üzerinden diğer aylarda da etkisini sürdürecek. Bu da yıl sonuna kadar enflasyonun yüksek seviyelerde, hatta çift hanelerde kalmasına sebebiyet verebilir. ÜFE’nin de bu noktada %15 üzerine gittiğini hatırlatmakta fayda var.
Merkez Bankası nezdinde de, sıkı para politikası duruşu devam edecek. Belki bir miktar daha ilave sıkılaştırmayı beraberinde getirebilecek bir enflasyon gelişmesi. Malum, kur önemli bir geçişken ve enflasyonu da yukarı iten başlıca etmen. TL’deki değer kaybı durdurulabilirse enflasyon da bir nebze olsun yumuşatılabilir. Bunun haricinde Fed de bir gösterge elbette ve 15 Mart’ta faiz artırma ihtimali çok arttı. USDTRY hareketinin ivmelenerek 3,75 seviyesine yaklaştığı görülmektedir. Beklentilerden yüksek gelen ve beklenen periyoddan önce çift haneye ulaşan enflasyonun etkisiyle beraber, Türk tahvil faizlerinde de kayda değer bir yukarı yönlü hareket gerçekleşmektedir. Bu kapsamda 10 yıllık tahvil faizi %11,15 seviyesine yükselmiştir. Biz 3,67’nin aşılması halinde 3,80 yolunun açılacağını önceden belirtmiştik, o marjın yarısına şimdiden gelmiş bulunuyoruz. 3,80 üzeri de görülebilir.
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN