Ekonomi uzmanları seçim beyannamesini yorumladı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin seçim beyannamesini bugün açıkladı. 100 maddeden oluşan beyannamenin önemli konu başlıklarından birini ekonomi oluşturdu. Uzmanlar, hükümetin orta gelir tuzağının farkında olduğuna işaret ederek, bundan sonraki gelişmelere Türkiye'nin komşuları ile olan ilişkilerinin önemli olduğuna vurgu yaptı
İşte uzmanların, Ak Parti'nin seçim beyannamesindeki ekonomi ile ilgili başlıklara ilişkin değerlendirmeleri:
‘NEDEN 13 YILDA YAPMADIN’
Hürriyet Dünyası yazarı Uğur Gürses: “İktidara talip bir partiye normal koşullarda taahhütlerini nasıl ve hangi mekanizmalarla bunu gerçekleştireceği sorulur. Ama 13 yıldır iktidarda olan ve yeniden buna talip olan partiye ’13 yıl neden bunu yerine getirmedin?’ diye sorulur. AK Parti’nin 'Yeni Türkiye Sözleşmesi 2023'deki sayılan maddeler güzel de, daha düne kadar bu maddelerde sayılanların bir bölümünde aksine eylemler olduğuna tanık olduk. Doğrusu ‘mutfakta başka biri mi var?’ diye sorasım var. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatı deniliyordu geçmiş beyannamelerde; daha dün basit bir ekonomi politikası eleştirisine linç edilen sivil toplum kuruluşu üyeleri örneği varken, fiiliyatta hukukun üstünlüğü askıda iken, bugün özgürlükçülük, demokratik süreçler, katılımcılık ve çoğulculuk idealleri anlatılarak; ‘ekonomik kalkınma ile demokratik hukuk devleti ilkeleri arasında doğrudan bir irtibat söz konusudur’ deniliyor.”
‘ORTA GELİR TUZAĞININ FARKINDA’
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Burak Arzova: “Yeni planlara göre, hükümet bence ihracattaki çarpık yapının farkındalar. Biz düşük değerli ürünler üretecek ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz. Ancak esas değer ileri teknoloji ve ileri teknoloji ürünleri. Hükümet aynı zamanda Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşeceğinden emin uzun vadede, bu yüzden kişisel geliri artırmaya yönelik adımlardan bahsediliyor. Asya ve Afrika’dan yatırım çekme konusundaki açıklamalara bakınca yeni cazibe merkezi olma yolunda adım atmak istiyorlar. Ancak bundan sonraki süreçte komşularımızla ilişkiler, bu bölgelerdeki gelişmeler etkili olacak. Önümüzdeki on yılık süreçte cazibe merkezi haline gelmek için farklı bölgelere açılmak lazım, hala batıdayız. Biz büyüme ve kalkınma konusunda Güney Kore’yi örnek almıştık. Güney Kore bunu insana yatırım yaparak başardı. Ancak açıklamalara yönelik henüz somut veri yok. Bu nasıl yapılacak? Eğitim sistemi nasıl gelişecek? Yüksek teknolojide hangi alana yatırım yapılacak? Yazılım var mı hangi teknolojik alanlara gidilecek?”
'YENİ BİR ŞEY GÖREMEDİM'
Hürriyet Dünyası yazarı Erdal Sağlam: Seçim yaklaşırken ilk beyannamesini açıklayan AKP oldu, bu hafta sonunda da CHP’nin beyannamesini göreceğiz. Halkın seçim beyannamelerinde yazılanlara tümüyle inandığını sanmıyorum. Ancak çok somut ve gerçekleşebilir vaadlerin etkisi olabilir diye düşünüyorum. AKP’nin söyledikleri içinde yeni bir şey göremediğimi söylemeliyim. Para Politikası, Merkez Bankası gibi vurgular, belli ki sadece içeriye ve dış piyasalara “sorun çıkmayacak” mesajı vermek için buraya konulmuş. Ancak herkes biliyor ki; AKP tek başına iktidar olduğunda hele Başkanlığa götürecek kadar milletvekili kazandığında bu sözlerin çoğu kadük kalmaya mahkum. Cumhurbaşkanı ve ekibinin hakim olduğu partide bu yazılanların olduğu gibi gerçekleşmesinin imkansız olduğunu, her şeyin tek başına yapılmak isteneceğini bu nedenle ekonomide de bağımsız hiçbir kurum kalmayacağını, oy verecek olanlar da, bence biliyorlardır. Aynen yazılı olan Başkanlık tanımıyla Cumhurbaşkanının kafasındaki Başkanlığın hiç de aynı şey olmadığını bildikleri gibi…
‘HUKUK DEVLETİ İLE KALKINMA ARASINDA BAĞ VAR’
Piri Reis Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç: “Yeni Türkiye sözleşmesi 2023 başlığı altında sayın Başbakan’ın açıkladığı şeyler, ülkemizin en önemli kriterlerine saygı göstermesi açısından güzel. Demokratik hukuk devletiyle kalkınma arasındaki bağ yabana atılamaz. Ama burada önemli olan 12 yıllık süreçte nereye varıldığı. Özgürlükçü demokrasi konusunda Türkiye ileriye gitti mi diye de sormak lazım? Bu 12 yıllık süreç içeresinde Türkiye hukuk devleti olmasında ileri gitti mi? Söylemekle iş olmuyor, önemli olan bunları uygulamaya koyabilmek. 2023’te Türkiye’nin en büyük 10 ekonomi arasına girmesi, bu perspektifte mümkün görünmüyor. Şu anda 17’inci ekonomiyiz ama 18,19’a gerileyebiliriz. 12 yıllık uygulama döneminde yasaklar azaldı mı arttı mı? Yolsuzluklar ve yolsuzluğu azaltma konusunda nasıl bir adım atıldı. Dolayısıyla tersi söylenemeyecek öngörüleri ne ölçüde uygulamaya konulacak ve ne ölçüde başarı gösterecek, bunu zamanla göreceğiz. İleriye doğru umut verecek bir uygulama 12 yılda görülmedi. Yaptıkları yapacaklarının göstergesi olacaksa, bu anlamda çok iyi bir geçmişleri olmadığı söylenebilir.”
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN