Ecevit: Kriz Tehlikesi Atlatıldı, Kısa Sürede Toparlanırız
Bilal ÇETİN;
Mali piyasalarda üç haftadan beri devam eden yangın dün itibariyle henüz tam olarak söndürülmüş değil ama artık kontrol altında. Günlerden beri yoğun bir mesai içinde ve oldukça da stresli anlar geçiren hükümet ve Başbakan Bülent Ecevit de dün itibariyle artık rahatlıyor. Kriz tehlikesi artık tamamen atlatıldı. Kısa sürede toparlanırız, piyasalar birkaç gün içinde yeniden istikrarlı günlerine döner umudundayım diyor Başbakan Ecevit. Ki zaten dün piyasalar da olumlu reaksiyon vermeye başlıyor. Faizlerdeki çılgınlık bir ölçüde duruluyor, borsa endeksi yükselmeye başlıyor. Ankara yaklaşık 20 günden beri ilk kez dün derin bir nefes alabiliyor. Kriz tehlikesinin atlatılmasında hiç kuşku yok ki Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası`nın olumlu yaklaşımlarının yanısıra ABD hükümetinin girişimleriyle G-7 ülkelerinin Türkiye`ye yardım için harekete geçmeleri de önemli rol oynuyor. IMF ek rezerv kolaylığı için düğmeye basmaya hazırlanırken, G - 7`ler grubu da etkin olduğu büyük ticari bankaları harekete geçirerek Türkiye`nin kısa dönemli yabancı kaynak ihtiyacı için asgari 2 milyar dolarlık bir köprü kredi olanağı sağlıyor. Bu iki gelişme günlerden beri yaşanan döviz kanamasını, yurtdışına sermaye çıkışını büyük ölçüde durduruyor.
Avrupa Bölüm Başkanı Michael Deppler başkanlığındaki IMF heyetiyle yapılan görüşmelerde önceki gece tam mutabakat sağlanıyor. Hükümet zaten programında olan ve gerçekleştirmeyi planladığı IMF`nin bütün koşullarını kabul ediyor. Bankacılık sistemiyle ilgili düzenlemeler konusunda yaşanan pürüzler de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu`nun önceki geceden itibaren düğmeye basmasıyla aşılıyor. Ardından önceki gece yapılan IMF`nin daraltılmış Yönetim Kurulu toplantısında Türkiye`ye genişletilmiş rezerv kolaylığı sağlanması yönünde prensip kararı alıyor. Bu yardımın miktarı 21 Aralık günü yapılacak olan IMF Yönetim Kurulu`nda kesinlik kazanacak. Ancak konuşulan miktar 10 milyar dolar. Şimdi bunun için Ankara`daki IMF uzmanları Hazine ve Merkez Bankası`nda hasar tesbit çalışması yapıyorlar. Bu çalışmalarda kriz nedeniyle yurtdışına çıkan sermaye ve Merkez Bankası`nın kaybettiği rezerv miktarı ile önümüzdeki günlerde olası döviz çıkışları da hesaplanarak ortaya çıkan toplam rakramın ek rezerv kolaylığı çerçevesinde Merkez Bankası`nın hesaplarına aktarılması planlanıyor.
Bu arada G-7`lerin girişimiyle sağlanması öngörülen köprü kredisi de 2001 yılı Ocak ayında Türkiye`nin hesaplarına geçecek olan 2 milyar dolar tutarındaki İş - Tim`in GSM ödemesi karşılığında verilecek. Bu dövizin çok kısa sürede Türkiye`nin hesaplarına geçebileceği belirtiliyor. Bu arada önümüzdeki dönemde Hazine`nin uluslararası sermaye piyasalarında borçlanmasında veya Türk bankalarının piyasa borçlanmalarında doğabilecek açığın da sözkonusu büyük uluslararası bankaların Hazine`ye verecekleri sendikasyon kredileriyle kapatılması planlanıyor.
Faiz lobisi sabotaj yaptı
IMF ile görüşmelerin olumlu bir noktaya gelmesi, ABD başta olmak üzere G-7 ülkelerinin yardım elini uzatmaları Başbakan Bülent Ecevit`i önemli ölçüde rahatlatıyor. Krizdeki son durumla ilgili olarak, Piyasalar bugün bir hayli duruldu. Ortalık yarından sonra inşallah daha da iyi olacak diyen Ecevit, IMF`den 10 milyar dolar mı gelecek? diye sorduğumuzda da şu yanıtı veriyor: Bugün yapacakları açıklamada rakam teleffuz ederler mi bilemiyorum ama verdikleri sinyal ve bizim beklentimiz çok olumlu... IMF`den somut ve yüklüce miktarda bir maddi katkı geleceği kesin. Ama biliyorsunuz ayın 21`inde IMF`nin Board (Yönetim Kurulu) toplantısı var, rakamı orada kesin karara bağlayacaklar. Onun için şimdiden bizim rakam açıklamamız doğru olmaz. Ama umutluyuz, umutlu bir beklenti içindeyiz... Bu arada, mali piyasalardaki dalgalanmanın başladığı ilk günden beri konuşulan büyük bir sermaye grubu ve bankası ile bir yabancı bankanın olumsuz girişimlerini, faizleri yükseltme ve hükümeti devalüasyon yaptırmaya dönük girişimleri olduğu iddialarını hatırlattıp, bu krizde bir tür sabotaj ihtimali olup olmadığını sorduğumuzda da şu net yanıtı veriyor Başbakan Ecevit:
Sabotaj girişimleri tabii ki oldu. Enflasyon lobisi, yüksek faiz lobisi bir punduna getirdi, bir fırsat bulduk diye düşündü ve harekete geçti. Çok olumsuz ve çok yanlış bir takım girişimlerde bulundular. Allahtan ülkenin ve ekonominin temeli sağlam olduğu için fazla bir şey olmadı, bu sabotaj girişimini yapanlar sonuç alamadılar. Ama ekonomimize bayağı ciddi bir hasar verdiler maalesef. Fakat bütün bunlara rağmen ben çok çabuk toparlanabileceğimizi umuyorum. Evet kriz tehlikesi atlatıldı. Mali sistemdeki dalgalanmalar da bazı ufak tefek ayıklamalar, sistem dışına çıkarma operasyonları olsa da zaman içinde tümüyle durulacak. Buna kuşku yok. Ancak acaba bu son gelişmeler uygulanan ekonomik programda, program hedeflerinde değişiklik yapılmasını gerektiriyor mu?
Hayır diyor Başbakan:
Şimdilik öyle bir şey düşünmedik. Buna gerek olduğunu da sanmıyorum. Ama bundan sonra bizim bazı ekonomik reformlarımızı daha hızlı uygulamaya koymamız ve bir an önce sonuç almamız gerekiyor. Zaten o yönde de adımlar atmıştık. Geciken bazı özelleştirme uygulamaları var, onları şimdi hızlandıracağız. Telekom kararı onun bir işareti olarak değerlendirilmeli. Telekom`un ardından Türk Hava Yolları özelleştirmesi gündeme gelecek. 2001 yılı yine ekonomide reform ve ağırlıklı olarak da özelleştirme yılı olacak... Evet kriz tehlikesi geçti. Ancak arkasında küçümsenmeyecek ölçüde ciddi bir hasar bıraktı. Şimdi artık bir yandan bu hasar tamir edilecek, diğer yandan da yaşanan bu olumsuzluklardan çıkarılan dersler doğrultusunda ekonomik reformlar hızlandırılacak. Bankacılık sistemi daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulmaya çalışılacak. (YENİ BİNYIL)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN