E- Dönüşüm Buluşması

Bugün Çırağan Sarayı`nda başlayacak ve elektronik iş içeriği ile ürün ve hizmetlerini bir arada sunacak `e-business 2000` zirvesi, e-iş ile bu dönüşümü gerçekleştirecek liderleri bir araya getirecek.


Bir yıllık bir projelendirme ve hazırlık sürecinin ardından, Türkiye`nin elektronik iş zirvesi `e - business 2000` bugün başlıyor. Elektronik ticarete ısınan Türkiye`nin, Internet devriminin bir iş yapma boyutu ile ilgili stratejilerinin ele alınacağı zirve konusunda Management Center Türkiye Genel Müdürü Alper Utku ile görüştük.

FF:Zirve fikri ne zaman ortaya çıktı?
Alper Utku: Bu projenin oluşması ve hazırlanmaya başlamasının yaklaşık bir yıllık geçmişi var. Bir yıl önce Türkiye, Internet devriminin etkilerini artan ölçüde görmeye başlamıştı. Internet, insanlar arasındaki ilişkilerde yeni bir kanal açınca, ticaret başta olmak üzere çeşitli süreçler de bu ortama taşınmaya başladı. Internet hızında yaşanan gelişmeler ve ortaya çıkan yeni olanaklar, süreçleri hızlandıran ve aralarında çok daha sıkı ilişkiler bulunan e - business`i ortaya çıkardı. Ticaret kısmı kar - zarar hesabına dayanırken, Internet üzerinde çalışma ayrı bir kültür ve ayrı yaklaşımlar gerektiriyor.

FF: Türkiye buna hazır mı?
Birçok Batılı ülke kadar hazır değil. Ama bu hazır olamayacak anlamına gelmiyor bu. Nedenini söyleyeyim: Internet üzerine süreçlerinizi taşımanız için öncelikle süreçlerinizi tanımlamış olmanız gerekiyor. Türkiye`de süreçlerinin tanımlaması aşamasında olan veya tanımlamış olan çok az sayıda şirket var. Ancak kalite akımıyla beraber birçok şirket iş süreçlerini ve bunlar arasındaki ilişkileri tanımlamaya başladı. Bunu yaptıktan sonra teknoloji sizin ilacınız oluyor. Aksi takdirde teknoloji sizin adınıza iş süreçlerinizi tanımlamakta yetersiz kalıyor ya da her şeyi teknolojiye bıraktığınızda onun belirlediği iş süreçlerine mahkum oluyorsunuz. Yazılımın belirlediği iş süreçleri, bazen sizin iş kültürünüz, çalışanlarınız ve müşterileriniz için en etkili ve verimli süreci oluşturmuyor.

FF: Bu süreçleri neler için tanımlamalı?
E - business, işimizi Internete ya da elektronik ortama taşımak demek. Bu, çalışanlar, onların bağlı olduğu süreçler, tedarikçiler ve müşterilerin etkileşiminin ve ticaretinin Internet üzerinden gerçekleşmesi demek. Pazarlama, satış, satın alma, yerine göre finans ve lojistik gibi süreçlerin Internet üzerinden gerçekleşmesi gerekiyor.

FF: Bunun sağladığı önemli faydalar var mı?
Özellikle satın alma ve lojistiğinizi Internet üzerine taşıdığınızda ciddi verimler elde ediyorsunuz. Bunlar kritik noktalar ancak beraberinde sizin tedarikçinizin süreçlerinin de Internet`e taşınabilir olması gereğini getiriyor. Bu bir uzun vadeli yolculuk; kalite olayında olduğu gibi. Türkiye bunu başaracak aynı şekilde ve biz bunun başlangıç noktasını oluşturmak için yola çıktık.

FF: Zirvenin hedef kitlesi kimlerden oluşuyor?
Şirket boyutu anlamında aradığımız özel bir profilimiz yok. Bizim için ilk kriter, iş süreçlerinin Internete taşınmasının hedefleniyor olması. Kurumsallaşmış olmanın, süreçler açısından önemi var. Yöneticiler anlamında ise, bu taşıma rolünü üstlenecek, bu yönde karar verme yetkisine ve proje yaratma yetkisine sahip üst ve orta kademe yöneticileri kapsıyor. Katılanlar, genel anlamda çağdaş bakışa sahip, şirketini yeni vizyonlara taşımak isteyen yöneticiler.

FF: Türkiye`de e - iş, var olan teknolojileri geride bırakacak hızda gelişebilir görüşü dile getiriliyor. Siz bu görüşe katılır mısınız?
Bir yıl önce olsa katılmazdım. Ama bugün itibariyle katılırım. Nedenini söyleyeyim: Türkiye`de belirli sektörlerin nabzını biz düzenlediğimiz konferanslarda ölçebiliyoruz. E - business konusunda zirve fikriyle ortaya çıktığımızda gördüğümüz ilgiden dolayı böyle olacağını hissettik. Hem tedarikçi tarafında hem de hizmet ve ürün alan firmalar tarafından bilinçli ve en üst düzeyde bir ilgi gördü. E - business, sadece teknoloji boyutuyla değil, her sektörü ilgilendiren boyutlarıyla yöneticileri çekti.


TÜRKİYE KUSURSUZ FIRTINA YAŞIYOR;

FF: Türkiye finansal dönüşümüyle `daha da yeni bir ekonomi` ortamına sahip. Bu, şirketlerin değişim zorunluluğunu ne ölçüde artıracak?
Türkiye`deki şirketler dönüşüm içinde dönüşümü yaşamak zorunda. Bir örnek vereceğim. Geçenlerde kusursuz fırtına diye bir film oynadı. Orada bir kasırgadan bahsediliyordu ve kasırgayı kusursuz yapan, üç tane kasırganın iç içe olmasıydı. Türkiye de şu anda kusursuz fırtınayı yaşıyor ve şirketler bunun içinde yollarını bulmak zorundalar. Türkiye`nin yeni ekonomi kasırgası, kendi içindeki `yeni` ekonomi kasırgası ve finansal alandaki düzenlemeler bir arada geliyor. Avrupa Topluluğu ile bütünleşme var. Düşen enflasyona kendilerini ayarlamak zorundalar, teknolojik dönüşümleri yakalamak kadar düşük faizli ortama da ayak uydurmak zorundalar. Bir yandan global dengelere ayak uydururken, bir yandan bölgesel kalan Avrupa pazarını kaybetmemek durumundalar. Bu farklı alanlardaki, kolay olmayan mücadeleyi başarıya ulaştırmak için çok iyi örgütlenme, planlama, iyi bir vizyon ve hedeflere bağlılık gerekiyor. (FİNANSAL FORUM)