Dikkatler bilançolara çevrilecek
Piyasaların yeni gündemi 3. çeyrek bilançoları. Bilanço açıklamaları ABD’de geçen hafta yoğunlaşırken, önümüzdeki haftadan itibaren Borsa İstanbul’da da bu süreç başlayacak. Yılın ilk yarısına ilişkin bilançolar oldukça olumlu gelmişti. Ekonomideki büyümenin korunduğu kabul edilirse, üçüncü çeyrek bilançolarında da yüksek kârlılık gösterecek fazla sayıda şirketlerin olması muhtemeldir.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bu haftaki yazısı...
Yoğun veri akışıyla birlikte piyasalar dalgalı bir seyir yaşıyor. ABD enflasyon verileri, Fed tutanakları, ABD tarım dışı istihdamı gibi önemli gündemler son bir haftaya sıkıştı. ABD tarım dışı istihdamı ve enflasyonu (TÜFE) beklentilerin hafif üzerinde gelirken ABD Merkez Bankası (Fed) tutanaklarında faiz artışına devam vurgusu öne çıktı. ABD enflasyonu (TÜFE) yıllık yüzde 8.2 geldi (beklenti yüzde 8.1, önceki yüzde 8.3). Aylık ise yüzde 0.2 beklentiye karşılık yüzde 0.4 açıklandı. Geçen ay yüzde 0.1 idi. Verilerin açıklanmasının ardından dış borsalarda satışlar görülürken, önümüzdeki toplantıda Fed’in 75 baz puan faiz artırımına artık kesin gözü ile bakılıyor. Ayrıca Almanya enflasyonu (TÜFE) yıllık yüzde 10 geldi, Çin’de ise yüzde 2.8 oldu. Enflasyon verilerine ilişkin ABD Başkanı Biden’ın, “Global enflasyonla mücadele en büyük önceliğim. TÜFE raporu, daha yüksek fiyatlara karşı mücadelede bir miktar ilerleme olduğunu ancak yapılacak daha çok iş olduğunu gösteriyor” açıklaması olumlu karşılandı. Ayrıca ülkedeki benzin fiyatlarının hâlâ çok yüksek olduğunu, bu konuda gelecek hafta duyuruları olacağını söyledi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise, ülkede beklentileri aşan enflasyon verisinin ‘daha yapacak çok işleri olduğunu’ gösterdiğini ifade etti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Lagarde: “Önümüzdeki yıllarda enflasyonun düşmesini, ancak 2023 ve 2024’te hedefin üzerinde kalmasını, verilere bağlı ve toplantı bazında bir yaklaşıma dayalı olarak önümüzdeki birkaç toplantıda faiz oranlarını daha da artırmayı bekliyoruz” dedi. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; Merkez bankalarının mevcut para politikaları korunacak.
YÜKSEK KÂRLILIK BEKLENTİSİ
Enflasyon sadece piyasaların değil, ülke ve ekonomi yönetimlerinin öncelikli sorunu olmaya devam ediyor. Piyasalar ise ABD enflasyon açıklanması sonrası ciddi bir dalgalanma yaşadı. Veriyi önce olumsuz algıladı ancak daha sonra kısa sürede bu algıdan artan risk iştahıyla birlikte sıyrıldı izlenimi verirken, haftayı yine temkinli bir görünüm ile kapattı. ABD Borsalarındaki sert tepki çıkışı yerini düşüşe bırakırken ABD 10 yıllık bono faiz oranı tekrar yükselerek yüzde 4.00 seviyesine ulaştı. Enflasyon datasının beklentilerin üzerinde ancak geçen ayın altında olması ve haziran ayından bu yana düşüş eğiliminde olması dikkate değer bir durum. Her ne kadar 2 Kasım’daki Fed toplantısı için 75 baz puan faiz artırımı kuvvetlense de bu yöndeki fiyatlamaların belli ölçüde yapıldığı görüşü hâkim olmaya başladı. Piyasaların yeni gündemi ise 3. çeyrek bilançoları oldu. Bilanço açıklamaları ABD’de geçen hafta yoğunlaşırken, önümüzdeki haftadan itibaren Borsa İstanbul’da da bu süreç başlayacak. Yılın ilk yarısına ilişkin bilançolar oldukça olumlu gelmişti. Tavsiye olarak görülmemesi kaydıyla söylemek gerekirse, bankalar ve ulaştırma ile bazı sanayi şirket bilançoları dikkat çekmişti. Ekonomideki büyümenin korunduğu kabul edilirse, üçüncü çeyrek bilançolarında da yüksek kârlılık gösterecek fazla sayıda şirketlerin olması muhtemeldir. Son dönemlerdeki bilanço performansları 3.çeyrek ile ilgili kâr tahminlerde önemli bir kriter olacak. Piyasaların gündeminde olağandışı bir gelişme olmaması durumunda bilanço sonuçlarına bağlı olarak hisse bazlı hareketlilik artabilir. Ayrıca bilanço dışı gelişmelerle olumlu fiyatlamaya konu olabilecek hikâyesi bulunan hisse ve sektörlerdeki hareketler de yakından takip ediliyor. Borsa İstanbul her ne kadar teknik açıdan primli görülmekle birlikte fiyat kazanç oranları gibi bilanço değerleme oranlarına göre temel veriler açısından pahalı olmadığını söylemek mümkün. BIST100 Endeksi fiyat kazanç oranı cuma günü itibarıyla 6.8 civarında işlem görüyor. Bu oran gelişmiş ülke borsalarının oldukça altında. Piyasalarda henüz temkinli görünümün dağıldığını söylemek için erken.
BANKALARIN DÖVİZ MEVDUATINDA ARTIŞ
TCMB verilerine göre 7 Ekim ile biten haftada; TCMB brüt rezervleri önceki haftaya göre 6.9 milyar dolar artışla 113.9 milyar dolara, bankalar döviz mevduatları 3 milyar dolar artışla 213.3 milyar dolara yükseldi. Rezervler ve döviz mevduatında bir hafta önceki kayıplar telafi edildi. Bununla birlikte aynı hafta “yurtdışı yerleşiklerin” hisse senetleri ve tahvil bonodaki satışları devam etti. Yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 136.3 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 86.8 milyon dolar satış yaptılar. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı takas saklama oranı yüzde 32 seviyesinin altına gerilemiş durumda. Geçen hafta açıklanan bir diğer önemli veri, ağustos ayı ödemeler dengesi tablosuydu. Cari açık 3.1 milyar dolar ile beklentilerin hafif altında geldi. Ancak Ocak-Ağustos 2022 döneminde 39.7 milyar dolara, yıllık bazda ise 40.8 milyar dolara yükseldi. Bu yıl için 50-55 milyar dolar cari açık tahminleri geçerliliğini koruyor. Cari açıkla birlikte finansmanına ilişkin 28.3 milyar doları bulan net hata noksan kalemi dikkat çekmeye devam ediyor. Piyasaların makroekonomik verilere duyarsızlığı sürüyor.
BORSADA 3.715 ZİRVESİ ÖNEMLİ
Borsada kısa süreli kâr satışlarının ardından çıkış trendi devam ediyor. İlk destekler 3.600-3.580 seviyelerinde bulunurken bu seviyelerin üzerinde çıkışın devamı beklenebilir. Sonraki destekler 3.500 ve 3.400 seviyelerinde. İlk direnç 3.715 zirvesinde. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. 3.715 seviyesinin üzerinde kalınması durumunda ise çıkışın devamıyla 3.850 ve 4.000 sonraki direnç seviyeleri. Endekste çıkış hareketi korumakla birlikte direnç noktalarında kâr satışları gelebilir.
ALTINDA TEPKİ ÇIKIŞI GÜÇ KAZANAMADI
Altının ons fiyatında, geçtiğimiz günlerde ABD tahvil faiz oranlarındaki geri çekilme ve ABD dolarının zayıflamasıyla görülen tepki çıkışı güç kazanamadı. 1.730 dolar seviyesine kadar yükseldikten sonra gelen satışlarla 1.650 dolara çekildi. Piyasaların referans olarak gördüğü ABD 10 yıllık bono faiz oranının yüzde 3.50 seviyelerine yaklaştıktan sonra tekrar yüzde 4.00 seviyesine yükselmesi, ayrıca dolar endeksinin 110 seviyesinin altını test edip tekrar 113 seviyesine çıkması altının ons fiyatını zayıflattı. Bu durum iç piyasalarda altının gram/TL fiyatına da yansıdı. Ayrıca dolar/TL kurundaki gevşeme gram/TL fiyatını tekrar 1.000 seviyesinin altına itti. Özetle, altının ons fiyatı kısa bir çıkış denemesi sonrası tekrar eski görünümüne bürünmeye başladı. Faiz artışları ve Fed başta olmak üzere merkez bankalarının sıkı para politikaları altın fiyatını baskılamaya devam ediyor.
TCMB TOPLANTISI 20 EKİM’DE
Önümüzdeki haftanın gündemleri arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantısı ve faiz kararı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz düşüşünün devamı ve tek haneye inmesi yönündeki açıklamaları önemli bir referans olarak görülüyor. Tercihin ekonomideki büyümeden ve canlılığın korunmasından yana olduğu birçok kez dillendirilen bir konu. Bu açıdan 20 Ekim’deki TCMB faiz oranında olası bir faiz düşüşünü tahmin etmek zor değil. Bu yönde gelebilecek bir kararın piyasalar üzerindeki etkisi sınırlı kalabilir.
YUKARIDA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN