Destek Tamam Da, Sonra?
* Mali çevrelerde açıkça ifade edilmeyen bir kuşkunun varlığı alttan alta işlemeyi sürdürüyor. IMF`nin, bu destek politikasıyla, Türk banka sisteminin arınmasını ve yeniden yapılanmasını engellediği de mali çevrelerde dile getirilen eleştiriler arasında yer aldı.
Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel `in bugün New York`ta sürdüreceği görüşmeler öncesinde Avrupa`nın mali başkentinde 30 kadar Avrupa bankasına Türkiye`nin hedeflerini aktarması ve açıkça destek istemesi olumlu yankı buldu. Ancak mali piyasalarda henüz yüksek sesle dile getirilmeyen bir ``iyi de, bu işin sonu nereye varacak`` sorusunun kafalardaki yerini koruduğu gözlendi.
Deutsche Bank, toplantı sonrasında yaptığı bir açıklamada, Avrupa bankalarının Türkiye`ye mali yardım garantisi verdiğini vurguladı. Toplantıya ev sahipliği yapan Avrupa`nın bu en büyük kredi kuruluşunun yönetim kurulu üyesi Josef Ackermann , iyimserliğin korunduğuna işaret etti.
ABD`nin önde gelen finans kuruluşlarından Citigroup Başkan Yardımcısı William Rhodes , ``uluslararası finans toplumunun Türkiye`ye destek olacağını`` bildirdi. Rhodes, insanların Türkiye`nin reform programını, IMF ile yaptığı anlaşma çerçevesinde gerçekleştireceği konusunda iyimser olduğunu belirterek bankasının Türkiye`ye kredi açmaya devam etmekle kalmayacağını, bu ülkedeki yatırımlarını arttıracağını belirtti.
IMF yine denedi
IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fisher , Türkiye karşısında özel bankaların ticari ve bankalararası işlem hacimlerini koruyarak ülkenin likidite krizini aşmasında büyük katkı sağlayabileceğini kaydetti. Fisher, Türkiye olayında, IMF`nin bir denemeye giriştiğini ve özel sektöre düşecek yükler sonrasında bu sektörün işlevinin de test edilmiş olacağını bildirdi.
Önde gelen Avrupa bankalarına açıklamalarda bulunan Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, Türkiye`ye verilen kısa vadeli kredi limitlerinin korunmasını istedi. Merkez Bankası`nın, alacaklı durumundaki Batılı bankalara mektup yazarak bir 6 aylık bekleme anlaşması (standstil) çerçevesinde, ticaret ve bankalararası işlem hacmine katılması çağrısında bulunacağı bildirildi. IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fisher, bankaların böyle bir beklemeye hazır olması durumunda, 21 Aralık`taki 10 milyar dolarlık destek kredisinin kolaylaşacağını söyledi. Gazi Erçel, toplantıda IMF`nin kredi verme sözü sonrasında, Türkiye`ye yeniden sermaye girişinin başladığını da hatırlattı.
Destek sözlerine rağmen kuşkuların varlığı, ekonomi basınına da yansıdı. Mali çevreler, devletin yurtdışı yükümlülükleri karşısında ne boyutlarda bir garanti vereceğinin, hangi devlet garantilerinin ne ölçülerde gündeme geleceğinin bilinememesinden yakındılar.
Bu arada, kısa vadeli kredilerin, önümüzdeki 6 aylık dönemde, nasıl ve kimler tarafından denetleneceğinin de belirsizliğini koruması, eleştiri ve çekincelerin artmasına neden oldu.
Yeni bir krizin temelleri mi?
Bazı mali çevreler ise döviz kurlarına ``dokunmayan`` bu IMF politikasıyla, Türkiye`de yeni bir mali krizin temellerinin atıldığını ileri sürdüler ve piyasalara, bu yoğun destek üzerinden yanlış sinyaller verildiğini savundular.
Toplantıya katılmayan bazı ``mali dev temsilcilerden`` ise eleştirel vurgular geldi. Dresdner Bank Başekonomisti Klaus Friedrich , yaptığı bir açıklamada yeni IMF Başkanı Horst Köhler `in ``hiçbir şey öğrenmediğini gösterdiğine`` dikkat çekti.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN