Daralan pazarın yarattığı rekorlar
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) temmuz ayına ilişkin üretim, ihracat ve ağır vasıta dahil iç pazar performansını mevsimsel nedenlerden dolayı ancak geçen hafta açıklayabildi.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Emre Özpeynirci'nin bugünkü yazısı...
Herkesin tahmin edebileceği gibi ocak-temmuz döneminde ekonominin lokomotifi olan otomotiv sektörü her alanda ciddi yaralar aldı. Ağır vasıta dâhil iç pazarda yaşanan yüzde 48’lik daralmaya, Avrupa’nın etkisiyle ihracatta yaşanan yüzde 7’lik kayıp da eklenince 7 ayda otomotiv sanayinin üretimi yüzde 12 geriledi. Yani sektörün karnesi baştan aşağı kırıklarla dolu.
İşte böylesine zor bir süreçte birkaç rekor yaşandı ki ben bunları ‘üzen rekorlar’ diye adlandırıyorum. Çünkü tamamen üretimin ve iç pazarın düşmesinden kaynaklandı. Yani 1 milyon adetlik satışların olduğu 2016 veya 2017’de bu rekorlar yaşansa herkes zil takıp oynardı. Şimdi ise kimse farkında bile değil, olsa da umursamıyor.
1- İşte bu rekorlardan ilki Türkiye’deki otomotiv üretiminin ihracatı karşılama oranında ortaya çıkıyor. İç pazar o kadar daraldı ki, tarihinde ilk kez ihracat toplam üretimin yüzde 86.40’ına ulaşmış durumda. Yani her üretilen 100 aracın 86’sı ihraç edildi. Pazarda her şey düşerken, bu oran geçtiğimiz yıla göre yüzde 7.17 artmış durumda.
2- İkinci üzen rekor ise iç pazarda satılan otomobillerin yerlilik payında ortaya çıkıyor. İç pazarın yüzde 45.96 düştüğü 7 ayda, Türkiye’de üretilen otomobillerin satışları yüzde 29.90 ile toplam pazardan az düşünce, iç pazardaki yerli satış oranı yüzde 43.74 ile rekor seviyeye ulaştı. Yani satılan her 100 otomobilin yaklaşık 44’ü Türkiye’de üretilenlerden oluştu. Bu oran pazarın 1 milyon adet olduğu 2016’da yüzde 25, 2017’de ise sadece yüzde 31.14’tü.
Sonuç olarak pazarın durumu göz ardı edilerek, bu oranları ‘büyük rekor’ diye manşetlere taşımak verileri doğru okumamak, sektörün içinde bulunduğu zor durumu yanlış aktarmak anlamına gelir. O yüzden ‘üzen’ diyorum. Yoksa ‘büyük rekor’ başlıkları atmayı isterdim.
SON ÇEYREKTE FARKLI BİR REKABET OLACAK
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 1996 yılından bu yana bir ilki gerçekleştirerek 25 Temmuz’da internet sitesinde Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) üyesi bazı firmaların Türkiye’de satışlarda daha önce bir yıl ertelenen ‘yeni emisyon müktesebatı’na geçişi 1.5 yıl daha ertelemek istediklerini duyurdu. Yani 1 yıldır Avrupa’ya istenilen nitelikte yeni faz motor üretip ihraç eden bazı otomotiv fabrikalarının iç pazardaki büyük daralmaya bağlı eski faz motorları satıp ilave maliyet avantajı elde etmeyi amaçladığı gündeme geldi. Konu 10 Ağustos’a kadar internetten görüşe açılıp, Hürriyet de bunu gündeme getirince, hem birçok otomotiv markası hem de sokaktaki vatandaş bile bakanlığa bu konudaki düşüncelerini iletmeye başladı. Otomotiv sektörünü ikiye bölen bu konu önceki gece Resmi Gazete’de yayımlanarak karara bağlandı. Bakanlık erteleme talebi üzerinde bir mutabakat oluşmaması sebebiyle otomotiv üreticisi firmalara, yeni duruma uyum sağlamaları ve bu süreçten olumsuz etkilenmemeleri amacıyla 1 aylık geçiş süresi tanıdı. Yani 1.5 yıl değil 1 aylık erteleme yapıldı.
Aslında bu zamana kadar olan tüm ertelemeler markalar arası rekabete aykırıydı. Her seferinde bir çok marka ki bunlar arasında Türkiye’de üretimi olanlar da var, geçiş süresine kadar hazırlıklarını tamamlarken, son anda 1-2 marka tam tersine hazırlık yaparak yıllarca ertelemeyi kabul ettirerek kendilerine önemli fiyat avantajları sağladılar. Şimdi ne olacak. Erteleme isteyen markalar Avrupa’ya ihraç ettikleri araçları Türkiye’ye de satmak zorunda. Bu araç başına maliyetleri artıracak ama haksız rekabet ortadan kalkacak. Yani ekim ayından itibaren son çeyrekte daralan pazarda bizi farklı bir rekabet bekliyor. Son 3 ayın sonuçları üst sıralarda tabloyu değiştirebilir. Bekleyip göreceğiz...
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN