Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Kişi başı gelir 15 bin doları aşacak
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz "Son 22 yılda dolar bazında milli gelirimiz yaklaşık beşe katlandı. Kişi başına gelir 3 bin 600 dolardan, geçen sene 13 bin 243 dolara çıktı. Bu yıl milli gelir olarak 1,3 triyon doları, kişi başı gelir olarak 15 bin doları aşacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
İhracatımızı geliştirmek, Türkiye’nin gurur kaynağı olan şirketlerimizi teşvik etmek amacıyla başlatılan İnovaLİG programının bu sene 10’uncu yılındayız.
2014 yılından bu yana ödül alan kişileri, kuruluşları ve firmaları bugün bir kez daha tebrik ediyorum.
İnovaLİG Şampiyonları başta olmak üzere Türkiye’nin üretimine, istihdamına ve ihracatına katkı yapan tüm firmalarımızla iftihar ediyoruz.
Sizlerin başarılarını; büyüyen, güçlenen ekonomimizin başarısı olarak görüyoruz.
İnovasyon konusunda yürüttükleri faaliyetler için Ticaret Bakanlığımızın yanı sıra Türkiye İhracatçılar Meclisimizin yönetimini ve üyelerini de yürekten kutluyorum.
İnovasyon Geliştirme Programına başvuran firmalarımızın sayısının her yıl düzenli olarak artması, gayretlerimizin meyve verdiğine işaret ediyor.
İnovasyon kültürünün iş dünyamızda kökleşmesi, serpilmesi; firmalarımız için giderek vazgeçilmez bir unsur halini alması, fevkalade önemlidir.
Bunu, Türkiye ekonomisinin yavaş yavaş “kabuk değiştirmekte” olduğunun çok güçlü bir delili olarak değerlendiriyoruz.
Rakamlara baktığımızda nereden nereye geldiğimizi görebiliyoruz. Biliyorsunuz İnovaLİG 2014 yılında 460 başvuruyla başlamıştı. Her sene bir önceki yıldan daha fazla teveccüh oldu. Geçen yıl ilk kez 2 bin sınırının aşılmasının sevinicini yaşadık. Bu yıl ise 67 farklı ilden 2 bin 302 firma başvuru yapmış durumda.
Firmalarımızda, inovasyon ve inovasyona dayalı ihracat bilinci, her yıl bir önceki yıla kıyasla daha fazla yaygınlaşıyor. Mesela geçen senenin İnovasyon Şampiyonu 30 firmamız, 2023 yılında toplamda 6,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Birazdan ödüllerini takdim edeceklerimizle birlikte bugüne kadar 124 farklı firmaya ödül vermiş olacağız. İnşallah gelecek yıl 2 bin 500 başvuruyu geçeceğimize inanıyorum. Burada şunu tekrar vurgulamak istiyorum:
Türk ekonomisinin “akıncıları” olarak gördüğümüz ihracatçılarımızı her zaman destekledik ve sıkıntılarında yanlarında olduk.
Sayın Cumhurbaşkanımızın yurtdışı seyahatlerinde, ülkemize gelen devlet-hükümet başkanlarıyla olan resmi görüşmelerinde ve tüm temaslarımızda ihracatçılarımızın meseleleri, gündemimizin her zaman üst sıralarında yer aldı.
Şu ana kadar birçok ülke lideriyle, ihracat konusunda, önümüzdeki yıllar için net hedefler belirlenmiştir.
Belirlenen bu hedeflere ulaşmak için de pürüzleri tek tek ortadan kaldırdık, iş dünyamızın önündeki yolları olabildiğince açmaya gayret ettik.
Türkiye’nin üretimine, istihdamına, refahına, kalkınmasına omuz veren her iş insanımıza, her firmamıza samimiyetle sahip çıktık.
Bugün büyük bir gururla söylemek isterim ki; 22 yıl boyunca “uzak-yakın” demedik. “Zor coğrafya” demedik. “Engeller var” demedik. Birileri gibi “bizim orada ne işimiz var” asla demedik.
Sizlerin alın teri, yürek teri olan “Türk Malı” damgalı ürünleri dünyanın dört bir ucuna taşımak için, sizinle omuz omuza çalıştık, beraberce ter döktük.
Zorluklarla karşılaşsak da, önümüze engeller çıksa da, bunları aşmak için sabırla, azimle, sarsılmaz bir inançla hep birlikte mücadele ettik.
“İhracatımızı nasıl daha fazla artırabiliriz” sorusunun peşinde tam 22 yıldır kıta kıta, ülke ülke sizlerle beraber dolaştık, halen de dolaşıyoruz.
Sizlerle birlikte verdiğimiz mücadelenin neticelerini her alanda görmenin haklı sevincini yaşıyoruz. Bakınız burada bazı rakamları sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Son 22 yılda dolar bazında milli gelirimiz yaklaşık beşe katlandı. Kişi başına gelir 3 bin 600 dolardan, geçen sene 13 bin 243 dolara çıktı. Bu yıl milli gelir olarak 1,3 triyon doları, kişi başı gelir olarak 15 bin doları aşacağız. Türk ekonomisi, yıllar içerisinde hedeflerine tek tek ulaşırken, Türkiye’nin uluslararası çevrelerdeki görünümü ve algısı da olumlu yönde değişti. Son 22 yılda ihracatımız 36 milyar dolardan aldık; Eylül itibarıyla yıllık 261 milyar doların üzerine taşıdık. 22 yıl önce 33 bin 500 firmamız ihracat yaparken, 2023 yılında 140 bine yakın firmamız ihracat gerçekleştirdi. 2024’ün ilk 9 ayında bu rakam 160 bini geçti.
İhracatçılarımızın yurtdışı ziyaretlerini daha da kolaylaştırmak için 40 bin kardeşimizi, hususi damgalı pasaport imkanından faydalandırdık.
Finansmana erişiminizi rahatlatmak amacıyla Türk Eximbank’ın ödenmiş sermayesini 35,7 milyar liraya çıkardık.
Günlük reeskont kredi limitini 300 milyon liradan 4 milyar liraya yükselttik; yani kredi limitlerinde son 1,5 yılda 13 katın üzerinde bir artış oldu.
Bu sene ihracatçılarımıza 410 milyar lira reeskont kredisi açıldı.
Bu kredilerin toplam finansman maliyetine üst sınır getirmek suretiyle ihracatçılarımızı ilave 66 milyar liralık bir maliyetten kurtardık.
Eximbank geçen sene ihracatçılarımıza 19,6 milyar dolar kredi ve 22,4 milyar dolar sigorta ve garanti olmak üzere toplam 42 milyar dolar destek sağladı.
Bu yıl bu desteği toplamda 50 milyar dolara yükselttik.
Bu aybaşı itibarıyla mal ihracatçısı firmalarımıza verilen destek tutarı, 10 milyar 770 milyon lirayı geçti.
Yerli firmalarımızın rekabet gücünün korunmasına ayrıca önem veriyoruz.
Farklı tedbirler ve çok iyi çalışılmış teşvik sistemimizle yerli firmalarımızı, haksız rekabet karşısında sahipsiz bırakmıyoruz.
Daha da güzel olan nokta şudur:
Tüm bu süreçte sadece ihracat değerlerimiz ve ihracatçılarımızın sayısı artmamış; ihracatımızın kompozisyonu da değişmeye başlamıştır.
Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatımızdaki payı yıldan yıla yükseldi.
2002 yılında 2 milyar dolar olan yüksek teknoloji ihracatımız, 2023 yılında 10 milyar dolara yaklaştı.
Cumhurbaşkanımızın kararlı liderliğinde yürütülen Milli Teknoloji Hamlesi yaklaşımımızla, bugün ileri teknolojileri kendi imkân ve kabiliyetleriyle geliştirip üretebilen bir noktaya ulaştık.
Küresel Yenilik Endeksi sıralamasında son 11 yılda 31 basamak yükselmiş durumdayız. Üst orta gelir grubunda en yenilikçi üçüncü ülkeyiz.
2024-28 dönemini kapsayan 12’nci Kalkınma Planımızdaki hedeflerden biri de Küresel Yenilik Endeksinde en iyi 10 ülke arasında yer almaktır.
Savunma sanayiinde, karşılaştığımız tüm engellere, gizli-açık pek çok ambargoya rağmen nereden nereye geldiğimizi sizler çok iyi biliyorsunuz.
Yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığımızı yüzde 20’lere kadar düşürdük. İnsansız hava araçlarında dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız. İHA ve SİHA satış sayısında ise zirvede, Türkiye olarak, biz yer alıyoruz. Geçen yıl bu alanda dünya genelinde satışların yüzde 65'ini ülkemiz yaptı. İnsansız hava sistemlerindeki başarımızı, sektörün diğer alanlarına teşmil etmek için yoğun çaba harcıyoruz. İnşallah füze, roket, hava savunma sistemleri, elektronik harp sistemleri, gemi ve denizaltı teknolojisi ile savaş uçaklarında da benzer gurur verici başarılara imza atacağız.
İnanıyorum ki; sizler de bölgemizdeki gelişmeleri takip ediyorsunuz. Haksız eleştirilere, hatta örtülü sabotaj girişimlerine rağmen attığımız bu adımların; ne kadar mühim olduğunu, ülkemiz açısından ne kadar stratejik hamleler olduğunu, etrafımıza baktığımızda çok iyi anlıyoruz.
Birileri ısrarla kabul etmek istemese de; caydırıcılığını artırmak, Türkiye için tercihten öte mecburiyettir. Şayet 85 milyon olarak vatanımızda gönül huzuruyla yaşamak istiyorsak; ekonomide, ticarette, savunmada, teknolojide, inovasyonda güçlü olmak dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor.
İçeride ve dışarda kendimize yeni ticaret ortakları bularak, şoklara karşı ekonomimizin mukavemetini artırmak zorundayız.
Burada elbette bir gerçeği de göz ardı edemeyiz: Koronavirüs salgınıyla başlayan, bölgesel çatışmalarla iyice bozulan küresel ekonomik görünümde belirgin bir iyileşme henüz yaşanmadı. En büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği’nde sıkıntılar halen devam ediyor. Örneğin son 5 yılda dünya ekonomisi ortalama yüzde 2,7 büyürken, Avrupa Birliği’nde bu oran sadece yüzde 1,4 seviyesinde kaldı. Bunun özellikle siz ihracatçılarımızı zorladığının farkındayız.
İhracatçılarımızdan yükselen taleplere kulaklarımızı tıkamıyoruz. Ekonomi programımızda bozulmaya yol açmadan beklentilerinizi imkanlar dahlinde karşılamaya gayret edeceğiz. Dış talebin azaldığı bir yerde ihracatta verimlilik ve inovasyon daha fazla önem kazanıyor. Ekonomi programımızı uygularken, meselenin bu yönüne özellikle dikkat ediyoruz. Yani sadece para ve maliye politikalarından oluşan bir ekonomi programı yok.
Programın en önemli çıktılarından biri sanayide dönüşüm olacak. Türkiye’yi katma değer zincirlerinde daha üst basamaklara taşıyacak, çok daha rekabetçi ve yenilikçi hale getireceğiz. Bu doğrultuda da pek çok uygulamayı hayata geçirdik, geçiriyoruz.
HIT-30, yatırım taahhütlü avans kredisi ve hamle programları orta yüksek ve yüksek teknolojili ihracatın payını artırmak, Türkiye’yi inovasyonla büyütmek için tasarladığımız programların en önde gelenleridir. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi kapsamında yıllık 100 milyar lira olmak üzere 3 yıl süreyle 300 milyar lira limit tahsis edildi. HİT-30 programıyla 30 farklı alandaki yüksek teknoloji yatırımlarına 30 milyar dolar tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz.
Pazara girişten ürün geliştirmeye ve ticarileşmeye kadar pek çok alanda farklı desteklerimiz var.
Mimarlık, mühendislik, tasarım ve yazılım gibi çeşitli hizmet ihracatlarından elde edilen gelirlerden sağlanan kazanç istisnasını yüzde 50’den yüzde 80’e yükselttik.
Dünya genelinde yükselen trend olan e-ihracatın geliştirilmesine yönelik çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz. Bu yıl yürürlüğe koyduğumuz uygulamalardan bir diğeri, Avrupa Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği paketidir.
Böylece yeşil dönüşüm konusunda farkındalığı artırmayı, mevcut durumu iyileştirmeyi ve ihracatçıların fonlara daha kolay erişimini hedefliyoruz.
21’inci Yüzyılı, Türkiye Yüzyılı yapmak hedefine kilitlendiğimiz bir süreçte, inovasyon ve ileri teknolojide yakalayacağımız başarı vaz geçilmezdir.
Bunun için her şeyden önce dünyadaki gelişmeleri doğru okuyacak, çığır açmış teknolojilerin “kuluçka dönemlerini” çok iyi analiz edecek ve bugünü kurtarmayı kâfi görmeyerek, yarınları doğru planlayacağız.
Türkiye olarak küresel çapta, her alanda itibarımızı, ağırlığımızı ve gücümüzü artırırken, bunun olumlu yansımalarını içeride de göreceğimize inanıyorum.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.
Ödül alan tüm firmalarımızı tekrar tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
Türkiye İnovasyon Haftası’nın bir kez daha hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN