Çiftçiyi kim kayıt altına alacak?
Dünya Bankası’nca verilecek tarım reformu kredisi içinde yer alan Çiftçi Kayıt Sistemi Projesi’nin yetki aşamasında karmaşa yaşanıyor. Bakanlık, bu işi gerçekleştirecek örgüte sahip olduğunu belirtirken TZOB, doğru adresin kendileri olduğu kanısında.
Tarım sektöründen yine farklı sesler yükseliyor... Bir yanda tarımda yeniden yapılanma çalışmaları için Türkiye’ye 600 milyon dolarlık kredi verecek olan Dünya Bankası’nın istekleri, bir yanda Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’in itirazları, diğer yanda Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yücel’in ve Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin’in programdaki çalışmaların yürütülmesine ilişkin eleştirileri ve bir başka tarafta da Cumhuriyet tarihinin en sorunlu dönemini yaşayan Türk çiftçisinin çığlığı...
Seslerin son günlerde bu denli yüksek çıkmasının sebebi Dünya Bankası’nın Tarım Bakanlığı projelerine vereceği mali destekle ilgili görüşmelerin, ocak ayı içinde yapılacak olması. Ne de olsa söz konusu olan 600 milyon dolarlık kredi. Gerçi bu rakam, altı yıllık bir zaman dilimine yayılacak ama 2004 yılına dek 397 milyon dolarlık bölümünün kullandırılması öngörülüyor. Tabi her iki tarafın fikir birliğine varması halinde. Zira, Dünya Bankası’nın kredi karşılığında uygulamaya yönelik taleplerinden bazıları, ulusal tarım politikasıyla çelişiyor ve bu da Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’ın itirazlarını beraberinde getiriyor.
Bu itirazlardan bir kısmı geçtiğimiz hafta, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan başkanlığında yapılan toplantıda, tarım reformu kredisi için Dünya Bankası’na verilecek taahhüt mektubu ve mektuba yönelik itirazlar olarak ele alındı. Bu toplantıda Gökalp’in buğday ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesi, kayıt sisteminin Dünya Bankası’nın istediği gibi 2001’de40 ilde değil, Türkiye genelinde uygulamaya konulması yönündeki görüşü benimsendi ve verilecek taahhüt mektubunun bu çerçevede yeniden değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Gökalp, Doğrudan Gelir Desteği ödemeleri için bütçeden 2001’de 450 trilyona yakın ödenek ayrıldığına dikkat çekerek, sistemin yalnız 40 ilde uygulamaya girmesi halinde, çiftçiler arasında adaletsiz bir durum yaratacağının altını çizdi. Dünya Bankası’nın gereken kaynağı aktarması durumunda, 2001’de illerdeki çiftçi kayıtlarının yapılabileceğini de ekleyen Gökalp, bakanlığın bu işi
gerçekleştirebilecek örgüte sahip olduğunu belirtse de Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yücel, bakanın görüşlerini paylaşmıyor...
Konu hakkında öncelikle “Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Çiftçi Kayıt Sistemi projesini olumlu olarak karşılamakta ve desteklemekte, ancak bu çalışmanın yönteminin de AB normlarına uygun olmasını arzulamaktadır...” değerlendirmesini yapan Yücel, projenin maliyeti hakkında ise toplam 296,6 milyon dolara mal olmasının planlandığını, 197 milyon dolarlık bölümünün ise dış finansman kaynaklarınca karşılanmasının tasarlandığı bilgisini veriyor.Çiftçinin kayıt altına alınması amacıyla yola çıkılan bu projenin en önemli özelliği; tarım kesiminin desteklenmesi ve özellikle üreticiye ‘Doğrudan Gelir Desteği’ sağlanması uygulamaları için altyapı oluşturulması. “AB ülkelerinde, tarım bakanlıkları, çiftçiler ile hükümet/devlet arasında bir aracılık görevi üstlenmiştir. Bugün ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülen birçok hizmet, meslek kuruluşları ve üretici kooperatifleri vasıtasıyla görülmekte, böylece hem hizmet iyi yürümekte, hem de kaynak kullanımında tasarruf sağlanabilmektedir”tesbitini dile getiren Yücel’e göre, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, kendisine bağlı 680 Ziraat Odası aracılığıyla 4 milyona yakın üreticinin kaydını, hem de Dünya Bankası’nın öngördüğü ölçülerde tutuyor ve güncelleştiriyor.
Bu sayı, toplam üretici sayısının yüzde 90’ını teşkil ettiğinden, projenin Ziraat Odaları’nca herhangi bir kredi ve kaynak kullanılmadan yürütülmesi ve sonuçlandırılması mümkün. Bu durumda Yücel’in “Üstelik Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu, çiftçilerle ilgili her türlü belge ve bilginin Ziraat Odaları’nca tutulmasını hükme bağlıyor. Ziraat Odaları bu görevleri yerine getirecek şekilde organize olmuş ve altyapısını oluşturmuşken, projenin hala Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülmeye çalışılmasını siyasi amaçlarla mı bağdaştırmalıyız?” sorusu bir hayli anlamlı...
Üstelik söz konusu projenin temmuz ayına kadar sonuçlandırılması ve akabindeçiftçiye doğrudan gelir desteği uygulamasına geçilmesi düşünülüyor. Ancak Yücel’e göre Tarım Bakanlığı’nın tavrı nedeniyle Çiftçi Kayıt Sistemi’nin bu yıl içerisinde kurulabilmesi pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla çiftçiye doğrudan gelir desteğinin de gecikeceği ya da el yordamı ile yürütüleceğianlaşılıyor.
Bu arada Çiftçi Kayıt Sistemi ile çiftçiye doğrudan gelir desteğinin birbirini tamamlayıcı niteliği olduğunu da vurgulayan Yücel, ‘Doğrudan Gelir Desteği’ nin ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun şekilde yürütülmeyeceği endişesini taşıdığını da eklemeden geçemiyor. IMF ile yapılan anlaşmalara göre, ‘Doğrudan Gelir Desteği’ uygulamasının bugüne kadar uygulanan tarımsal destek politikalarının yerine geçirilmesi anlamına geldiğini vurgulayan Yücel, böylece destekleme alımları ile kredi ve girdi sübvansiyonlarının üç yıl gibi kısa bir sürede uygulamadan kaldırılacağına dikkat çekiyor. “Hal böyle olunca, ‘Doğrudan Gelir Desteği’nin üreticiyi köyünde tutacak, ona insanca yaşama şartlarını verecek ölçülerde olması gerekli” değerlendirmesini yapan Yücel, daha önce yedi ilçede pilot olarak başlatılan uygulamaların son derece başarısız olduğunu kaydediyor.
Yücel’in konuya ilişkin dikkat çektiği önemli bir nokta da “Ayrıca hayvancılık ve balıkçılık konularında ise ‘Doğrudan Gelir Desteği’ sağlanmayacağı anlaşılıyor” değerlendirmesinde yatıyor.
TAM BİR FELAKET:
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, IMF ile yapılan anlaşmalarda öne çıkan ek niyet mektuplarına göre çiftçiye yapılan desteğin yüzde 12’yi geçmeyeceğini vurgulayarak, “2001 yılında yüzde 12’lik artışı öngören bir anlayış, tarımda çöküşün ve bitişin göstergesi olacaktır. Böyle bir şey olmaz. Hele öne sürülen Doğrudan Gelir Desteği Sistemi tam bir felaket olur” değerlendirmesini yapıyor.
Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin: Türkiye’nin tarım politikası...
TZOB Başkanı Faruk Yücel’e göre,
• Türkiye’nin tarım politikası, radikal bir değişikliğe uğruyor ama bu AB Ortak Tarım Politikası yerine, IMF ve Dünya Bankası yönünde ilerliyor. Bunun sakıncası, AB Ortak tarım politikasının ayrıca sosyal içerik de taşıyan ve çiftçi ile tarım kesimine etkili destek ve güvence özelliği taşıyan ilkeleri yerine, IMF ve Dünya Bankası’nın ABD yanlısı liberal ve pazar ekonomisi orjinli kuralları benimsenmek zorunda kalınması. Örneğin AB ortak tarım politikasının vazgeçilmez araçlarından olan ve bizde de günümüze kadar aynı görevi üstlenen ‘Müdahale Kuruluşları’ ortadan kaldırılıyor.
• Türkiye’nin tarım politikalarında tam bir tutarsızlık var. Alınan kararlar ve ortaya konulan projeler, ülke gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun değil. Bu da Türk Tarımı’nın kan kaybetmesine ve Türk çiftçisinin daha da fakirleşmesine yol açarak, yeni sosyal sorunları gündeme getirecek.
• AB ülkelerinde tarım kesimine yönelik politikalar, Tarım Bakanlığı ile üretici kuruluşların müşterek çalışması ile belirleniyor. Türkiye’de kararlar tarımın dışındaki görevliler tarafından alınarak uygulamaya konuluyor.
• Bunun sonucunda da tarım kesimi daima sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp,
• Buğday ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesini,
• Kayıt sisteminin Dünya Bankası’nın istediği gibi 2001’de 40 ilde değil, Türkiye genelinde –çiftçiler arasında adaletsiz durum yaratacağı gerekçesiyle - uygulamaya konulmasını,
• Çiftçi kayıt sisteminde, arazilerin vergi ve harçların yüksekliği nedeniyle gerçek sahipleri üzerinde görünmemesinin sorun yarattığı, bunu gidermek için de vergi yükümlülüklerinin azaltılması gerektiğini,
• Dönüm başına 5 dolar olan Doğrudan Gelir Desteği’nin bu yıl 10 dolara çıkartılmasını,
• Bu ödemelerin vergiden muaf tutulmasını,
• Bazı tarımsal girdilerde de KDV’lerin yüzde 1’e çekilmesini
öneriyor.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN