Bulgaristan’daki bankacılık krizi yeni bir ekonomik kasırga yaratır mı?
Ümit Akçay, Bulgaristan’da patlak veren banka krizinin Avrupa’da yeni bir ekonomik kasırga yaratıp yaratmayacağını yorumladı.
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf59b1601c04688fbd9baa.jpg">
New York Üniversitesi misafir öğretim üyesi Ümit Akçay, Bulgaristan’da patlak veren banka krizinin Avrupa’da yeni bir ekonomik kasırga yaratıp yaratmayacağını yorumladı.ımg>
bigpara.hurriyet.com.tr
Bulgaristan’da yaşanan sektördeki sorunların nedenlerine değinen Akçay, sorunun yayılma riskini ise şu şekilde analiz etti:
“Esas Mesele: Kriz Bulaşıcı Olabilir Mi?
Bulgaristan krizinin gündeme getirdiği esas sorun ise krizin bulaşıcı olup olmadığı. Bu sorunun gündeme gelmesinin iki temel nedeni var. İlki Bulgar bankacılık sisteminin 85'inin Avrupa'daki diğer bankalara ait olması. İkincisi de batık borçların toplam borçlara oranının giderek artıyor oluşu.
<ımg hspace="10" vspace="5" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf59b1601c04688fbd9bac.jpg" align="left">Ülkeler arasındaki finansal bütünleşme, normal zamanlarda finans piyasalarının derinleşmesine neden olabiliyorken, kriz zamanlarında sistemin herhangi bir noktasında meydana gelen tıkanıklığın hızla diğer noktalara taşınmasını kolaylaştırıyor. Bu çerçevede bankacılık sisteminin büyük bir kısmına diğer ülke bankalarının sahip olması, krizin oralara da taşınması riskini artırıyor. Örneğin yabancılar arasındaki en büyük oyuncu İtalyan UniCredit. Ancak Bulgar bankacılık sektöründe Macaristan, Avusturya, Yunanistan ve Fransız kökenli bankalar mevcut. Dolayısıyla krizin farklı ülkelere yayılma riski hiç de az değil.
İkinci neden ise batık borçların durumu. Her ne kadar Bulgar kamu borcunun GSMH'ye oranı sadece yüzde 18, yani pek çok Avrupa ülkesinden çok daha iyi durumda olsa da, takipteki alacakların toplam borçlara oranı oldukça yüksek. Bankacılık sistemindeki bu sorun Balkan ekonomilerinde de görülüyor. Örneğin Bulgaristan'da takipteki alacakların toplam borçlara oranı yüzde 16.6 iken, Romanya'da 21.6 ve Hırvatistan'da 15.4 düzeyinde.
Sonuçta, her ne kadar AB teknokratları krizin izole bir kriz olduğu ileri sürse de, 2008'den itibaren ardı ardına süren izole krizler resmine bakınca aradaki boşlukları doldurmak hiç de zor değil. Bulgar finans sistemine yapılan acil kurtarma müdahalesinin, krizin yayılmasını engelleyip engellemeyeceğini de yaşayarak göreceğiz. Ancak bunun Bulgar halkının sorunlarına çözüm getirmeyeceği açık.
ÜMİT AKÇAY'IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
ımg>
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN