Bilet arası mısıra 50 bin lira ceza

Sinema işletmecileri ile film yapımcıları arasındaki ‘mısır kavgası’ olarak kamuoyuna yansıyan çekişmeyi yapımcılar kazandı. Meclis, film bileti ile mısır ve içecek gibi başka ürünlerin birlikte satışını yasakladı. Bu yasağa uymayan işletmelere salon başına 50 bin TL ceza kesilecek.

Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre; Türkiye’nin en büyük sinema işletmecisi Güney Koreli CGV Mars Cinema Group’un sinema bileti fiyatlarına mısır ile kolayı ekleyerek satması ve yapımcılara düşük pay vermesi nedeniyle yaşanan tartışmada sona gelindi. Sinema Filmleri Yasası’nı değiştiren teklif, dün sabah 05.30’da Genel Kurul’dan geçti. Yasaya Genel Kurul’da önergeyle yeni hükümler eklendi. Buna göre, salon işletmecileri, filmin yapımcısı ve dağıtımcısı ile anlaşmalı indirimler dışında abonelik, promosyon, kampanya ve toplu satış yapamayacak. İzinli kampanyalar; ilk seans, öğrenci, halk günü gibi gelenekselleşmiş indirimlerle okullara, meslek gruplarına ve yaşlılara yönelik indirimleri içerecek. Sinema işletmecisi, film bileti ile birlikte başka ürünün satışını aynı anda yapamayacak. Bu maddenin gerekçesinde “mısır” açıkça yazıldı. Bu yasağı delen işletmecilere, sahibi olduğu salon başına 50 bin lira para cezası uygulanacak.

15 DAKİKA SINIRI

Yeni düzenlemeye göre sinema filmi öncesinde gösterilen reklamların süresi de kısalıyor. Buna göre film öncesi en fazla 10 dakika reklam olacak. Fragman gösterim en az 3, en fazla 5 dakikayı bulacak. Kamu spotları ve sosyal sorumluluk projelerine ilişkin gösterimler buna dahil edilemeyecek. Film arası 15 dakikayı aşamayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ihtiyaç sahibi sinema sanatçılarına veya sinema sektörü çalışanlarına maddi destek sağlayabilecek.

MİLLİ KÜLTÜR DESTEĞİ

Desteklerle, “Milli kültürün uluslararası tanıtımına katkı sağlayacak dizi filmlerin teşviki ve sinema sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması” amaçlanıyor. Yeni bir destek türü olarak “dizi film” tanımı yapıldı. Dizi ve Yabancı Filmleri Destekleme Komisyonu kurulacak. Ayrıca ilk uzun metrajlı kurmaca, uzun metrajlı sinema, ortak yapım, senaryo ve diyalog yazım, animasyon film, kısa film, belgesel, çekim sonrası, dağıtım ve tanıtım ile yerli film başvuruları için “destekleme kurulları” oluşturulacak. Destek tutarı toplam bütçenin yüzde 50’sini aşamayacak. Animasyon, kısa film, senaryo ve diyalog yazımı ile yerli filmde bütçenin tamamı desteklenebilecek. Yabancı yapımında, ülke içinde harcanan miktarın yüzde 30’u karşılanacak. Bütün destekler geri ödemesiz verilecek.

SINIFLAMA ZORUNLU

Sinema filmlerinin gösterime sunulmasından önce değerlendirilmesi ve sınıflandırılması yapılacak. Uygun bulunmayan filmler, ticari dolaşıma sunulamayacak. Sınıflandırması yapılmamış filmler, festival, özel gösterim ve benzeri kültürel, sanatsal etkinliklerde “18 yaş” işaretiyle gösterilebilecek. Sınıflandırma yükümlülüğüne uymayan veya işaretleri yanıltıcı kullananlara 20 bin lira para cezası kesilecek.

TEKELLEŞME TEHLİKELİ

GENEL Kurul’da ayrıca sinema işletmecileri ile film yapımcıları arasında “mısır kavgası” olarak kamuoyuna yansıyan çekişmeye dikkat çeken parti sözcüleri sinema işletmeciliğindeki tekelleşmeden yakındı. CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Biz bunu ‘mısır kavgası’ şeklinde tartıştık ama çok daha derin ve sinemamız için de çok ciddi riskler içeren bir temeli de var bu kavganın. Bu tekelleşme öyle bir noktaya ulaştı ki sinema salonlarımızın yüzde 44’ü tek bir sinema salonu işletmecisinin elinde. Özellikle büyük şehirlerde çok ciddi bir tekelleşme var. Rekabet Kurulu’nun da etkisiyle tekelleşen bu durum Türk sinemamızı ciddi ciddi tehdit eder bir hale geldi” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ise şöyle konuştu: “Aslında burada tartışmamız gereken konu, ‘sinema salonları mısır mı satıyor, bileti pahalıya mı satıyor’ değil de Türk sinemasının geleceği olmalı. Günümüzde yerli yapımcılarla tekel haline gelen yabancı menşeli sinema salonu sahipleri arasında savaş yaşanıyor; aslında bu bir kültür savaşı, sinema salonu savaşı değil. Sinema deyip geçmemek lazım, özellikle Amerikan sineması, emperyalist Amerika’nın Amerikan kültürünün propaganda aracı bugün. Ülkeleri neredeyse sinemayla ele geçiriyorlar.”

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, “Burada öncelikli problem, sektörün temel taşı olarak kabul edilen film ve dizi yapımcılarının emek ve haklarının adeta gasp edilmesi konusudur. Sanat, patates cipsi ve patlamış mısırdan değersiz olmamalıdır” diye konuştu.

SİNEMA KANUNU YAPIMCILARIN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE YASALAŞTI

Ünlü oyuncular Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve yapımcılar Muzaffer Yıldırım ile Necati Akpınar geçen eylül ayında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a şikâyetlerini iletmişti.