Anadolu Kaplanları 2001`e Nasıl Giriyor?
Yılın ikinci yarısında başlayan hareket Anadolu sanayicisini de etkiledi. Kapasite kullanımı arttı, bağlantılar başladı. Yatırımlar içinse 2001 bekleniyor Küçük bir Türkiye turundayız bu hafta. Önceliğimiz sanayinin gelişmiş olduğu iller. Hani o bir kaç yıl öncesinin kaplan bölgeleri. Global krizden bu yana sesin soluğun kesildiği bölgeler.
Görünüm fena değil aslında... Hesaplar yapılıyor, her kuruşun hesabı tutuluyor. Bunlar kendi söylemleri. Kimi 2000`den memnun, kimi 2000`i artık boşvermiş artık bahara diyor beklentiler bahara gerçekleşecek. Tüm planlarımız bunun üzerine. Ama hareket var oralarda... Bazılarında yeni, bazılarında modernizasyon yatırımları başlamış, bazılarında yeni ürünler üzerine kafa yoruluyor. Siz sanayiciler biraraya geldiğinizde neler konuşuyorsunu neler yapıyorsunuz şu sıralar diyoruz... Önce biraz şikayet ama sonra yeni beklentiler anlatılıyor heyecanla. Eh boş duracak değiller ya. Artık silkinme zamanı... Bu arada değindikleri ortak bir noktaya dikkat çekelim. Bu; Aman siyasi istikrar bozulmasın. Bunun dışında özel bir teşvik isteği yok. Sanayisi gelişmiş illerden çıkıp biraz diğerlerine gözattığımızda hava hemen tersine dönüyor. Hareket olmadığı gibi şu sıralar ümitleri de yok gibi görünüyor. Evet... Artık tura başlayabiliriz...
GAZİANTEP: KURUŞLAR HESAPLANDI
Sanayinin en yoğun olduğu illerden biri Gaziantep. Görünüm iyi bu ilde. Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, kötümserlik için bir neden yok artık diyor. Para politikası nedeniyle bir yıl sonrasının programı yapılabiliyor Koçer`e göre. İlde yılın ilk aylarında yaşanan durgunluk üretim artırılıp maliyetler düşürülerek, hatta maliyetlerde her kuruşun hesabı yapılarak aşılmaya çalışılmış. Koçer, sanayinin artık uzun vadeyle tanıştığını söylüyor. Uzun vadeli bağlantılar için uzun vadeli kredi bulmaya çalışılıyor ve bu da biraz rahatlatıyor diyor Koçer. İlde özellikle 3-9. aylar arasında hızlı bir büyüme yaşanmış. Koçer`in tahmini 4.5-6 arasında. Peki hangi alanlarda? Katma değerli tekstil ürünleri başı çekiyor. Buklet, şönin* ve sentetik iplik, gıda, kimya, sabun, pvc kapı ve pencere üretiminde yoğunlaşma yaşanmış. Sıfır olmasa bile tevsi ve modernizasyon yatırımları hızlanmış. İhracatta 4-6. aylardaki duraklamaya rağmen son aylarda bu da aşılmış. 2000 ve 2001`de karlar düşecek diyor Koçer. Ama bunu fazla üretip stoksuz çalışarak kapatacağız
İlde önemli bir sektörel dağılım yaşanıyor. Geleneksel üretimler bırakılıyor. ISO standartları önemseniyor. Halka açılma bilinci yerleşiyor. Koçer, kendi şirketleri için de halka açılmaya sıcak baktıklarını artık sanayiinin gündeminde kurumsallaşma olduğuna dikkat çekiyor.
Yatırımlar: Koçer, ilde çocuk bezi fabrikasına dikkat çekiyor. Know how`la petek doku üreten fabrikanın faaliyete geçtiğini kaydeden Koçer, bunun dışında pamuk yağı fabrikası kurulduğunu Sanko Grubu`na ait zeytinyağı fabrikasının bu ay faaliyete geçeceğini söylüyor.
ADANA: HAZIR PAZARLAR AVANTAJ SAĞLADI
2000 yılı 1999`a göre çok iyi geçiyor. Adana`da üretim ve kapasite kullanım oranlarında ciddi artış var diye söze başlıyor Adana Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş. Kriz ve durgunluk dönemlerinde ildeki tekstil ve konfeksiyon işletmeleri çok etkilenmiş. Ama bu yıl tam kapasite çalışıyorlar. Özgümüş geçen yılın sıkıntısının bu yıl telafi edildiğini söylüyor. Bunda kriz döneminde üretim yapılmayıp stokların kullanılması etkili olmuş. Stoklar bitip talep de artınca tam kapasite çalışılmaya başlanmış. Adana`da sektörel dağılım sağlanmış durumda. Tekstil, dokuma, yağ, metal, tarım araçları bunlardan bir kaçı. Ve bunların hazır pazarları bulunuyor. Eh, krizin atlatılmasında bu hazır pazarlar da etkili olmuş tabii. İl ekonomisindeki büyüme oranı bu yıl yüzde 5.5-6. Özgümüş`e göre ilin büyüme potansiyeli Türkiye ortalamasının üzerinde.
Yatırımlar: Bu yıl Yumurtalık Serbest Bölgesi`nde Başer Grubu`nun polistren* tesisi kuruldu ve tesis faaliyete geçti. Bunun dışında önemli bir yatırım henüz yok. Ancak organize sanayi bölgesinde arsa satışları artmış. İstekliler çoğalmış. Özgümüş, yılın sonuna doğru tekstil ve konfeksiyonda yeni bir kaç yatırımın olacağını söylüyor. Ama bunlar pek büyük değil.
KAYSERİ: YATIRIM GÜCÜMÜZ VAR
Hükümet açık bir şekilde üretimden yana tavrını koymalı. Kayseri Sanayi Odası Genel Sekreteri Mehmet Durak`ın üzerinde sürekli durduğu nokta bu. Ne teşvikler, ne başka türlü bir destek... Ona göre siyasi istikrar ve üretimin yanında olmak kendilerine verilecek en önemli destek olacak. Peki başka neler oluyor ilde? Öncelikle Kayseri`de organize sanayi bölgeleri önemli bir yer tutuyor. Beş yıl önce 14 milyon metrekarelik 1. organize sanayi bölgesinde arsa sıkıntısı başlayınca üç tane daha kurulmuş. Bunun dışında Türkiye`nin en büyük (7 milyon metrekare) serbest bölgesi de kurulmaya başlanmış. Şu anda ilde 24 milyon metrekarelik bir yatırım alanı bulunuyor. İncesu`daki bölgede yatırımlar tamamlanmış. Serbest bölgede tahsisler yapılıyor. Durak, bir noktaya dikkat çekiyor: İl sanayicisinin yatırım gücüne. Biz bazı illere göre krizlerden daha az etkileniriz, çünkü altyapı sağlam. Üstelik Kayserili işadamı yatırımlarda özkaynaklarını kullanır diyor. Bu arada Gaziantep ile Kahramanmaraş`a ufak bir de dokundurma yapıyor. Oralarda ayakta kalmak için maliyet hesabını bir tarafa ittiler. Bu sektörlere de zarar verir, sağlam firmaların pazarları bozulur diyor. Durak, üretim safhasındaki teşvikleri savunduklarını, afaki teşviklerle işleri olmadığını söylüyor.
Yatırımlar: Bölgede Hes Şirketler Grubu`nun firma bazında yatırımları sürüyor. Grup şirketleri birbirlerinin üretmediği alanlar için üniteler kuruyor. İstikbal Grubu`nun dokuma yatırımları devam ediyor.
ADIYAMAN:GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRMELİYİZ
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zafer Ersoy`u açıklamalarında dikkat çekici iki nokta bulunuyor. Birincisi, İsrail sermayesi, ikincisi güçlerin birleşmesi. İlde İsrail sermayesi ile Alaton Grubu`nun sitrik asit fabrikası yatırımı var. Bu tesislerden dünyada yedi tane bulunduğunu söylüyor Ersoy. Ve konu İsrail`e geliyor. Bölgeye bu ülkenin sermayesini çekmek gerektiğini kaydeden Ersoy, onların bölgeyi iyi tanıdıklarına dikkat çekerek amaçlarının bölgeyi İrail`in üretim üssü haline getirmek olduğunu belirtiyor.
Gelecek beklentisi iyi Adıyaman`ın. Özellikle Irak`la ilişkilerden umutlular. Pazar açılırsa Irak`ın tüm ihtiyaçları bölgeden karşılanacak çünkü. Bunun dışında Ersoy, Ortadoğu`ya açılmanın önemine değiniyor. Biz ürettiğimizi batıya satmaya alışmışız. Halbuki onlar bizim ürünlerimizi Ürdün üzerinden Ortadoğu`ya satıyorlar bunu biz neden yapmayalım? diyor Ersoy. Ve gelelim dikkat çektiği ikinci noktaya; güçlerin birleştirilmesi. İlde bir güçbirliği çalışması var. 1 milyarı olan yatırımcılar bu birliğe katılabiliyorlar. İlk etapta çok amaçlı bir alışveriş merkezi ardından özel hastane v ebeş yıldızlı otel yatırımları düşünülüyor. Girişim yeni. Ersoy, 100 kişiyle kurup, SPK`ya başvurup halka açacağız diyor. İle Yimpaş gelmeyi düşünmüş ama alışveriş merkezi projesi onları durdurmuş. Çünkü ilde herkesin, ortağı olduğu merkezden alışveriş edeceğini söylüyor Ersoy ve hemen ekliyor. Güneydoğu`da bu modeli herkesin uygulaması lazım.
Yatırımlar: Sitrik asit fabrikası yatırımı önemli. 11. ayın sonunda temeli atılacak. Sekiz ayda tamamlanacak. 60 milyon dolarlık bir yatırım. Tikveşli`nin selüloz kağıt fabrikası var. Bu tesislerde kağıt konfeksiyonu planlanıyor.
ESKİŞEHİR: GELİŞMELER GÜZEL
Yılın ilk üç ayında işler epey kötü gitmiş Eskişehir`de. Sonra normal düzeye çıkmış. Son iki üç ayda yaşananlar ise oldukça güzel... Bunun kriteri elektrik tüketimi. Tüketim çok arttı. Toprağa gitmiyor ya bu elektrik diyor Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir. Para programının uygulanacağına ve enflasyonun düşeceğine inancın yavaş yavaş sağlandığını kaydediyor Özaydemir. Bu inanç arttıkça talep ve paralelinde satışlar da artıyor. 1999 yılının zararlarını kapamakla geçmiş bu yıl ve işler düzelmeye başlamış. Bu arada verimsizliğin de farkına varılmış. İşçi başına üretim oranlarının düşük olduğu ve bu oranın artırılması gerektiği düşünülüyor artık. Büyüme tahminine gelince. Özaydemir`e göre kapasite kullanımı arttığı için ilde bu yıl 3-4 civarında bir büyüme yaşanır. Ya yabancı sermaye? Satın almak için etrafımızda dolaşan yabancı çok diyor Özaydemir. Ama onlar hazır işletme arıyorlar. Oysa sanayicilerin isteği yeni yatırım yapmaları. Dikkat çekilen bir konu. İşgüvenliği yasası. Bir de kıdem tazminatları... Bu konularda da hükümetin popülist yaklaşımları bırakması gerektiğini söylüyor Özaydemir.
Yatırımlar: Kriz öncesinde organize sanayi bölgesine 35-40 yatırım başvurusu olurken bu yıl 3-4 başvuru olmuş. Buna rağmen darboğaz giderme, kapasite artırım yatırmılarının artması bekleniyor.
KAHRAMANMARAŞ: YATIRIM HAMLESİ BAŞLAYACAK
Eskiden bir hafta sonrasını görmek zordu sanayiciler için. Şimdi bir yıl sonrasını görebildiklerini söylüyorlar. Kahramanmaraş Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk en çok buna seviniyor. Tekstil ağırlıklı çalışan ve krizin vurduğu ilde sanayici, ürün çeşitlendirerek, özkaynaklarını güçlendirerek sorunlarını aşmaya çalışmış. Kısmen idealizim, kısmen kar, kısmen de kıskançlık ama çoğu zaman idalizm, girişime teşvik ediyor Balduk, ildeki girişimci potansiyeline böyle dikkat çekiyor. Eh ilde altyapı da hazır. Bu nedenle 2001`de bir yatırım hamlesi kaçınılmaz. Ufak bir sorun var tabii.
Direkt uçak seferleri. İstanbul`a direkt bağlantı sağlanınca deymeyin Kahramanmaraşlının keyfine. Büyümede de iddialılar. Balduk`un tahmini yüzde 10. İldeki yatırımları aşağıda okuyabilirsiniz. Ama dikkat çekici iki noktayı hemen buraya çekelim. 2001`de ilde bir kaç özel santralin yapımına başlanacağını söylüyor Balduk. Bir de direnen çelik mutfak eşya üreticilerileri var ilde. Onlar Türkiye`nin ihtiyacının yarısını karşılıyorlar. Ama hep iç pazardalar. Balduk Artık dışarı açılmaları lazım. Biz onları dışa açılmaları için sıkıştırıyoruz diyor.
Yatırımlar: İlde halen ilave ve kapasite artırıcı yatırımlar yapılıyor. Yeni yatırımların tutarı 15 milyon mark. Toplamda ise bu yıl 100 milyon marka ulaşılmış. Yatırımda ekstil başı çekiyor. Katma değeri artıracak yatırımlar planlanıyor. Bunun dışında gıda, meyvecilik, balık üretimi ve işlenmesi, besi tesisleri gibi arayışları var.
DENİZLİ:
Ege Bölgesi`nin sanayideki ağırlığı tartışılmaz. Özellikle Denizli İzmir`den sonra bölgenin neredeyse kalbi niteliğinde. EBSO Başkanı Atıl Akkan yaptığı açıklamalarla bölgedeki organize sanayi bölgelerine dikkat çekiyor, kurulacak fabrikalarla üretimin artacağına dikkat çekiyordu. 2001`de bölgede doğalgaz kullanımının başlayacak olması da kendisini umutlandırıyordu. Ancak, Denizli Sanayi Odası Başkanı Abdülkadir Uslu aynı fikirde değildi. İldeki sanayicinin üretimi artırıp kar marjlarını düşürerek çalıştığını söylüyordu. Bu yıl ihracatın yüzde 16 artmasını da marjların düşürülerek çalışılmasına bağlayan Uslu, makul faizli krediler verilmesi gerektiğine dikkat çekiyordu. İlin büyük tekstil işletmelerindne Deba`nın sahibi Esat Sivri, 2001`in 2000`den daha zor olacağını söylüyor. Ancak sanayiciler akıllı davranırlarsa bunu da aşarlar diyen Sivri, sanayicinin düşen enflasyona göre karlılığını gözden geçirmesi gerektiğini de belirtiyor. Önümüzdeki yıl iç pazar daralacak bu paralelde ihracat bağlantıları artacak. Bu da Sivri`ye göre akıllı yatırımları beraberinde getirecek.
Yatırımlar: Havlu ve havlu ürünlerinde yeni yatırımlar var. Kapasite artışları söz konusu. Dokumada da küçük yatırımlar başlamış. Ancak büyük bir yatırım söz konusu değil.
ÇANAKKALE: ALTYAPI TAMAM
Çanakkale`de sanayi fazla gelişmiş değil. Bölgede üç büyük yatırım var. Çanakkale Seramik, Çanakkale Çimento ve Dardanel tesisleri. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası* Başkanı Niyazi Önen, 2000 yılında ilde üretime dönük önemli bir yatırım olmadığını söylüyor. Ancak bu süreçte devletin yaptığı altyapı yatırımları devam etmiş. Doğalgaz, liman gibi sorunlar çözümlenmiş. Baraj inşaatları devam ediyor. Organize Sanayi Bölgesi yatırımlarının da devam ettiğini kaydeden Önen, bunların olumlu olduğunu ve meyvelerin 2001 yılında toplanacağını söylüyor. Halen ilde önemli bir hareketlilik yaşanmıyor. Önen durgunluğun aşılması için Çanakkale`nin serbest bölgeler kapsamına alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
ÇORUM: OHAL`E VAR DA...
Sanayileşmiş olmasa da bir kaç yıl önce enerjisiyle dikkat çekiyordu Çorum. Biz de bir gözatalım dedik. Ama durum pek içacı değil burada. Kötü bir yıl geçiriyoruz diyor Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cihat Ecdaroğlu ve devam ediyor: Burada küçük işletmeler var ve ihracat şansımız da yok. İlde toprak sanayi, un makina sanayi var. Ama pek hareket yok. İşletmeciler özkaynaklarıyla hareket ediyor ve tedbiri elden bırakmamaya kararlılar. Yatırım ve üretim konusunda tereddütleri var. Kapasite kullanımı yüzde 50 civarında düşmüş ilde. Yine de ayakta kalmak için mücadele edecekler. Bu arada OHAL kapsamındaki illere dikkat çekiyor Ecdaroğlu: 80 kilometre ötede Yozgat var. OHAL kapsamında. Ve bölgeye yatırım teşviği var. Yatırımı düşünen oraya gidiyor diyor.
ERZURUM: DURUM VAHİM
Durumu vahim illerden biri Erzurum. Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Lütfü Yücelik`in değerlendirmesi bu. 2000 yılında bölgede kamu yatırımlarına ayrılan payın 34 trilyon lira olduğunu kaydediyor Yücelik. Rakamın düşüklüğü, üstelik 2001`de rakamın daha da düşmesi ümitleri iyice kırmış. İl sanayisinde hiç bir gelişme olmadığını kaydeden Yücelik, mevcutların da varlıklarını satarak yaşamaya çalıştıklarına dikkat çekiyor. (PARA)
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN