Altın mı, gümüş mü? Uzmanlara sorduk!
Dün açıklanan ABD enflasyon verisi sonrası küresel resesyon kaygısı artarken; piyasalar negatife döndü. Böyle bir ortamda altın ve gümüşteki baskı artabilir mi, yoksa şansları daha mı yüksek? Peki, altının mı yoksa gümüşün mü yükseliş potansiyeli daha fazla olabilir?
Şenay Zeren
Piyasaların gözü kulağı majör merkez bankalarının izleyeceği sıkılaşma politikalarıyla ilgili mesajlarda olurken; özellikle son dönemde piyasalarda olağan dışı fiyatlamalarla sık sık karşılaşır olduk. Dün piyasalar açısından oldukça önemli olan, ABD nisan ayı enflasyonu açıkladı. Kritik veri, mart ayına göre 40 yılın zirvesinden geriledi; ancak verinin beklentilerin üzerinde gelmesiyle piyasalar negatife döndü. Bugünkü işlemlerde de negatif fiyatlama devam ediyor. Enflasyon verisi sonrası, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal sıkılaşmada daha da agresifleşebileceğine dair kaygı artarken; bunun da resesyon riskini yükseltebileceği bekleniyor. Ancak Fed Başkanlarından gelen mesajlar, Fed’in mevcuttaki yönlendirmesine uyabileceği yönünde görünüyor.
Fed’in daha sert faiz artırımına gidebileceği beklentisiyle küresel borsa endeksleri geriledi, tahvil faizleri yükseldi, Doların dünyada en çok işlem gören 6 para biriminin karşısındaki değerini gösteren dolar endeksi güçlü duruşunu sürdürdü. Kripto para piyasalarında deprem oldu; Lider kripto para birimi Bitcoin 17 ayın en düşük seviyesini; Ethereum ise 10 ayın dip seviyesini gördü. Ons altın ve ons gümüş fiyatları ise düşüş trendindeki hareketini sürdürüyor.
ALTIN VE GÜMÜŞ FİYATLARI İÇİN BUNLAR KRİTİK!
Fed’in sıkılaşma adımlarında vites yükselteceğine dair beklentiler tahvil faizlerini ve dolar varlıklarını güçlendirirken; ters korelasyon etkisiyle altın ve gümüş fiyatlarını baskılıyor. Diğer yandan yatırımcılar, Rusya-Ukrayna savaşında tansiyonun düşmemesi ve küresel enflasyonist riskin artmasıyla kendilerini korumak için güvenli limanlara sığınırken; bu durum altın ve gümüş fiyatlarını destekliyor.
Küresel büyümede yavaşlamanın sürmesi ve enflasyonist baskının devam etmesi beklenirken, böyle bir durumda altın ve gümüş diğer yatırım enstrümanlarına göre daha iyi bir performans gösterebilir. Ancak endüstriyel malzeme olarak kullanılan gümüş, altın fiyatlarında yaşanabilecek yükselişe oranla daha sınırlı hareket edebilir. Gümüş tüketiminin yarıdan fazlası endüstriyel amaçlarla kullanılırken; en çok tüketim yapan ülkeler ABD ve Çin. Dolayısıyla, özellikle bu ülkelerin ekonomilerinde yaşanan yavaşlamalar gümüşe olan talebi de düşürüyor ve bu da doğrudan fiyatları olumsuz etkiliyor.
Riskini belirleyip değerli madenlere yatırım yapmayı tercih eden yatırımcıların akıllarında ise tek soru: Altın mı, gümüş mü? Işık Menkul Araştırma Müdürü Yusuf Kavak değerlendirdi...
ALTIN MI, GÜMÜŞ MÜ?
Yusuf Kavak – Işık Menkul Araştırma Müdürü
Altın mı, gümüş mü? sorusu; yıllardır bu iki kıymetli madene yatırım yapanların kafasını kurcalayan önemli bir mesele. Son 3 haftada her iki emtiada da satış baskısı hâkimdi. Özellikle, 19 Nisan’dan itibaren başlayan satış baskısında; ons altının, gümüşün onsuna göre bir miktar dirençli kaldığı görülüyor.
ALTIN VE GÜMÜŞÜN GÖZÜ BU GELİŞMELERDE!
Öncelikle, her iki ürün de değerli metal statüsünde olmakla birlikte; altının, daha nadir bulunması nedeniyle çok daha kıymetli bir metal olduğunu söylememizde bir sakınca olmasa gerek. Bununla birlikte, daha ucuz olması nedeniyle sanayide kullanımı daha yaygın olan gümüşün; bu özelliği ile de altına karşı zaman zaman ayrıştığını söyleyebiliriz. Son olarak, finansal piyasalarda özellikle borsalara gelen satışlarda güvenli liman özelliği taşıyan her iki madenden ise; ons altının çok daha pozitif ayrışma gösterdiğini söyleyebiliriz.
Gelelim şu an ki fiyatlamalara;
1) Öncelikle ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) gibi majör merkez bankalarının sıkılaştırma beklentileri başta ABD tahvil piyasası olmak üzere faizlerin yukarı yönlü seyrini ivmelendirirken, tahvil faizleri ile çoğu zaman ters kolarasyona sahip bu iki ürünü baskı altına aldı.
2) Her ne kadar BoE’nin faiz artırımları başlamış ve ECB’ninki de başlayacak olsa da Fed’in bilanço küçültmesi ile de şiddetini artıran sıkılaştırması; ABD Dolarına olan talebi hızlandırarak, küresel çapta yeni bir Dolarizasyon rallisini artırmış durumda. Bu durum da dolar ile fiyatlanan emtialar üzerinde baskı oluşturmakta.
3) Diğer taraftan, aynı zamanda fiziki emtia özelliği olan değerli metallerin, Rusya-Ukrayna gerilimi, Çin Covid salgını gibi sebeplerin de etkisi ile talep daralması yaşayacağı beklentileri de son zamanlarda artış gösterdi. Özellikle de küresel ekonomide beklenen yavaşlama; sanayi emtiası olan gümüş tarafının daha sert düşmesine neden oldu.
KİLİT UNSUR MERKEZ BANKALARININ POLİTİKALARI
Şimdi gelinen noktada, kilit unsurun; majör merkez bankalarının politikalarında yaşanan değişiklik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Öyle ki, Pandemi esnasında ultra genişlemeci politikaların etkisiyle ülke ekonomilerinin hızla toparlanması beklenmişti ve öyle de olmuştu. Ancak, mevcut durumda; jeopolitik risklerin (ki özellikle Rusya yaptırımlarının küresel çapta bir takım olumsuz etkilerinin olması da kaçınılmaz) devam ediyor olması ve Çin’de -her ne kadar son günlerde vaka sayılarında ciddi azalışlar görülse de-“sıfır covid stratejisi” kapsamında zaman zaman görülen kapanma tedbirleri ile küresel ekonomide beklenen zayıflamayı toparlayacak bir genişlemeci politikaya ihtiyaç var.
Ancak, ne var ki; enflasyon rakamlarının oldukça yüksek seviyelere yükselmiş olması ile ülkelerin birinci önceliği haline gelmesi, majör merkez bankalarının en azından talep enflasyonunu kontrol altına almak için en etkili yol olan sıkılaştırma politikalarına yönlendirmekte. Keza, Pandemi döneminde hızla artan Merkez Bankası bilançolarının tasfiye edilmesi süreci ile de küresel ekonominin iyice darbe alması söz konusu olabilir.
GÜMÜŞ DAHA FAZLA BASKI ALTINA GİREBİLİR
Bu durumda da, en başta sorduğumuz sorunun cevabına yaklaşmış oluyoruz;
1) Dolarizasyon etkisi ve tahvil faizlerindeki yükselişler her iki değerli metali bir süre daha baskı altında tutabilir.
2) Ancak, gümüşün sanayi emtiası olması; sanayilerde beklenen zayıflama ile de bu ürünü daha fazla baskı altına alabilir.
3) Diğer yandan, ons altının kaydi tarafta bir finansal güvenli liman varlığının daha baskın olması ile de kısa vadede;
a) Düşüşlerde ons altının daha az değer kaybetmesi,
b) Yükselişlerde de ons altının daha hızlı değer kazanması beklenebilir
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN