"ABD’nin küresel ekonomiyi yönetmesine güvenilemez"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD’nin siyasi nedenlerle yaptırım uyguladığı tek ülkenin Türkiye olmadığını belirterek, “Türk ekonomisine yönelik saldırı, ekonomik gücün siyasi bir silah olarak şuursuzca kullanılmasının nasıl ciddi küresel risklere yol açabileceğinin örneği olarak ele alınmalı. Şimdi, diğer ülkeler Türkiye ile birlikte hareket ederek, gelecek yapay krizlere karşı ortak bir strateji geliştirmeye katkı sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
Amerikan Foreign Policy dergisi için ‘ABD’nin küresel ekonomiyi yönetmesine güvenilemez’ başlıklı İngilizce bir makale kaleme alan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’ye yönelik saldırısının ardından dünyanın kendini Washington’ın ekonomik gücünden koruması gerektiğini vurguladı. Bakan Albayrak Makalesinde, “Bu ağustos ayında Türkiye ekonomisi küresel haberlerin ana konusu oldu. Bunun sebebi, global ekonomik sistemdeki en büyük oyuncu olan ABD tarafından Türk ekonomisine yapılan sistematik saldırıydı. Bu, Türkiye ve ABD arasındaki ittifak tarihinin en hayal kırıcı anlarından biri oldu. ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, NATO üyesi bir ülkenin ekonomisine alenen yaptırımlar ve tarifelerle saldırdı” ifadelerini kullandı.
KÜRESEL RİSKLER
ABD’nin siyasi nedenlerle yaptırım uyguladığı tek ülkenin Türkiye olmadığına da dikkat çeken Bakan Albayrak, ABD yönetiminin, Avrupa Birliği, Rusya ve Çin gibi ticaret partnerlerini tek taraflı tarifelerle hedef almasının uluslararası ticaret, iş birliği ve istikrarın, devletler arasında daha güçlü ittifaklar kurularak korunması gerektiğini kanıtladığına vurgu yaptı. Albayrak, makalesinde şu değerlendirmelere de yer verdi: “Dünya karmaşık sınamalarla yüzleşiyor. Washington’ın uluslararası ekonomiye ve ticarete yönelik tehditleri, bu sınamaların ciddi bir alt kümesi. Tek taraflı yaptırımlar, ticaret savaşlarının kışkırtılması ve ekonomik silahların rastgele kullanımı, bir başka küresel krize yol açabilir. Bu önemli kavşakta, dünya genelindeki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, potansiyel krizlerin ve finansal saldırıların üstesinden gelebilmek için güçlü ve kurumsallaşmış işbirliğine ihtiyaç duyuyor. Türk ekonomisine yönelik saldırı, ekonomik gücün siyasi bir silah olarak şuursuzca kullanılmasının nasıl ciddi küresel risklere yol açabileceğinin bir örneği olarak ele alınmalı. Şimdi, diğer ülkeler Türkiye ile birlikte hareket ederek gelecekteki yapay krizlere karşı ortak bir strateji geliştirmeye katkı sağlayabilir.”
Türk hükümetinin, ABD’nin yarattığı suni kriz süresince uluslararası ekonominin geleceği için ümit verici fırsatlar bulduğuna vurgu yapan Albayrak şöyle devam etti: “Angela Merkel ve Emmanuel Macron dahil olmak üzere Avrupalı dostlarımız, Washington’ın yaklaşımının tehlikeli ve yanlış olduğunu açıkça ortaya koyan açıklamalar yaptı. Türkiye ve AB arasındaki iş birliği ve dayanışma ruhu, her iki tarafın siyasi ve ekonomik refahı için öneminin kanıtlanmasıyla yeniden canlandı.” Türkiye’nin Batı ülkelerine yönelik ciddi tehditlerle mücadelede en önde yer aldığına dikkati çeken Albayrak, bunu son dönemde el-Kaide ve DEAŞ terör örgütlerine karşı verilen mücadeleyle örneklendirirken, “Bu dönemde, Türkiye milyonlarca mültecinin umudu ve savaşı Batı’ya doğru genişletmek isteyen terör örgütlerinin hedefi oldu. Türkiye, dünyanın en istikrarsız bölgelerinden birinde bir istikrar adası haline geldi” diye yazdı.
YAPTIRIMLAR İÇİN MAZARET
TRUMP yönetiminin, Türkiye’deki barış ve istikrarı hedef alan teröristlerle güçlü bağları bulunan bir Amerikan vatandaşına yönelik süren dava sürecinin, yaptırımlar için mazeret olarak kullandığına işaret eden Bakan Berat Albayrak, “Washington’ın ekonomik silahlarını arsızca kullanması dünya genelindeki birçok ülke ve yatırımcı için bir uyarı alarmı oldu. Bu saldırı, sadece Türkiye ile ABD arasındaki ittifakın geleceği için değil küresel piyasalar içinde riskli olarak değerlendirildi” tespitinde bulundu.
BAĞIMSIZ ‘MERKEZ’ VURGUSU
Saldırıların döviz kurlarında dalgalanmalara yol açmasına karşın Türk ekonomisinin güçlü temellerini ortaya koyduğunun altını çizen Albayrak, “TL’de geçen ay yaşanan değer kaybına, hiçbir ekonomik göstergenin, makroekonomik verinin neden olmadığını vurgulamak önemli. Bu süreçte, Türkiye’nin finansal yapısı ve bankacılık sisteminde, önemli hiçbir değişiklik yaşanmadı” değerlendirmesini yaptı. Hükümetin yatırımcı dostu bir ortam yaratmak konusunda kararlı olduğunu ifade eden Albayrak, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının, etkinliğinin ve parasal politikada lider rolünde kalmasının, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tüm hükümetleri için olduğu gibi bu hükümetin de öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN