AB`den kalite için 13 milyon euro hibe
AB, Türkiye`nin kalite altyapısını güçlendirmek için 13 milyon euroyu gözden çıkardı. Türkiye`nin kalite altyapısını güçlendirmek için AB tarafından hibe edilen 13 milyon euroluk fonun kapısı, kaliteye dönük her proje ve bu projeyi geliştiren her şirkete açık.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye`nin kalite altyapısını güçlendirmek için 13 milyon euro hibe etti. 13 milyon euro, Türkiye`nin kalite altyapısını güçlendirecek projelere tahsis edilecek. Kalder, ve Hazine Müsteşarlığı tarafından birlikte kontrol edilecek olan fonun kapısı, kalite altyapısını güçlendirmeye dönük her proje ve bu projeyi geliştiren her şirkete açık. AB`ne ‘‘adaylık’’ statüsünde olan her ülkeye bu tip hibe fonların tahsis edildiğini kaydenen Kalder Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden, ancak böyle bir büyüklüğün ilk defa sözkonusu olduğunu açıkladı. Argüden fonun Türkiye ve şirketler için önemini ‘‘Standartların gelişmesine katkıda bulunmak, rekabet gücünü ve verimliliği artırmak ile daha güçlü bir ekonomiye sahip olmak’’ şeklinde özetledi.
Fonun, Türkiye`nin kalite konusundaki öncelikleri dikkate alınarak kullandırılacağına dikkat çeken Argüden ‘‘ Öncelikler henüz belirlenmedi. Bunun için uzmanlar kadrosunun seçimi yapılıyor. Uzmanların ülke önceliklerini belirleyen raporlarını hazırladıktan sonra proje kabulü de başlayacak’’ diye konuştu.
Bu ön çalışmanın 2-3 ay içerisinde tamamlanacağını ifade eden Argüden, özellikle Avrupada rekabet gücünü artırmak isteyen üreticileri bu konuyla yakından ilgilenmeye çağırdı.
Sanayi ürünlerinin AB standartalarına uyumunun öncelikli konular arasında yer aldığını kaydeden Argüden, ‘‘Türkiye`nin gelişmiş ülke ekonomileri içerisinde yer alabilmesi için standartları takip eden ülke komunudan standart geliştiren ya da gelişmesine katkıda bulanan ülkeler arasına geçmesi gerek’’ diye konuştu.
Kalite altyapısını tamamlamadan yurtiçi ve yurtdışı rekabeti yakalamanın mümkün olmadığını vurgulayan Argüden, kalite altyapısının güçlendirmenin neden önemli olduğunu ise şöyle açıkladı: ‘‘İhracat potansiyelini geliştirmek üretim ya da teknoloji ile ilgili olduğu kadar kalite altyapısının yükseltilmesiyle de doğrudan ilgili. Çözüm geliştirmede sadece makro ekonomik unsurlara değil mikro uygulamalara da yer vermek gerek. Sadece IMF`den kredi almak Türkiye`yi ileri götürmez. Kuruluşların rekabet gücünü artırmak için kalite altyapısını da yükseltmek gerek. Türkiye, dünyanın 22`inci büyük ekonomisine sahip. Dünyada daha iyi konumda olmak istiyorsak standartların geliştirilmesine katkıda bulunmamız gerek. Bunun için de seyirci konumdan çıkmamız çok önemli.’’
Fonu kontrol eden 3 kurumun olmasını ‘‘AB`ın demokrasi geleneği’’ şeklinde yorumlayan Argüden ‘‘Hazine Müsteşarlığı, Kalder ve Avrupa Birliği projeye birlikte onay verecek. Bu da fonun yönetiminde de kalitenin öncelikli olduğunu gösteriyor’’ dedi.
Fonun 5 yıllık zaman dilimi içerisinde peyderpey geleceğini ifade eden Kalder eski Genel Sekreteri Hakan Kilitçioğlu ise, şirketlerin bu hazırlık dönemini çok iyi değerlendirerek proje geliştirmeye odaklanmalırını tavsiye etti. Zamanın önemine dikkat çeken Kilitçioğlu, fonunun bir teknik yardım projesi olduğnuu söyledi. Kilitçioğlu konu hakkında şu açıklamayı yaptı:
‘‘Kamu ve özel kesim projelerinde kullanılacak. Fonunu, ülkenin çıkarları doğrultusunda yönlendirilmesi çok önemli. Ankara`da bir iletişim ofisi oluşturulacak. Proje sahipleri şehirlerinde bulunana ticaret ve sanayi odalarına başvurabilecekleri gibi bu ofisten de bilgi alabalicekler. Projeler öncelik süzgecinden geçecek. En önemli kriter bu. Bazı alanlarda proje gelmiyorsa onun da üzerine gidilecek. Başvuracak olanlar, bir süre bekliyecekler.’’
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN