2002 yılı, var olma mücadelesiyle geçecek
TİSK`in Türkiye genelinde gerçekleştirdiği `Ekonomik Kriz Sürecinde İşyeri Sorunları ve Kaynakları Anketi`, işverenlerin 2002`de varlığını sürdürme mücadelesi vereceğini ortaya çıkardı. TİSK`in anketi, 19 Eylül - 29 Ekim 2001 tarihleri arasında toplam 625 işletme tarafından yanıtlandı.
Ankete katılan 625 işletmede, yıl başından bu yana 45 bin 369 kişinin işten ayrıldığı belirlenirken, işletmelerin yüzde 31`inde ihracatın gerilediği ortaya çıktı. İşyerlerinin yüzde 51`inde ise kapasite kullanım oranının yüzde 59`un altına düştüğü belirlendi.
625 işyerinde yapılan ankete göre, işletmelerin yüzde 63`ünün varlığını sürdürme mücadelesi verdiği ortaya çıktı. Ankete katılan işletmenin yüzde 74`ü girdi maliyetlerini en önemli sorun olarak gösterdiği ankette, yüzde 59`u vergi, yüzde 52`si işgücü maliyeti, yüzde 47`si SSK prim oranlarını, yüzde 16`sı ise bankacılığı en önemli sorun olarak değerlendirdi. Sendikal sorunlar ise yüzde 0.8 ile en az işaretlenen seçenek oldu. Vergi oranlarının araştırıldığı anket sonucuna göre, 625 işletmenin yüzde 87`si vergi oranları, yüzde 93`ü SSK prim oranları, yüzde 71`i ise işgücüne bağlı yüksek vergi oranlarından yakındı. Kapasite kullanım oranlarının da değerlendirildiği ankette, bu yılın eylül ayında işletmelerin yüzde 51`inde kapasite kullanım oranının yüzde 59`un altına düştüğü vurgulandı.
İşletmeler 2002`den umutsuz
İşverenlere gelecekle ilgili yöneltilen `Size göre, işyerinizin genel durumu gelecek 6 ay içinde nasıl olacak?` sorusuna işverenlerin yüzde 63`ü `İşyerim varlığını devam ettirme mücadelesi verecek` yanıtı verdi. Yüzde 21`inin görüşü ise `Başarılı geçmeyecek` oldu.
Üretim konusunun da araştırıldığı anket sonucuna göre, yıl başından bu güne kadar işyerlerinin yüzde 51`inin üretime kısmen ya da tamamen ara verdiği, yüzde 53`ünde ise üretim kesintisinin 4 haftadan uzun sürdüğünü belirlendi. 2001 yılında işyerlerinin yüzde 71`inde üretimin azaldığı ve yine 2001 yılında işyerlerinin yüzde 60`ında istihdamda azalma olduğu sonucu ortaya çıktı.
İhracatta yaşanan gelişmelerin de araştırıldığı ankette, işletmelerin yüzde 31`inde ihracatın gerilediği belirlendi. Bu yılın eylül ayında işyerlerinin yüzde 51`inde kapasite kullanım oranının yüzde 59`un altına düştüğü vurgulanan ankette, geçen yılın aynı dönemine göre düşük kapasite ile çalışan işyerlerinin payının yüzde 15 olduğuna işaret edildi. İşletmelerin yüksek kapasite kullanım oranlarının da araştırıldığı ankette, kapasitesinin yüzde 80 ve üzerini kullanan işyerlerinin, bu yılın eylül ayında ancak yüzde 18`inin yüksek kapasite kullanabildiği belirlendi. Ankette, geçen yılın aynı döneminde bu oranın yüzde 47 olduğuna işaret edildi.
Vergi sistemindeki en önemli sorunların da araştırıldığı anket sonucuna göre, işletmelerin yüzde 87`si yüksek vergi oranını, yüzde 58`i vergi bürokrasisini en önemli sorun olarak değerlendirdi. Kredi faizlerinin de değerlendirildiği ankette, işverenlerin yüzde 83`ü kredi faizlerini yüksek bulduğunu, yüzde 52`si kredi sağlanmasında zorluk yaşandığını, yüzde 39`u Eximbank kredilerinin yetersiz oldğunu ve yüzde 36`sı ise bankaların zamansız ya da ilave taleplerinden şikayet etti.
DPT, 4. çeyrek için umut pompaladı
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), umut aşıladı. DPT, bu yılın son üç ayına ait gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ve alt kalemlerine ilişkin gelişmelerin, kasımda oluşan iyimser havanın etkisiyle, daha olumlu olmasının beklendiğini açıkladı.DPT tarafından yapılan son aylık değerlendirmede, şubat krizinin ardından artan belirsizlik ortamı ve işsizlikle düşen reel ücretlere bağlı olarak, özel tüketimin 3. üç aylık dönemde yüzde 9.4 azaldığı vurgulandı.
İhracatın ekim ve kasımda yüzde 20.2 ve yüzde 17.6 arttığı vurgulanan değerlendirmede, böylece ocak - kasım döneminde ihracatın 28.6 milyar dolar düzeyine çıkarak yüzde 15 arttığı kaydedildi.
Bütçede gelir hedefi aşılacak
Değerlendirmede, bütçe gelirlerinin yılsonu itibariyle bütçe hedefini aşacağı tahmin edilirken, yılın son iki ayında beklenen ekonomik canlanmanın boyutunun özellikle dolaylı vergiler yoluyla vergi hasılatı üzerinde etkili olacağı yorumunda bulunuldu. Değerlendirmeye göre, dış borçlanmada Hazine`nin net borçlanıcı konumu bu dönemde net ödeyiciye dönüştü. Nitekim bu yılın ilk 10 ayında 2 katrilyon 656 trilyon lira temin edilirken, 6 katrilyon 139 trilyon lira dış borç ana para ödemesi gerçekleştirildi.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN