İşte Fed’in ‘tahvil’ planı
Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarına yol açan Fed’in varlık alımları sonlandırma planı 4 aşamalı uzun bir yoldan geçecek
<ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf6570601c04688fbdead9.jpg">Gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarına yol açan Fed’in varlık alımları sonlandırma planı 4 aşamalı uzun bir yoldan geçecek. Societe General’in (SocGen) çıkardığı olası plana göre bu aşamalar Türkiye dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelere risk oluşturacak adımlarla dolu...
ımg>
Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) varlık alımını azaltacağı yol haritası tüm dünya ekonomisini etkileyecek. Ancak 17-18 Eylül’de gerçekleştirilecek Fed toplantısı öncesinde zaman zaman gerçekleşen Fed üyelerinin birbirinden farklı yorumları dışında Fed’in ne yapacağı halen gizemini koruyor. Çoğu ekonomist eylül ayında Fed’in tahvil alım azaltımına başlayacağını öngörüyor. Ancak ondan sonraki süreç de çok önemli. Çünkü Fed’in uygulayacağı azaltım programının hedefi yüzde 6.5 işsizliğe ulaşarak şu an yüzde 0’lara yakın gezinen Fed gecelik faizlerini artırmak.
Hürriyet`ten Barış Balcı`nın haberine göre; bu faiz artırımıyla birlikte Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde asıl sermaye çıkışının bu dönemlerde yaşanabileceği de dile getirilmeye başladı. Fed Başkanı Ben Bernanke ve üyelerinden henüz net bir yol haritası çıkmamışken dünyaca ünlü banka Societe General (SocGen) Fed’in çıkış rotasının olası planını çıkardı. Bu plana göre gelişmekte olan ülkeleri de etkileyecek 4 kritik adım gerçekleşecek. Bu adımların sonunda Fed’in ABD işsizliğini azaltması ve faizleri kademeli olarak artırması, 2020 yılına kadar da bilançosunu 3.5 trilyon dolardan 1 trilyon dolara indirmesi bekleniyor.
DÜNYA BORSALARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
ADIM 1
Tahvil alımını azalt
Tahvil alım azaltma sürecinin çoğu ekonomist tarafından Eylül ayı içinde başlaması öngörülüyor. SocGen ABD Başekonomisti Aneta Markowska ve ABD Faizleri Stratejisi Mary Beth Fisher’a göre bu süre Mart 2014’e kadar sürecek. Bu sürecin hızlı gerçekleşeceğini öngören Markowska ABD’de işsizliğin beklendiğinden düşük olacağını söylerken yüzde 2,86 olan 10 yıllık ABD tahvillerinin 2014 yılsonunda yüzde 3.25’e 2014 yılsonuna da yüzde 3.5’a çıkacağını öngörüyor.
ADIM 2
Rezervleri erit
Fed bilançosu ekonomistlere göre normalden 3 kat daha fazla şişerek 3.5 trilyon dolara kadar gelmiş durumda. Societe Generale ekonomistlerine göre Fed yıl sonunda rezervlerini eriterek bilançosundaki varlıkları normal değerlere çekmek için düğmeye basacak. Fed’in bunu sıfıra yakın olan politika faizini ilk aşamada yüzde 0,10’a daha sonra da yüzde 0,25’e çıkararak yapacağını öngören SocGen ekonomistleri 2015’e Fed’in parasal sıkılaştırmasının damga vuracağını belirtiyor.
ADIM 3
Faizleri yükselt
SocGen ekonomistleri 2015 ortasında ABD işsizliğinin yüzde 6.5’un altına düşmesi durumunda Fed’in faiz yükseltimini hızlandıracağını belirtiyor. Bu operasyonla birlikte ekobomistler Fed faizinin önce 2015 yıl sonunda yüzde 1.25’e, 2016’da yüzde 3,75’e ve 2017’de yüzde 6.5’a çıkabileceğini öngörüyor.
ADIM 4
Varlıkları sat
Her şey bu aşamaya kadar yolunda giderse Fed 2008 krizi sonrası aldığı varlıkları azaltarak bilançosunu düşürecek. İlk akla gelen Fed’in kriz sonrası aldığı mortgage tabanlı varlıkların satışı olacak. Ancak bu konuda Fed’in politik dengeleri de gözetmesi gerektiği belirtiliyor. Yine de SocGen ekonomistleri aylık 22 milyar dolarlık varlık satışı ile Fed’in bilanço eritme sürecinin 2020’de beş buçuk sene içinde biteceğini belirtiyor.
TL’nin beli kırıldı GÜNE G-20 zirvesi öncesi Suriye gerginliğinin yükselmesiyle başlayan piyasalarda yeni dolar rekoru yaşandı. Güne 2.04 TL seviyelerinde başlayan dolar öğleden önce tarihi rekorunu 2.0840 TL ile kırdı. Öğleden sonra ABD özel sektör istihdamının Ağustos ayında 176 bin kişi ile beklentilerin aşağısında kalmasıyla sakinleşen dolar 2.0650 TL’ye kadar düştü. Piyasalar kapanırken dolar 2.07 TL seviyesinin üstünde dengelendi. Borsada ise doların rekor kırdığı saatlerde günlük yüzde 1’e yakın düşüş kaydedildi. ABD özel sektör istihdam verileriyle kayıplarını toparlamaya çalışan günü yüzde 0,37 kayıpla 66 bin 715 puandan kapattı.
Merkez bu adımlara karşı ne yapabilir?
SOCGEN’in öngördüğü bu plan gerçekleşirse dolar kuru ile mücadelede zorlu bir patikaya da girilmiş olacak. SocGen ekonomistlerinin tahvil alım azaltımı sonrasında ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 3,5’a çıkacağını öngörmesi en belirgin risk noktasını oluşturuyor. Doların TL karşısında rekorlarını 10 yıllık ABD tahvillerinin yüzde 3’e yaklaştığında kırması önümüzdeki senenin de kur cephesinde zorlu geçeceğini gösteriyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ise faiz dalgalanması yerine kur dalgalanmasını tercih ettiklerini belirtip bu süreçte faiz enstrümanının kullanılmayacağını belirtmişti. Dün ekonomistlere yapılan sunumda ise ihtiyaç duyulduğunda Rezerv Opsiyon Mekanizması ile yabancı para birimi zorunlu karşılık enstrümanının kullanılacağı duyurmuştu.
ROM VE ZORUNLU KARŞILIK YETER Mİ?
Eğer Merkez Bankası bu iki müdahaleyi kullanırsa yaklaşık 60 milyar dolarlık bir müdahale alanını kullanmış olacak. Merkez Bankası’nın ROM ile biriktirdiği rezerv 32 milyar dolara ulaşırken zorunlu karşılıklar bilançoda 29 milyar dolarlık bir yer tutuyor. Ancak bazı uzmanlar Fed’in çıkış sürecinin bu kadar uzun süreli bir zamana yayılması ile Merkez Bankası’nın bu hamlelerinin yeterli olmayabileceği görüşünde.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi İsmet Demirkol Fed’in 2014 ortasında tahvil alımını durdurması durumunda sadece ROM ve zorunlu karşılıklar müdahalesinin yetmeyeceğini belirtti. Özel sektörün son 3 ayda 40 milyar dolar borçlandığını belirten Demirkol “2014’te müdahalenin nasıl yapılacağı ise belirsiz.“diye konuştu. Kimi uzmanlar ise bu politikayı olumlu bir adım olarak görüyor.
AGRESİF DÖVİZ SATIŞI YAPABİLİR
Faiz enstrümanını devreden çıkaran Merkez Bankası’nın bir başka silahı ise döviz rezervlerini agresif bir şekilde kullanarak yüklü miktarda döviz satım ihaleleri yapmak olacak. Ancak SocGen ekonomistlerinin dediği gibi 2014’e kadar ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 3,5’e çıkarsa bu ihalelerden de istenilen sonuç çıkmayabilir. Burak Arzova 41 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervlerinin kısa vadeli borçları karşılaması gerektiğini belirterek “Şu an bu oran 0,86, yani rezervler eksik kalıyor. Eğer döviz satımı istenilen etkiyi yapmazsa bu hamle risk oluşturabilir” diye konuştu.
DİĞER POLİTİKALAR
Bu politikalarla birlikte Merkez Bankası’nın opsiyonlu döviz satışı da seçenekler arasında görülüyor. Öte yandan Türkiye’nin BRICS ülkelerinin ortak rezervine katılması ya da Fed gibi tahvil alımı yapması piyasada şimdilik uzak seçenekler olarak görülüyor. Uzmanlar Fed’in çıkış stratejisine karşı tüm bu hamlelerin istenilen sonucu vermemesi durumunda ise politika faizi yükselişinin kaçınılmaz olacağını belirtiyor.
Fed’e karşı BRICS’ten 100 milyar dolarlık fon
Fed’in bu çıkış planına karşı ise gelişmekte olan ülkelerden somut adım geldi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika ülkelerinin oluşturduğu BRICS ülkeleri Fed tsunamisine 100 milyar dolarlık ortak fonla hazırlanacak. Fonun kurulacağını açıklayan Çin Maliye Bakan Yardımcısı Zho Guangyao ortak rezervin 100 milyar dolar ölçeğinde olacağını ve büyük çoğunluğunun Çin tarafından karşılanacağını açıkladı. Çin ve Rusya fonun hemen kurulmayacağını, üstünde bir süre daha çalışıldıktan sonra faaliyete geçeceği bildirildi. Öte yandan 50 milyar dolar sermayelik BRICS Kalkınma Bankası kurulması da ülkeler anlaşamadığı için gecikecek.
İş hayatında vakit nakitse, Turkcell EkipMobil ve Akıllı Araç hizmetinizde!
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN