Yabancının borsaya ilgisi sürecek mi?
Borsada geçen yıl görülen yabancı ilgisi bu yıl da sürebilir. CDS'teki düşüş ise TL varlıkların cazibesini artırmaya devam edebilir.
Gedik Yatırım'ın 2018 yılı strateji raporunda geçen yıl borsada görülen yabancı ilgisinin bu yıl da sürebileceği, CDS'in 200 seviyesi altındaki seyrini ve düşüş eğilimini korumasının TL varlıkların cazibesini artırmaya devam edebileceği belirtildi.
Gelişmekte olan piyasalara para girişiyle Türkiye hisse senedi piyasasında da yabancı yatırımcı geçen yıl net 2 milyar dolara yakın alım gerçekleştirmişti. Gedik Yatırım tarafından bugün açıklanan raporda, Kasım 2016'dan sonra global piyasalarda artan risk iştahının BIST ve DİBS'e girişleri hızlandırdığı belirtilerek, "Yabancı takas oranı yüzde 66'nın üzerine çıkarak Mayıs 2013'ten sonraki en yüksek seviyesine ulaşmış olması da BIST'e yabancı ilgisini gösterir nitelikte" denildi ve şöyle devam edildi:
"CDS primlerindeki düşüş BIST'te ve TL'deki değer kazancını tetikledi. Geçmiş yıllarda 200'ün altındaki CDS primlerinin TL varlıkları pozitif ayrıştırdığını görüyoruz. Ülke risk priminin en önemli göstergelerinden olan CDS'in 200 seviyesi altındaki seyrini koruması ve düşüş eğilimini koruması TL varlıkların cazibesini artırmaya devam edebilir."
Raporda 2017 yılındaki güçlü getiri performansına karşın endeksin hem kendi tarihsel çarpanlarına hem de gelişmekte olan ülke piyasaları çarpanlarına kıyasla iskontosunun sürdüğü, göreceli değerlemelerde ise Türkiye'nin Rusya ile birlikte en yüksek risk primine sahip ülke konumunda olduğu belirtildi.
Geçen yıl endekste gözlenen güçlü getiri performansının önemli ölçüde sanayi sektörü kaynaklı, benzer ülkelere kıyasla hâlen sahip olduğu yüzde 35 civarlarındaki iskontonun çok büyük ölçüde bankacılık sektörü kaynaklı olduğu belirtilen raporda, "Beklenen karlılık endekste 2018'de 130,124'ü işaret ediyor" denildi.
Raporda 2018'in potansiyel "Siyah Kuğu"ları olarak; gelişmiş ülkelerde beklenenden hızlı bir enflasyon görülmesi, popülist politikalarla korumacılığın ağırlık kazanması, siyasi ve jeopolitik endişelerin tırmanması, gelişmekte olan ülkeler yönelik iştahın zayıflaması, Türkiye özelinde temel makroekonomik verilerde öngörülmeyen bozulmalar ve ülke risk priminin artması unsurları sıralandı.
2018'DE YÜZDE 4 BÜYÜME BEKLENİYOR
Geçen yıl teşviklerle gelen güçlü büyüme rakamlarının ardından 2018'de benzer destekler olmadan aynı performansın yakalanmasının zor olduğu belirtilen raporda, iç talep ve yatırımlar üzerindeki aşağı yönlü baskı nedeniyle büyümede kamu harcamaları ve dış talebin daha belirleyici olacağı bildirildi ve 2017 için yüzde 6.8, 208 için ise yüzde 4 büyüme tahmin edildi.
Raporda olası yeni teşvik ve önlem paketleri ile özellikle KGF dönüşlerinin yılın genelindeki resmi belirleyeceği belirtildi.
Enflasyon tarafında ise 2018 genelinde TÜFE'nin düşük çift hanelerde seyredip, son çeyrek itibariyle yüksek tek haneli seviyelere gerilemesi kuvvetli bir olasılık olarak görüldü.
Baz etkisi kaynaklı olarak enflasyonda iyileşme görülmesi beklense de ağırlıklı olarak maliyet kaynaklı gelişmelerin bu etkiyi sınırlamasının muhtemel olduğu, enflasyonun tek haneli seviyelerde kalıcılaşacağı yönünde beklentiler güçlenmedikçe ve/veya kalıcı bir düşüş trendi görülmedikçe TCMB'in sıkı duruşunu korumaya devam edeceğini belirtilen raporda, "TCMB, enflasyon görünümünde ve TL'nin değerinde ekstra bir bozulma görülmedikçe ilâve sıkılaştırma yapmaya ihtiyaç duymayabilir" denildi.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN