Şirketler birbiri ardına borsadan çıkıyor. Peki, küçük yatırımcı korunuyor mu?
SPK hak tanıyınca 6 şirket borsadan çıkmaya karar verdi
<ımg class="yeniImg" border="0" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66cf5856601c04688fbd9370.jpg">
SPK'nın "Ortaklıktan Çıkarma ve Satma Hakları Tebliği"nin 1 Temmuz'da yürürlüğe girmesinin ardından 6 şirket borsa kotundan çıkmaya karar verdi. Peki, küçük yatırımcının hakkı korunuyor mu? Hürriyet Gazetesi yazarı Sefer Levent yazdı.
ımg>
Levent'in yazısı şöyle...
SPK hak tanıyınca 6 şirket borsadan çıkmaya karar verdi. Küçük yatırımcı tam korunmuyor eleştirileri sürüyor. Sığ işlemlere sahip bu hisselerde halka arzdaki gibi çıkışta da bilançoya bağlı özel fiyat belirlenemez mi?
İSTANBUL Menkul Kıymetler Borsası yeni adıyla Borsa İstanbul’da (BİST) son 25 yılda işlem gören 55 şirket battı. Bu şirketlerin hisselerine yatırım yapan ve sayıları 400 bini bulan yatırımcıların ise yaklaşık 1 milyar doları buhar olup uçtu.
Şirketlerin batmasında kötü yönetim, kriz şartları, yolsuzluk ve bunun yanında el koymalar ve imtiyaz iptalleri gibi birçok farklı neden var. Elbette bir şirkete ortak olan bu kararının getirdiği tüm riskleri de üstlenir.
Nasıl bu yatırımdan çok büyük getiriler elde ettiğinde kazancını kimseyle paylaşması istenmiyorsa kaybettiğinde de kimsenin bu zararını telafi etmesi beklenmez. Ancak bizim borsada öyle batış hikayeleri var ki küçük yatırımcıyı kaderiyle başbaşa bırakmanın haksızlık olacağını da söylemek gerekir.
İNTERMEDYA ÖRNEĞİ
Örneğin medya sektöründe faaliyet gösteren İntermedya şirketi 1996 yılında halka açıldı. Bu şirketin piyasada yayınlanan bir gazetesi birkaç da ekonomi dergisi vardı.
Halka arz öncesi şirket göz göre göre makyajlandı. Piyasaya onlarca yeni dergi sürüldü. Satış rakamları da bir güzel şişirildi, böylece bilanço da makyajlandı. Bütün bunlar olup biterken özellikle medya dünyasında tüm bu hazırlıkların halka arz için yapıldığı, halka arz sonrası bu şirketin hızla batış noktasına varacağı da biliniyordu. Ancak o dönemki Sermaye Piyasası Kurulu yönetimi makyajlı şirketin makyajlı mali durumunu ve yükümlülüklerini yeterli görüp bu halka arza izin verdi.
Halka arzdan elde edilen milyon dolarların cebe atılmasından sonra ‘kötü son’ beklentilerinin boş olmadığı da hızla ortaya çıktı. Yayınlar bir bir piyasadan çekildi, hissenin değeri spekülatif hareketlerden sonra hızla eridi. Sonra birden şirket el değiştirdi. Yeni patron Fadıl Akgündüz’dü. Şirketin halka arzıyla borsadaki işlemlerinin durması arasındaki süre ise sadece 2 yıldı.
İntermedya yatırımcıları bugün 10 Kasım 1998’den bu yana kapalı olan işlem sırasına bakıp duruyor. İntermedya’da batan paraları ise 1998’deki değeri ile 471 milyar (bin) lira.
İKİ SEÇENEK VAR
Tüm bunları niye yazdım. Son günlerde kamuoyunda borsa kotundan çıkmak isteyen şirketler tartışılıyor. 1 Temmuz itibariyle halka açıklık oranı yüzde 5’in altına düşen şirketler isterlerse borsadan çıkabiliyorlar.
Milliyet’te Güngör Uras’ın SPK Başkanı Vahdettin Ertaş’a dayandırarak verdiği bilgilere göre küçük yatırımcının önünde iki seçenek var.
1) Bu hisseler borsada işlem görmeyeceğinden 3 yıl boyunca belirlenen fiyattan ellerindeki hisse senetlerini iade ederek paralarını alabilecekler.
2) Şirket borsa kotundan çıkacağı için artık SPK denetimi olmayacak. Şirketle olan ortaklıklarını Türk Ticaret Kanunu’na göre devam ettirebilecekler. Peki ama bu işlemde yatırımcının hakkı yeterince korunuyor mu?
Usulünce vedaya İmkân verilmeli
SPK’nın kararında en çok eleştirilen nokta borsa kotundan çıkmak isteyen şirketin yatırımcının elindeki hisseyi başvuru tarihinden önceki bir aylık ağırlıklı ortalama fiyattan satın alması.
Bu şirketlerin halka açıklık oranı çok düşük olduğu için hisselerinin işlem hacimleri de çok düşük. Bu da fiyatların çok basit hareketlerle aşırı dalgalanmasına neden oluyor.
Bence burada SPK halka arzda nasıl özel bir fiyatlamaya, şirketin gerçek değeri üzerinden bir hesaplamaya gidiyorsa burada da benzer bir uygulama yapıp küçük yatırımcının hakkını daha sıkı bir şekilde koruyabilirdi. Sermaye piyasalarında küçük yatırımcının hakkının korunması esastır. Patronlara yani büyük ortaklara gelince...
İntermedya örneğinde olduğu gibi halka arzla küçük yatırımcının elindeki parayı kapıp kayıplara karışanlar varken, usulünce küçük yatırımcı ile vedalaşmak isteyen patronlara da imkan vermek gerekir.
Şirketler neden gitmek istiyor?
PEKİ binbir güçlükle halka açılan şirketler neden borsa kotundan çıkmak istiyor. İlk sebep şirket hisselerinin tamamına tekrar hakim olup örneğin bu hisseleri yeniden değerlendirmek gibi bir düşünceleri (örneğin şirketi elden çıkarmak yani satmak) veya hedefleri olanlar olabilir. Ancak daha da önemlisi halka açık şirketlerin önemli yükümlülükleri bulunuyor.
Bunda temel hedef küçük yatırımcıyı korumak. Her attığınız hatta atacağınız adımı kamuoyuna açıklamak durumundasınız. (Örneğin futbol kulüpleri eskiden son ana kadar sakladıkları transferleri şimdi neredeyse daha düşünce aşamasındayken açıklamak durumundalar.) Halka açık olmanın sermaye atırım prosedürleri, özel durum açıklamaları, raporlar, denetimler, kotta kalma bedeli gibi maddi-manevi pek çok külfeti var. Kottan çıkmak tüm bu prosedürlerden de kurtulmak anlamına geliyor. Ama halka açıklığın bilinirlik başta olmak üzere şirketlere katkısının da çok büyük olduğunu belirtmek gerekiyor.
Halka açıklığı yüzde 5’in altında bulunan şirketler*
Eczacıbaşı Y. 5,00
İzocam 5,00
Avrasya Petrol 5,00
Polisan Holding 5,00
Ray Sigorta 4,00
T. Demir Döküm 4,00
Mutlu Akü 4,00
OMW Petrol Ofisi 4,00
T. Tuborg 4,00
Alternatifbank 4,00
TEB 4,00
Boyner Mğz. 3,00
Carrefoursa (A) 3,00
Özak GMYO 3,00
Sönmez Pmkl. 3,00
Ege Profil 2,00
Çimentaş 2,00
Akmerkez GMYO 2,00
Aslan Çimento 2,00
Finans Fin. Kir 1,00
Aviva Sigorta 1,00
Körfez GMYO 1,00
Kent Gıda 0,50
Kalkınma Bank. 0,50
Finansbank 0,18
Denizbank 0,15
(*) OMW Petrol Ofisi, Mutlu Akü, Demirdöküm, Eczacıbaşı Yapı ve İntema kottan çıkmak için resmen başvuruda bulundu.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN