2020 borsanın yılı oldu
Parasal genişleme ve bol likidite ile birlikte düşük faiz 2020’de tasarruf sahiplerini borsaya yöneltti. Yatırımcı sayısı 1.9 milyona ulaşırken, Borsa İstanbul’da yüzde 30’a yakın getiri elde edildi. 2021 için yatırım akışının ne yönde olacağını bekleyip göreceğiz ancak 2020 tam bir borsa yılı oldu diyebiliriz.
İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı'nın bugünkü yazısı...
Borsalar 2020 yılını yeni zirveler ve rekorlarla kapattı. 2020 tam bir borsa yılı oldu. Darısı 2021’in başına diyelim. Borsa İstanbul’da yüzde 30’a yakın bir getiri görülse de birçok hissede kazançlar bu oranın çok üzerinde. Doğru hisselerde olanlar çok ciddi getiriler elde etti. Hisse seçiminin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Ancak temel verileri güçlü, borsanın lokomotifi konumundaki hisselerden çok daha sığ işlem hacmine sahip ve temel açıdan daha zayıf hisselerde yüksek primlerin görülmesi dikkat çekti. Borsadaki ezberler ve alışık olunan gelenek geçtiğimiz yıl biraz değişti. Özellikle Kartonsan’ın yüksek oranlı bedelsiz sermaye arttırımına gitmesi ilgiyi bedelsiz potansiyeli yüksek hisselere yöneltti. Bu ilgi karşılığını da prim olarak aldı. Diğer dikkat çeken taraf küçük yatırımcının katılımı oldu. Geçen yıl 700 bin artan yatırımcı sayısı 1.9 milyona ulaştı. Bu sebeple Borsa İstanbul yeni rekorlar denerken yabancı yatırımcı takas saklama oranı hala yüzde 50’nin altında seyrediyor. (Yüzde 49) Parasal genişleme ve bol likidite ile birlikte düşük faiz tasarruf sahiplerini borsaya yönelten ana etkenler.
CAZİP GÖRÜNÜYOR
Yine parasal genişlemenin sonucu diyebileceğimiz gelişmelerden biri bankalardaki döviz mevduatlarındaki artış. Bankalardaki döviz mevduatı, 25 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 700 milyon dolar artarak 234.8 milyar dolara yükseldi. İkili para sistemi görünümüne karşılık 2021 yılında ‘ters dolarizasyon’ beklendiği ekonomi yönetimince sıkça vurgulansa da henüz bu yönde bir emare görülmüyor. Dış dünyada devam eden düşük faize karşılık Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son aylarda TL’ye cazibe kazandırmak için ardı ardına faiz arttırımına gitmesine rağmen dövize yönelim sürüyor. Ancak güven sağlanırsa mevcut faiz oranı oldukça cazip görünüyor.
İLGİ DEVAM EDİYOR
Faiz oranları, fiili ve beklenen enflasyonun da oldukça üzerinde iyi bir reel getiri sunuyor. Döviz kurları ve talep, yüksek faiz ile baskı altında kalırsa enflasyonda önümüzdeki aylarda düşüş görülebilir. Tasarruf sahipleri henüz TL’nin cazibesine kapılıp dönüş yönünde harekete geçmiş değil. Bu gelişmede pandemi şartlarının reel ekonomi üzerindeki etkileriyle birlikte belirsizlikleri dikkate almak gerekir. Yatırımcıların borsa ve döviz ilgisi bu aşamada devam ediyor. Yüksek getiri peşinde koşan, yatırım araçları arasında akışkan sermayenin ilgisinin 2021 yılında hangi yöne evrileceğini yaşayıp göreceğiz. Artık faiz oranları yüksek ve parasal sıkılaştırma sürecek. Bu durumu tasarruf sahiplerinin dikkate alması çok muhtemel bir gelişme olacaktır. Bu açıdan kazançların korunması güdüsüne bağlı olarak, defansif portföy alternatif olabilir.
AŞI VE TEŞVİK İYİMSERLİĞİ
ABD ve Almanya başta olmak üzere dış borsalarda devam eden iyimserliğin son dönemdeki kaynakları olarak aşı uygulamasının başlaması ve ABD’deki 900 milyar dolarlık teşvik paketine ilişkin gelişmeler görülüyor. Henüz uygulamaya geçmedi ama hatırlanırsa AB Liderler Zirvesi’nden 1.8 trilyon Euro’luk mali yardım paketi konusunda anlaşma çıkmıştı. Fed Başkanı Powell’ın geçtiğimiz aylarda “Faizler 2022 yılına kadar sıfıra yakın kalacak” açıklaması piyasalar için hala önemli bir referans. Düşük faiz ve bol likidite ortamı korunacak. 20 Ocak tarihinde ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden göreve başlayacak. Piyasalar yeni başkanın mevcut para politikalarında bir değişim olmayacağı beklentisi içinde. Mevcut şartlar çok fazla hareket alanı da tanımıyor. Borsalardaki çıkış trendleri gücünü korumakla birlikte yükseklik korkusuna dair emareler pek görülmüyor. Kâr satışları henüz sıklık göstermiş değil ve gelen satışlar derinlik kazanmadan destek seviyelerinin üzerinde alımlarla karşılaşıyor. Ancak rekorlar kıran borsaların bu seviyelere ciddi bir kâr satışı ve düzeltme yapmadan geldiğini de dikkate almakta yarar var. Borsalar sürekli yükselmez sözünü de dip not olarak hatırlatmış olalım.
HAFTA ENFLASYON VERİSİYLE BAŞLAYACAK
Aralık/2020 ayına ait enflasyon verileri pazartesi açıklanacak. Beklentiler aylık bazda (TÜFE) yüzde 1.00, yıllıkta ise yüzde 14.50 seviyelerinde. Bu civarda gelecek bir enflasyona piyasalar ciddi bir tepki vermeyebilir. Ayrıca bu oranlar TCMB faiz kararını da çok fazla etkilemez. Aralık ayında döviz kurlarındaki gerileme ve kur geçişkenliğinin etkilerini görebiliriz. Hatırlanırsa kasım ayında enflasyon beklentilerin oldukça üzerinde aylıkta (TÜFE) yüzde 2.30, yıllıkta yüzde 14.03 olunca, TCMB agresif faiz artışlarına devam etmişti. Mevcut faiz oranı enflasyonun yaklaşık 3 puan üzerinde. TCMB, mevduat ve tahvil bono faiz oranlarıyla birlikte kredi faiz oranları yükseliyor. Kredi faiz oranları yüzde 20’yi geçmiş durumda. Salgın hastalığın ekonomiye olumsuz etkileri devam ederken yükselen kredi faiz oranları yavaşlamayı beraberinde getirebilir. Ayrıca banka kredilerindeki yükseliş durdu, hatta bir miktar gerileme var. BDDK verilerine göre, 11 Aralık haftasında bankalardaki kredi tutarı 3 trilyon 635 milyar TL iken 25 Aralık haftasında 3 trilyon 593 milyar TL seviyesine gerilemiş durumda.
2021 yılı bütçe açık hedefi 245 milyar TL olarak konuldu. Bu durum kamu borçlanma gereğinin yüksek olacağını gösterirken faiz oranlarının yüksek kalmaya devam edebileceği öngörülerini de beraberinde getiriyor. Yabancı portföy yatırımları (sıcak para) yakından izlenen veriler arasında. 25 Aralık haftasında hisse senetlerinden 18 milyon dolar çıkarken tahvil bonoya 106 milyon dolarlık giriş var. Bir önceki hafta tahvil bonoya 1.6 milyar dolarlık giriş söz konusuydu. Yüksek faiz yabancı yatırımcı nezdinde etkisi göstermiş görülüyor. Hisse senetlerine göre tahvil bonoya sıcak para girişleri çok daha yüksek. Piyasalar hazırlanmakta olan reform paketlerini gündemine almaya başladı. Henüz içeriği konusunda bir bilgi yok. Piyasaların yeni beklenti ve gündem ihtiyacına cevap verir mi? Detayları bir görmek gerekecek.
1.500 SEVİYESİNE DİKKAT
Borsada çıkış trendi sürüyor. İlk dirençler 1.490-1.500 seviyelerinde. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. Çıkışın devamı için 1.500 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 1.600-1.650 seviyelerinde görülüyor. İlk destekler ise 1.465-1.450 ve 1.430 seviyelerinde bulunuyor. Çıkış trendi gücünü korumakla birlikte direnç seviyelerinde kâr satışlarına karşı duyarlı olmakta yarar var.
DOLAR/TL KURU DÜŞÜŞ EĞİLİMİNDE
Dolar/TL kurunda düşüş hareketi sürmekle birlikte tepki alımları görülüyor. Ancak tepki alım denemeleri henüz güç kazanmış değil. İlk destekler 7.30-7.25 seviyelerinde görülürken sonraki destek noktaları 7.00-6.90 seviyelerinde. Tepki çıkışının devamı için ise 7.50 seviyesi geçilmeli. Sonraki dirençler 7.68 ve 7.75 seviyelerinde bulunuyor. Tepki alım denemelerine rağmen satış baskısı korunuyor.
ALTINDA TEPKİ ÇIKIŞI
ABD teşvik paketine yönelik gelişmeler ve ABD dolarının zayıflaması altın fiyatında (ons/dolar) yükselişe katkı yaptı. 900 milyar dolarlık ABD teşvik paketine ek hazırlığı ve kişi başı ödemelerin 2 bin dolara çekilmesi, salgın hastalıkta vaka sayılarında artış, İngiltere’de mutasyona uğrayan virüsün ABD ve diğer bazı ülkelere de yayılması tepki çıkışını destekledi. Geniş ölçekte düşük faiz ve parasal genişleme politikaları var. Ancak yükselişin güç kazanması için 1.900 doların üzerinde kalıcılık sağlanması önemli olacak.
Etiketler
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN