Faiz indirimi ne getirecek?
TCMB’nin uzun zamandır izlediği bekle gör politikasını son dönemde faizlerde sadeleşme olarak değiştirmesiyle geçtiğimiz ay ilk faiz indirimi adımı atılmıştı. Bu ay ki toplantı yeni başkanın ilk toplantısı olması sebebiyle çok daha fazla önem arz ediyordu.
Azalan küresel oynaklık ve FED ‘in faiz erteleme beklentileri TCMB’nin elini rahatlatan en önemli unsur. Diğer yandan jeopolitik risklerin azalması ve siyasi gündemde değişikliğin minimum seviyeye inmesiyle daha da cazip hale gelen Türkiye bu fırsatı faiz indirimine çevirmeyi başardı. Ancak faiz indirimlerinin sembolik olması TCMB’nin temkinli duruşunun göstergesi niteliğinde. Nitekim son dönemde azalan risklerin yeninden canlanmayacağının garantisi yok. Bu anlamda enflasyon görünümünü baz alan TCMB bir yandan da dış gelişmeleri takip edecek. Dış gelişmelerde şüphesiz ik gündem FED. Nisan ayında faiz artırımı olasılığı sıfır. Daha önceki açıklamalarından faiz artırımı beklentisini ortadan kaldıran FED ‘in çekincesi ise Nisan ayı sonrası verilerin hızlı bir şekilde toparlanabileceği beklentisi. Bu noktada enflasyon beklentilerinin tahviller üzerindeki fiyatlamasına baktığımızda son dönemde artış dikkat çekiyor.
Mart ayının zirve seviyesine yakın seyreden 5 yıllık beklentiler uzun zamandır devam eden düşüşün yeniden canlandığına işaret ediyor. Bu durum FED ’in Nisan sonrası verilerde düzelme beklentisiyle paralellik gösteriyor. İçeride ise faiz farkı giderek azalıyor. Son dönemde enflasyon beklentilerinin düşmesinin en önemli sebebi olan getiri eğrisinin yakınlaşması gelecek döneme ilişkin beklentileri de şekillendirmeye başladı. 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizinin yakın seyretmesi TCMB’nin getiri eğrisini yatay tutma politikasına uygunluğu gösteren en önemli unsur. Bu fark daha önceki dönemlerde 2 yıllık faizlerin uzun vadeli faizlerin üzerinde seyretmesi ile TCMB’nin gündemindeydi. 7.46 seviyesine çekilen enflasyon, bu ayki toplantıda faiz indirimi adımına destek olan en önemli gösterge oldu. Sorun ise çekirdek enflasyonun halen yüksek seyretmesi. Bu anlamda gıda fiyatlarındaki düşüş son ayda enflasyonu aşağı çekmiş olsa da bundan sonraki süreçte seyri merak konusu. Toplantı sonrası yapılan açıklamada para politikasında atılacak adımlarda enflasyonun belirleyici olacağının altı çizildi. Yani ilerleyen dönemde sadeleşmenin devamlılığı için gıda fiyatları belirleyici olacaktır.
Bu ay ki toplantı bir de yeni başkanın ilk toplantısı olması sebebiyle de fiyatlara yansıyan diğer bir unsur olarak ön plandaydı. Erdem Başçı’nın çok kez siyasiler tarafından eleştirildiği ve faizleri indirme konusunda çağrılara yanıt vermeyen tavrı daha çok ekonomik göstergelerden kaynaklanmıştı. Görev süresi boyunca zorlu bir dönem geçiren ekonomik görünümde şüphesiz bir çok başarıya da imzasını attı. Yeni başkan seçimi öncesi TCMB’nin radikal bir şekilde faiz indirmesi gerektiği çağrısının ardından TL’nin zayıflaması yeni başkanın önemli bir sınav vereceğini de gösteriyordu. Başkan Çetinkaya bu anlamda piyasa beklentisinden şaşmayarak önemli bir mesajda vermiş oldu. 50 baz puanlık bir faiz indirimi ile piyasa beklentisinin karşılanması, sadeleşmenin kademeli ve temkinli olacağının en önemli göstergesi oldu.
Faiz kararı sonrası Ekonomi Bakanı Elitaş’ın faizlerdeki düşüşün olumlu olduğunu ancak yeterli olmadığını söylemesi de piyasaların şimdilik bir yere not olarak düşmesini sağladı. Gelecek dönem TCMB üzerinde faiz indirimi baskısı görülürse başkan Çetinkaya’nın bu duruma nasıl tepki vereceğini henüz bilmiyoruz. Ancak bir süre daha verilere bakmaya devam edeceğiz. Bu süreçte ucuzlayan Türk Lirasını son dönemde artan para girişlerinin koruyacağı beklentisinin şekillendireceğini görüyoruz. Çetinkaya’nın adımı ile faizlerde bir süre daha gevşeme görmemiz mümkün. Ortalama fonlama maliyetinin 8.70 seviyesinde seyretmesi piyasanın yakından takip edeceği en önemli veri. Para girişlerinin devam etmesi TL’nin de güçlü kalmasını sağlayabilir. Ancak kurun halen 2.80 seviyesinin altına gerilememesi yeni bir yükseliş dalgasında hızlı seyrini koruyabileceğinin en önemli göstergesi. 2.80 seviyesinin altına sarkmak içinse halen dış kaynaklı verilere ihtiyaç var. Kurun ilerleyen günlerde yeniden 2.87 seviyesini test etmesi halinde yeni dalga 2.90-2.95 aralığında tutunmamıza sebep olabilir. Bu yüzden Avrupa ve ABD verileri içeride de oldukça önemli hale geldi.
Faiz indirimi bundan sonraki süreçte TL için pozitif hikaye getirebilmesi için para girişlerinin devam etmesi ve FED’in gelişmekte olan ülkelere zaman vermeye devam etmesi şart. Rüzgarın tersine dönmesi durumunda ise sadeleşmenin bir süre daha ertelendiğini görebiliriz. Bu yüzden Avrupa’nın toparlanması ve ABD’nin enflasyondaki yavaş seyrini sürdürmesi şartı gelecek dönemde radikal şekilde olmasa da ucuz maliyetleri beraberinde getirebilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN