Altında yükseliş devam eder mi?
2016 yılı altının yılı olabilir. Geçtiğimiz yıl satış baskının arttığı altında güvenli liman algısı yeniden oluşmaya başlıyor. Sebebi ise emtiaları değer kaybetmesine sebep olan Çin. Çin son dönemde hisse senetlerinde satışın ana sebebi olurken bugün Avrupa’da hastalığı kapmış görünüyor. Bu hafta açıklanacak olan büyüme rakamlarında istediğini bulamama ihtimali Avrupa’da gelecek döneme ilişkin endişelerin artmasına sebep oluyor. Büyüyemeyen Avrupa’dan kaçan yatırımcılar arayışının bir kısmını altına yönlendirmiş durumda. Merkez Bankaları ise satışlara engel olamıyor.
Merkez Bankalarının politikaları ayrışmaya devam ederken Çin kanadında başlayan satış dalgası bugün Yunanistan ile Avrupa’ya da sıçramış durumda. 1990 yılından bugüne en düşük seviyeye gerileyen Yunanistan hisseleri, satışı Avrupa’ya sıçrattı ve kayıplar yüzde 3 ‘ün üzerine çıktı. İçeride ise hisse kanadında satış yeniden hızlandı ve 73 bin seviyesinin altında hızla devam eden satışlar bizi 70 bin seviyesinin altına geriletebilir. Yunan bankalarının sert satılması küresel ekonomide endişelerin artmasından kaynaklı CDS rakamlarının rekorlar kırması içeride de Doların yeniden rağbet görmesine sebep oluyor. Özellikle 2.90 seviyesine bir önceki yazımızda dikkat çekmiştik. 2.90 seviyesinin üzerinde 2.9480 seviyesi test edildi. Bu seviyenin kırılması ile 2.97 ardından da yeniden 3 seviyesi test edilebilir.
Küresel borsalardaki satışlar güvenli liman arayışındaki yatırımcının yeniden altına yönelmesini sağladı. Altın fiyatları son dönemde ECB ile başlayan ek parasal genişleme haberi ardından da Japonya Merkez Bankasının negatif faize geçmesi ile talep görmeye başlamıştı. Ardından da FED’in küresel korkunun yayılması ile Mart ayındaki faiz artırımı ihtimalini düşürmesi altının toparlanmasını sağladı. Bu şartlar altında agresif bir FED beklemek oldukça zor. Her ne kadar geçtiğimiz hafta açıklanan istihdam raporunda 151 bin olarak açıklanan tarım dışı istihdam verileri ortalamanın altında kalsa da ortalama saatlik kazançlar hızlı bir şekilde yükselmişti. Bu durum FED ’in gelecek dönemde politikasını etkileyecektir. Ancak Çin’den başlayan satış dalgasının Avrupa’ya kalıcı bir şekilde sıçraması durumunda FED piyasaları sarsamaz. Verilerde istediğini alması agresif olacağını göstermiyor. Çünkü ikinci faiz adımı ilk faiz adımından çok daha önemli. İlk faiz artırımının fiyatlaması oldukça uzun vadeye yayılmıştı. Uzunca bir dönem fiyatlanması FED ‘in dolar kanadını istediği gibi yönetmesine sebep oldu. Bu durumda ise ikinci faiz artırımının fiyatlanması kısa bir sürede gerçekleşmek zorunda. Bu da borsalara önemli derecede satış getirebilir. Bu yüzden agresif FED’i geride bırakmak altın fiyatlarının da gelecek dönemde artmaya devam edeceğinin en önemli göstergesi.
1185 doların üzerinde fiyatlanan ONS altın ilerleyen günlerde 1200 ardından da 1207 dolara kadar yükselebilir. Orta vadede ise yükseliş 1270 dolar seviyelerine çıkmamızı sağlayabilir. Altına talep her geçen gün artarken içeride Dolara yeniden talep gelmesi gram altını kazandıran konumuna getirecektir. Gram altında 110 TL psikolojik seviyesi şu an için kırılmış görünüyor. 113 TL zirvesine yakın seyreden fiyatta yeni zirve oluşabilir. 113 TL’de kar realizasyonu gelse bile orta vadede enflasyon yaratmak için daha fazla risk alacak olan Merkez Bankalarına karşılık güvenli liman arayışında olan yatırımcının tercihi altın olmaya devam edebilir. 1200 doların üzerine kalıcı seyir ve küresel borsalardaki satış dalgasının gelişmekte olan ülke para birimlerini de aşağı çekmesi gram altının riskten korunmak için en önemli yatırım aracı olmasını sağlayacaktır. 113 TL kırılırsa 116 TL yeni zirve oluşumu için oldukça önemli.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN