Yeni Bir Sayfa Açılacak
Özellikle dün sosyal medyada video ile yaptığımız soru-cevap kısmı sırasında gelen sorular beni bugün bu yazıyı yazmaya yöneltti. Gelen sorulardan, şu anda dünyada yaşanılan konunun çok fazla anlaşılamamış olduğunu fark ettim. Dün gelen sorular 2008-2009 global finansal krizi sırasında sorulabilecek sorular idi; şu anda yöneltilmesi gereken sorular farklı olmalı idi. Ancak merkez bankalarının aldığı aksiyonlardan ve piyasa reaksiyonlarından, hala konu 2008-2009 global finansal krizindeymişiz gibi algılanıyor. Oysa ki bambaşka bir durum yaşıyoruz. Doğru; finansal piyasalar tepki veriyor ve doğru merkez bankaları müdahale ediyor. Ancak bir dünya vatandaşı olarak sizin ve bir ekonomist olarak benim dikkat etmem gereken: dünya global üretiminin nasıl bir hal alacağıdır, zira herkes bir şekilde üretim piyasasının içinde ve çalışıyor. Finansal sistem bir şekilde tekrar dönecek ancak reel sektörün şekli sadece Türkiye’de değil tüm dünyada değişecek. Üretim yapısı değişecek. Üretim yapış şekli değişecek.
Nasıl bir dünya?
Ticaret yapısı değişecek. Kimlerin nereden ne kadar ihraç edeceği tekrar tasarlanacak.
Üretimler yurt içinde mi yurt dışında mı yapılacak konusu birçok ülke tarafından tekrar tasarlanacak.
Yıllardır ABD’yi takip eden biri olarak açıkçası ben ABD’de bir kriz masası oluşturulmasını bekliyordum. Bu kriz masasının da reel sektör için; temsilcileriyle beraber oluşturulmasını bekliyordum. En azından Obama döneminde olsaydı çoktan bir kriz masası oluşturtulmuş, önce üst düzeyle sonra reel sektör temsilcileriyle, hangi reel sektörde yerli üretime yoğunlaşılması gerektiği ve nasıl bir üretim sistemi işleneceği konusunda yeni bir sayfa açılacağı konusunda konuşulmaya başlanmıştı. Ancak Trump hem de seçim yılında bunu ne kadar değerlendirir, emin değilim. Hala ABD’de bir kriz masası oluşturulmasını bekliyorum.
Global dış ticaret yapısı büyük değişime uğrayabilecek. İhracat ithalat konusunda temasta olan ülkeler değişecek. Bunların yüzdesel oranı, hatta tamamen ticaret partneri değişimi bile söz konusu olabilecek.
Dünyanın en büyük GSYİH’sına sahip olan ülke (ABD) ticaret kararlarını, üretim kararlarını değiştirdikten sonra, daha içe dönük bir strateji geliştirdikten bir karar aldıktan sonra diğer ülkelerin değişmemesini bekleyemeyiz.
Entergrasyon azalacağı için ABD’nin diğer ülkelere eskisi kadar yardımcı olacağı görüşünde değilim.
Ancak ABD’deki üretim sistemi (çoğunlukla olduğu gibi) pekâlâ kopyalanabilecektir.
Bu arada çalışma sistemleri de değişecek. Bu dönemde ABD; istihdama/ülke ekonomisine yardım kapsamında genişlettiği sosyal yardımda evden çalışanlara, ücretsiz izinlilere, işsizlere yardım ederken Freelance çalışanlara da yardım etmeye başladı. Freelance çalışanlar da şu anda normal çalışanlar gibi ABD yardım kapsamının içinde. Global anlamda da Freelance çalışma sistemi oldukça yaygınlaşmaya başladı. Bir ve ya iki kişilik şirket sayılarının arttığı bir dönemde -sistem değişime zorlanırken- Corona, bu değişen sistemin değişimin hızlanmasını sağladı ve sağlayacaktır.
Türkiye bu dönemde nasıl evrilecek?
Bazı gelişmekte olan ülkeler görece avantaj kazanabilecektir. Gelişmiş ülkeler ticaret hadlerini, tedarik zincirlerini tekrar gözden geçirirken, bu gözden geçirilmede Türkiye’de yer alacak. Bazı start-up’lar yıkılırken, yeni sistemin ihtiyacını gören start-up’lar ortaya çıkacak ve daha fazla kazanacaklardır. Yeni tedarik zinciri ve yeni ticaret hadlerinden Türkiye’nin faydalanması olasılığı var; bunu gören yeni şirketler kurulacaktır. Özellikle ABD’nin ve Avrupa’nın ihtiyacına yönelik tekstil, ev eşyası, gıda ürünlerinde Türkiye görece avantajı yakalayabilir. Ancak burada üreticinin hızlı ve yaratıcı tedarik mekanizmalarıyla hareket etmesi önem taşıyacaktır.
Bana gelen sorularda hangi ülke batacak diye bir soru gelmişti. Unutulmamalıdır ki bu virüs bir tek ülkeyi vurmadı, tüm dünyayı vurdu ve tüm dünya ülkelerini sekteye uğrattı; hem de aşağı yukarı ayna dönemde. Dış ticaret yapısında görecelik kuramı önemlidir; herkesin aynı anda olumsuz yönde etkilenmesi aslında görece olarak kimseyi batak duruma sokmuyor. Dünya ekonomisi açısından değerlendirdiğinizde ise büyük bir kayma, üretim kayması, istihdam yapısı kayması, ürün kayması anlamına geliyor. Konuya kim battı kim çıktı olarak bakmaktansa her ülkenin kendi üretim yapısını tekrar değiştireceğini göz önünde bulundurarak aslında hangi stratejik sektörlerin hangi stratejik ülkelerde canlanacağını, ticaret yapısının nasıl değişeceğini, hangi sektörlerin daha çok istihdam toplayacağını değerlendirmek sizi çok daha doğru bir yola sokar.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN