Son açıklanan sanayi üretimi rakamı düşük büyüme sinyali mi?
ımg>Şevin Ekinci
Ekinci Economics Consulting
Böylece sanayi üretimi, Kasım ayından beri görülen en düşük (arındırılmamış bazda) yıllık artışı göstermiş oldu. Bu bizce yılın ilk çeyreğinde görülen ve beklentilerin üzerinde olan yüzde 4.3’lük büyüme oranının, yılın kalanında artık aşağı doğru ivmeleneceğinin ilk habercilerinden. Bizi takip edenler iyi bilirler. Hükümet ve analistler yılın ilk çeyreğinde düşük büyüme, kalan çeyreklerinde daha yüksek büyüme beklerken biz yılın ilk çeyreği için göreceli daha yüksek bir büyüme oranı, kalan çeyreklerde ise büyümenin yüzde 4’ün altında kalmasına sebep olacak rakamlar bekliyorduk.
Bu yıl ilk çeyrekte gördüğümüz yüzde 4.3 gibi bir büyüme oranını artık yılın kalan çeyreklerinde göremeyeceğiz.
Sanayi üretiminin alt detaylarına baktığımızda dayanıklı tüketim malı imalatında olumsuz bir tablo sergilendiği ve yıllık bazda yüzde 1.3 düşüş olduğu görülüyor. Zira bu uzun vadede borsayı da olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahip. 2013 yılı başından beri büyük ivmelenme gösteren dayanıklı tüketim malı imalatı son iki aydır (Nisan/Mayıs) düşüş gösteriyor.
Keza, sermaye malı imalatı da Mayıs ayında 2013 yılından bu yana sürdürdüğü güçlü performansından farklı olarak çok daha zayıf bir görünüm sergilemiş. Aynı zayıf performansı imalat sanayi için de söyleyebiliriz.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) uzunca bir süredir (yaklaşık 2 sene) sanayi üretim rakamlarındaki büyümeyi açıklarken mevsim ve takvim etkilerinden arındırarak açıklıyor. İstatistiksel olarak doğru bir hamle olabilir ancak karşılaştırmalı analiz açısından yararı yok. Nedeni, Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (büyüme) verileri mevsim ve takvimsel etkiden arındırılmadan veriliyor. Büyümenin oldukça yüksek bir payının sanayi üretiminden geldiğini göz önünde bulundurduğumuzda, bir analist olarak arındırılmamış veriye bakmayı daha çok tercih ederim.
Sanayi üretiminde arındırılmamış seriye baktığımızda Kasım ayından beri yaşanan en düşük yıllık artış; takvim etkisinden arındırdığımızda ise Ekim ayından beri yaşanan en düşük artış oranı yaşanmış. En nihayetinde Mayıs ayı sanayi üretimi rakamı bizim için yavaşlayan büyüme için bir sinyal niteliğinde olabilir. Neden böyle düşünüyorum? Çünkü kapasite kullanım oranı ve güven endekslerinde de Mayıs ve Haziran ayları itibariyle azalma görülmeye başlandı. Hatta reel kesim güven endeksi Haziran ayında daha da düşük seviyelerde seyrediyor. Böyle bir görünümde ikinci çeyrek büyümesinde birinci çeyreğe göre daha yüksek bir rakam beklemek yanlış olur. Ben ikinci çeyrek için büyüme beklentimi son açıklanan sanayi üretimi rakamıyla beraber yüzde 3 olarak belirledim.
Sene sonu GSYİH büyüme beklentim ise yüzde 3.2 seviyesinde. Daha önce 10 Haziran tarihinde Hürriyet BigPara’ya verdiğim yorumumda (http://bigpara.hurriyet.com.tr/haber-detay/gundem/bigpara-com-yazarlari-buyume-verisini-yorumladi/939347/) yine bu beklentimi dile getirmiş, en iyi senaryonun gerçekleşmesi durumunda ancak büyümenin bu sene için yüzde 3.5 seviyesini görebileceğini söylemiştim. Senenin başında yüzde 2.8 olan büyüme beklentimi birinci çeyrekte beklentilerin oldukça üzerinde gelen büyüme rakamıyla beraber az biraz yukarı doğru revize etmiştim. Ancak en iyi senaryonun gerçekleşme olasılığı azalıyor. Bu durumda bu sene için büyüme beklentimi yüzde 3-3.5 aralığında tutacağım. Hükümetin yüzde 4 olan büyüme beklentisini hala çok iyimser buluyorum.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN