Avrupa Birliği ve Corona
ABD zaten uzun süren bir krizden çıkma sürecindeydi bu dönemde onun ekonomiyi desteklemek için 2.3 trilyon dolara kadar kredi sağlama kararı ve swap hatlarını genişletmesiyle bilanço büyüklüğünü 6 trilyon doların üzerine çıkarması ne kadar hızlı, kararlı davrandığının göstergelerinden biriydi. Aynı şeyi Avrupa Birliği’nde gözlemleyemiyoruz. Avrupa Birliği’nin bazen ne kadar parçalanmış kararlar aldığını gözlemliyoruz.
Avrupa Birliği’nde alınan kararlar:
Avrupa Birliği’nde ise para politikası tarafında Avrupa Merkez Bankası (ECB) desteği ile ortak kararlar alınırken; fiskal tarafta her ülke farklı teşvik yolu geliştirdi. Bu arada hala ortak bir corona bonosu çıkarılamamış olması birlikteki ülkelerin halen daha tek bir ağızdan ilerlememiş olmadığını gösteriyor.
Para Politikası tarafında:
Öncelikle para politikası tarafında ECB ne yaptı?
- Bu yıl için varlık alım programında 870 milyar Euro ekstra varlık alımı artırımı kararı aldı.
- Tahvil alımında limitleri kaldırma kararı aldı. Uzun vadeli refinansman işlemleri 3 (TLTRO III) programının şartlarını kolaylaştırdı ve bu programa dâhil olan faizleri indirdi.
- Bankalara likidite imkânını arttırmak için ve para piyasaları şartlarının korunması için ek bir LTRO imkânı tanındı.
- Bankalara likidite ve sermaye imkânından tamamıyla faydalanma olanağının yolu açıldı.
- İngiltere faizleri 65 baz puan indirerek yüzde 0.1’e çekti ve varlık alım programına 200 milyar Euro ekstra kaynak sağladı. Bu Ağustos 2016’dan beri ilk faiz indirimiydi.
- KOBİ’lere yönelik yeni kaynak fonlaması sağladı.
- Bankaların sermaye yeterlilik oranı gerekliliği azaltıldı.
- İşletmelere ve kişilere çalışmadıkları dönemde kaynak sağlandı. Hazine adına İngiltere Merkez Bankası (BOE) fazladan kamu harcamalarının doğrudan finansman yoluyla finanse edileceğini duyurdu. Geçici parasal finansman kolaylığı getireceğini duyurdu.
Mali politika tarafında:
Öte tarafta, ülkeler bir dizi mali politikalarla finansman yoluna başvurdu.
İtalya’da:
İtalya gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1.5’i oranında mali yardımda bulunacağını duyurdu. Buna ek olarak yine gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 25’i oranında kredi teminatı vereceğini duyurdu. Hâlihazırda bulunan mali yardım programlarına 470 milyar Euro tutarında ek garanti, kredi ve ihracat kredisi yardımında bulunacağını duyurdu. Mart ayında 25 milyar Euro tutarında bir destek paketi açıkladı; bu paket 20 milyar Euro tutarında borç vermeyi içeriyordu. Kamu hizmetleri için faturaların ödenmesini askıya aldı, belediye borçlarını askıya aldı ve bazı vergi ödemelerinin ertelenmesi kararı aldı. KOBİ’lerin kredi borç ödemelerinin ve mortgage ödemelerinin 18 aya kadar ertelenmesi kararı aldı. Şirketlere çalışma saatleri için geniş çaplı sübvansiyon ve kısa çalışma ödeneği verilmeye başlandı. Kendi işinde çalışan ve çalışmaya zorunlu kişiler için Mart ayında geçici ödemelerde bulunuldu. Ebeveynlere ek ödenek çıkartıldı; çocuk bakım masraflarının bir bölümü temin edildi. Sağlık harcamaları için 1.15 milyar Euro, halkın korunması için de 1.5 milyar Euro ödeme yapıldı.
Almanya’da:
Almanya, gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 3.5’i kadar bir mali yardımda bulundu; yine gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 2.5’i oranında hisse senedi piyasasında kurtarma operasyonunda bulundu; sınırsız likidite teşviği ve kurumlara yüzde 10 oranında kredi garanti teminatında bulunma sözü verdi. Şirketlerin çalışma koşullarının iyileşmesi için Kuzarbeit programı altında kısa çalışma ödeneği sağladı. Kamu bankası KfW sayesinde işletmelere sınırsız kredi programı çıkardı. Ertelenecek vergilerin kapsamı genişletildi. Yatırım teşvikleri verildi, dört yıl boyunca 12.4 milyar Euro tutarında bir kamu yatırımı yapılacak. Sorunlu şirketler için 100 milyar Euro’luk bir hükümet kurtarma fonu çıkarıldı; bu fonla bu şirketlerin hisse ve borç senetlerini alınabileceğini buna ek olarak 400 milyar Euro hükümet garantisi temin edebileceklerini duyurdu.
Fransa’da:
Fransa, gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 2’si oranında mali yardımda bulunacağını açıklarken yine gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 12.5’i oranında hükümet garantisi sağlayacağını duyurdu. 300 milyar Euro tutarında hükümet garantisi işletmelere kredi olarak verilecek; burada Bank of France şirketlerle bankalar arasında aracı kalacaktır. Gerekli olan ve yapılabilen sektörlerde millileştirme stratejisi geliştirmeye karar verildi. Reel sektöre 45 milyar Euro doğrudan teşvik verildi. Kısa çalışma ödeneği çıkartıldı. Kendi işi olanlar ve KOBİ’ler için enerji fatura ödemelerine ve diğer kamu ödemelerine erteleme getirildi. Vergi ödemelerine erteleme getirildi ve bazı vergilere indirim yapıldı.
İspanya’da:
Gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 1.5’i oranında mali yardımda bulunuldu. Yine gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 8’i oranında da kredi garanti teminatı verildi. Bu kredi garanti teminatı 100 milyar Euro’yu bulacak. Diğer taahhütler 17 milyar Euro’yu buluyor. Etkilenen şirketler için mortgage ödemeleri ve kamu hizmeti ödemeleri ertelendi. Çalışma saatlerine esneklik getirildi ve kısa çalışma ödeneği verildi. KOBİ’lere ve kendi işini yönetenlere altı ay boyunca vergiden muafiyet getirildi; gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi içeren bu muafiyet yaklaşık 1 milyar Euro’yu buluyor. Ülkede sağlık yetkililerine 2.8 milyar Euro yardım yapılacaktır. Acil sağlık ihtiyacı için 1 milyar Euro ödeme sağlayan ihtiyat fonu çıkarıldı.
Avrupa Birliği (AB) ise; tüm ülkelere mali politikalarında ve devlet yardımında tam esneklik getirdi. Daha önce harcanmamış olan AB fonları Covid ile ilgili yatırımlara yönlendirilmek üzere harcanacaktır; ortak finansman ile bunun 37 milyar Euro’ya ulaşması bekleniyor. 8 milyar Euro yapısal fon temin edilecek ve Avrupa Yatırım Bankası’nın da 18-28 milyar Euro arası kredi temini sağlanacaktır.
İngiltere’de:
Gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 3’ü kadar bir mali yardımda bulunacak; yine gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 15’i kadar da hükümet garantisi ve kredi temini sözü verdi. İşletmelere doğrudan kredi temini ve sınırsız hükümet garantisi sözü ile 330 milyar Sterlin (GSYİH’sının %15’i) ödemesi başlatıldı bile. Hükümet işten alıkonan işçilerin maaşının yüzde 80’ine kadarını ve freelance çalışanların maaşının yüzde 80’ine kadarını ödeyecektir. Yılın ikinci çeyreğine dair tüm vergi ödemeleri ertelendi. İşletmelere teşvik amacıyla 27 milyar Euro; eğlence sektörlerine nakit yardımı ve bir kişinin yönettiği işletmelere de nakit yardımı olarak da kullanılabilecektir.
Avrupa’da önümüzdeki dönemde bölgeler arasındaki farklılıklar orta vadede çok daha fazla göze çarpacaktır. İtalya bölge için ciddi bir sistemik risk oluştururken; İspanya kaynaklı pandeminin artan maliyeti tekrar birliğin dağılmasıyla ilgili konuşmaları ön plana çıkartacaktır. Her ne kadar bu yazının başında ele aldığım Avrupa Merkez Bankası’nın önlemleri ve sağlanan krediler finansman maliyetlerini azaltacak olsa da bölgeler arasındaki farklılık, birliğin sağlamlığı açısından büyük bir risk olarak ortaya çıkıyor. İtalya ekonomisi pandemiye çok zayıf bir ekonomik görünüm içindeyken yakalandı. Orada zaten batık kredi oranlarında ciddi bir artış vardı; kamu borç açığı büyümüştü ve birçok şirket maliyet tarafındaki avantajını kaybetmiş, dezavantaj yaşamaktaydı. Şimdi de İtalya’nın büyüme oranında 2020 yılında yüzde 15 civarında bir daralma bekleniyor. İtalya ekonomisinin geçen sene kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 136 seviyesine kadar çıkmıştı; bu tüm dünyada en yüksek kamu borç oranlarından biri olarak duruyor. Her ne kadar hükümet harcamalarını bu sene için gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 1.5’i gibi düşük bir düzeyde tutmaya çalışacak olsa da bu sene kamu borcunun İtalya’da yüzde 170 seviyelerini aşması gibi bir risk var. Önümüzdeki beş yıl içinde bu profilin iyileşme olasılığı çok az, hatta normal şartlar altında İtalya’da kamu borcunun GSYİH’sına oranının beş yıl sonra yüzde 220 seviyelerine çıkma olasılığı gittikçe artıyor.
İtalya’dan sonra İspanya’da kronik bir durumda; burası özellikle turizmin ve zorunlu olmayan harcamaların olumsuz yönde etkilenmesinden dolayı ciddi güç kaybına uğrayacaktır. İspanya’da işsizlik oranı yüzde 14 ile zaten Yunanistan’dan sonra en yükseği idi. Genç işsizlik oranı İspanya’da yüzde 31, çalışanların çoğu da part-time çalışıyor. İspanya’da da büyümenin bu sene yüzde 8 daralması bekleniyor. İspanya’da önümüzdeki beş yıl boyunca ciddi bir kamu borcu ile uğraşmak zorunda kalmaya aday olarak görünüyor.
İtalya’da batık kredilerin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 8.5 e ulaşmış durumdaki bu bırakın AB’yi dünyada görülen en yüksek oranlardan biri. Tabi Avrupa Merkez Bankası (ECB)böyle bir ortamda geri durmuyor, varlık programı çerçevesinde daha fazla İtalyan varlığı almaya yöneliyor ve bir şekilde bölgelerarası farklılaşmanın önünü almaya çalışıyor ancak her seferinde politik kısıtlamalarla karşılaşmaya devam edecektir. Örneğin Almanya’nın bu sene 5 Mayıs’ta ECB’nin varlık alım programıyla ilgili yapacağı muhakemede ECB’nin bazı bölgelere karşı daha hassas olmasını nasıl değerlendireceği bir muamma olarak duruyor.
İtalya ve İspanya, birlik olmanın gereği, Covid kaynaklı yükün birlik içinde tamamen paylaşılmasını istiyor. Ancak bunun merkez bankasından sağlanan fonlarla değil, daha çok Fransa’nın önerdiği gibi tüm birliğin paylaşacağı bir seferlik bir fonlama ile yapılmasını istiyor. Ancak ne ortak bir borçlanma aracı olan korona bonosu çıkarıldı ne de 500 milyar Euro’luk yardım fonu üzerinde uzlaşıldı. Uzlaşamama sebebi de her zamanki gibi kuzey ve güney ülkelerin arasında süregelen çatışma olarak duruyor. Bu çatışma önümüzdeki beş sene daha süreceğe benzeyeceği gibi bu sürecin sonunda Avrupa Birliği’ni bir parçalanmaya götürüp götürmeyeceği de bir muamma olarak duruyor.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN