Piyasalar yatırımcının kafasını mı karıştırıyor?

Ne oldu ise geldiğimiz noktada yurt dışı neredeyse salgından önceki seviyelere gelmeyi başardı. Bu hafta sizinle biraz beyin jimnastiği yapacağız ve piyasaların neden yükseldiğini ve nereye kadar yükselebileceği konusunu anlamaya çalışacağız. Hazırsak başlıyoruz.

Ekonomilerin açılmasına rağmen vaka sayılarının artmaması risk iştahını güçlendiriyor. Ana hikayede hiç bir değişiklik yok. Dünya en kötüsünü martta yaşadığını, dibi nisan ayında gördüğünü ve mayıs ayından itibaren toparlanmanın devam edeceğine inanıyor. Bu aslında tam olarak böyle de oldu. Belirgin bir V tipi toparlanma söz konusu. Şimdi gelen veriler toparlanmanın daha hızlı olacağına işaret ediyor. Bu da piyasada güçlü bir katalizör.

Piyasalarda ne zaman böyle çılgınca alımlar olduğu zaman arkasından bir düzeltme geliyor. Bu şaşırtıcı değil. Sonuçta sonsuza kadar satış olmayacağı gibi sonsuza kadar alımların da sürmesini beklemeyiz. Şu anda piyasada bu düzeltmeyi sağlayacak, piyasayı bozacak bir etken, önemli bir katalizör yok. Piyasa hiçbir kötü haberi görmek istemiyor. Piyasada riskler yok mu? Tabi ki var. Normal şartlarda ABD – Çin arasındaki artan gerilim ve ABD’de 10 gündür devam eden iç karışıklık başka bir zaman olsa piyasa da panik satışları izlenirdi. Ama dediğim gibi normal bir dönemde değiliz. Normalleşmenin geldiğini şenlikle karşıladığımız bir dönemdeyiz.

Kısa vadede piyasalardaki momentum devam ediyor. Özellikle yurt dışındaki risk iştahının korunmaya devam ettiği sürece endekste 108 bin 200 seviyesi üzerinin korunacağını düşünüyorum. Ancak daha da yukarı için bankacılık endeksinin de katkısının olması gerek. Son dönemde bankacılık endeksinde yukarı yönde bir kıpırdanma oldu, ancak piyasanın bankalara girmekten korkar gibi bir hava var. Bankalara yönelik son zamanlarda çok fazla düzenleme oldu. Şayet bankacılık sektöründe toparlanma olması halinde endeksteki güçlenme sürebilir.

Haftalık olarak aldığımız verilerde yabancı yatırımcının piyasadan çıktığını görüyoruz. Yerli yatırımcı piyasada kalmaya devam ediyor. Türk lirası faizleri çok düşük. Altın fiyatları yıl başından bu yana belli bir yükseliş sağladı. Dolayısıyla altında en yukarıdan girme korkusu var. Kur zaten 7.25 TL seviyesi gördükten sonra ciddi geriledi. Yatırımcının yatırımlarını yönlendirebileceği en iyi seçeneği borsa oldu. Özellikle yatırımcı daha küçük ölçekli şirket hisselerinde kalmayı tercih ediyor. Öyle ki tüm endekslerden BİST 100 şirketlerini çıkardığımızda elde kalan şirketleri oluşturan endeks şu an tarihi zirvesinde…

Özetle dünya endekslerinde alım iştahı var. Şu anda bu iştah devam ediyor ve sanki bir sürede devam edecek gibi görünüyor. Ancak piyasanın ret edemeyeceği risklerin de varlığının sürmesi temkinli olmayı beraberinde getirmekte.