Safları sıkılaştırın…
Geçen yılın ortalarından itibaren tüm dünya enflasyon gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldı. Başta ABD olmak üzere bazı ülkeler enflasyondaki yükselişlerin geçici olduğunu söylemesine rağmen artık enflasyonun geçici olmadığı ve bir tehlike unsuru olduğu dillendiriliyor. Yaklaşık 3 aydır durum böyle. Bu neticede dünyada bir sıkılaşma furyası başladığını görmekteyiz.
Geçen yılın son çeyreğinde gelişmekte olan ülke merkez bankalarının çoğu direkt olarak faiz artırımına gitti. Gelişmiş ülkelerden ise, İngiltere 7 yıl aradan sonra ilk kez faiz artıran büyük merkez bankası oldu. Tabii rezerv para birimi dolar olduğu için burada ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yönlendirmesi önemliydi. Fed de mart ayında tahvil alımlarını bitireceğini, yine mart ayındaki toplantıda faiz artıracağını ve ardından bilançosunu küçülteceğini açıkladı.
Geçen yıl düşük faiz ve bol para ile bahar havasında olan piyasalar bu gelişmelerden rahatsız oldu. Özellikle aralık-ocak döneminde riskli varlıklarda sert düşüşler gördük. Her ne kadar son günlerde toparlanmalar olsa da genel görünümde baskının devam edeceğini düşünüyorum.
Fed 3 mü - 4 mü - 5 mi - 6 mı faiz artırır konusu her ay yeniden şekillenecektir. Gelecek olan enflasyon, istihdam, büyüme gibi veriler neticesinde bu beklentiler her ay pozitif veya negatif olarak revize edilecektir. Sadece Fed değil, İngiltere ve Avrupa’da da benzer süreçler yaşanacak. Örneğin, Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) eylül ayında beklenen ilk faiz artırımı yüzde 5.1’e yükselen enflasyon neticesinde temmuz ayına çekildi. İngiltere’nin ise, faiz artırımlarına devam etmesi bekleniyor. Hal böyleyken gelişmekte olan ülkeler de bu süreçten daha az zarar görmek için sıkılaşmaya devam edecektir.
Daha önce yazdığım yazılarda riskli varlıklardaki yükselişlerin aldatıcı olacağını ve her yükselişin satış fırsatı vermesini beklediğimi ifade etmiştim. Aralık-ocak döneminde yaşanan sert düşüşler beklediğimiz gibi gerçekleşti. Tabii arada toparlanmalar olacaktır. Fakat bu toparlanmaların piyasaya satış fırsatı vereceğini düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim tüm gelişmeler neticesinde bu yılın riskli varlıklar açısından zor geçeceğini düşünüyorum.
Yurtiçinde ise ÜFE yüzde 93’e TÜFE yüzde 48’e yükseldi. Küresel bazda yükselen enflasyonun bizdeki etkisi daha yıkıcı boyutta oluyor.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN