Avrupa Yavaşlıyor
Euro Bölgesi’nde haziran ayı enflasyonu yüzde 8.6 artış göstererek tarihi rekor kırdı. Enflasyon tarafında henüz pozitif bir beklenti olmadığını söyleyebiliriz. Gelecek aylarda yükseliş ivmesi devam edebilir. Yüksek enflasyona ek olarak, büyüme tarafında da endişelerin arttığını görmekteyiz. Bugün açıklanan temmuz ayı imalat PMI verileri Almanya ve Euro Bölgesi’nde 50 puanın altında gelerek Haziran 2020’den bu yana ilk kez daralma sinyali verdi.
Bilindiği üzere Avrupa Merkez Bankası (ECB) dün faizleri 50 baz puan artırmıştı. Fakat bunun Euro üzerinde pozitif bir etkisi görmedik; hatta değer kayıpları yaşandı. Bunun en büyük sebebi ise, zaten ECB’nin dün faiz artıracağına yönelik birkaç aydır bir beklentinin fiyatlanması; fakat daha da önemlisi, ECB Başkanı Lagarde’in gelecek toplantılarda faiz artışına dair net bir kuvvetli söylemde bulunamasaydı. Halihazırda kuvvetli şekilde yavaşlayan ekonomiyi düşündüğümüzde ECB’nin zor bir durumda kaldığını söyleyebiliriz.
ilk faiz artırımında dünyanın bir hayli gerisinde kalan ECB’nin, gelecek süreçte enflasyonu mu yoksa büyümeyi mi baz alacağını kestirmek gerekiyor. Ben burada daha çok büyüme tarafını düşüneceklerini düşünüyorum. Euro Bölgesi’nin siyasi, ekonomik ve demografik yapısı yüksek faizi kaldıracak durumda değil. Bu nedenle faiz artırımları sürse de bunu çok kuvvetli olacağını düşünmüyorum; hatta gelecek yıldan itibaren faiz indirim beklentileri bile oluşabilir.
Buradaki yazılarımı okuyanlar veya beni sosyal medyada takip edenler, Euro için genel resimde hep negatif olduğumu biliyorlardır. Yukarıdaki görüşlerimi de göz önünde bulundurduğumuzda EuroDolar paritesi için zayıf seyrin süreceğini düşünüyorum. Bazı günler veya dönemler toparlanmalar/yükselişler olabilir; fakat bunun Euro lehine bir trende dönüşmesini mevcut şartlarda zor görüyorum. Bu nedenle EuroDolar paritesinde genel eğilimin aşağı kalmasını ve olabilecek yükselişlerin piyasaya satış fırsatı vermesini bekliyorum. Aşağıda takip ettiğim EuroDolar grafiğini bulabilirsiniz.
Yazıma son verirken Euro Bölgesi ekonomilerinde yaşanan bu yavaşlamanın bize olası etkilerinden bahsetmek istiyorum. Türkiye ekonomisinin yapısı gereği ağırlık olarak Dolar ile satın alıp, Euro ile ihraç ediyoruz. Bu nedenle EuroDolar paritesinde yaşanan düşüşlerin bize negatif etkisi bulunuyor. Dolar ile satın aldığımız için daha pahalı ithal edip, Euro ile ihraç ettiğimiz için daha ucuz ihraç ediyoruz. Toplam ihracatımızda önemli bir paya sahip olan AB ülkelerinde yavaşlamanın devam etmesi ve resesyona girilmesi durumunda bu durumun ülke dinamiklerini negatif etkileyeceğini söyleyebilirim.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN