Katar krizi, İngiltere seçimi ve ECB faiz kararı
İngiltere’de yaşanan terör saldırısı ile haftaya başlayan piyasalarda küresel risk iştahı gerilerken başlıca Avrupa endeksleri -1%’e yakın gerçekleşen değer kayıplarını telafi etmeye çalışıyor. Terör saldırısının yarın yapılacak olan ve Brexit sürecinin yönetilme aşaması açısından etkili olacak olan İngiltere genel seçimlerini ertelenmesine yol açacağı öngörüsü gerçekleşmezken piyasa volatilisinden yola çıkıldığında seçimin sonucunda muhafazakâr cephenin galip gelmesi bekleniyor.
Haftaya 5 körfez ülkesine ilave Maldivler ve Libya’nın ülkemizle yakın ilişkilere sahip olan Katar’la olan diplomatik ilişkilerini teröre destek çıkma ve ülkelerin iç işlerine karışma gibi nedenlerle askıya aldığına dair açıklamalar ile başladık. Verilere göre dünyada 100’den fazla ülkede $335 milyar’lık yatırım ile söz sahibi olan Katarlıların Türkiye’deki yatırımlarının büyüklüğü yaklaşık $15 ile $18 milyar dolar civarında. Türkiye’nin Orta Doğu’da açtığı ilk askeri üssünün de bu ülkede olması ve Katarın yatırım yaptığı ülkeler sırlamasında 7. sırada olmamız ikili ilişkilerin boyutunu gösteriyor. Birçok ekonomik işbirliği anlaşması yapan iki ülke için bu karar kısa vadede sorun yaratmasa da uzun vadede Katar’a yöneltilecek olan ambargo ve ekonomik yatırımlar Türkiye’ye yapılan ve yapılması planlanan yatırımların devamlılığını sorgulatacaktır.
Enerji piyasalarına baktığımızda özellikle likit doğalgaz-LNG alanında söz sahibi olan Katar, 2016 yılında global arzın 30%’nu elinde bulundururken petrol tarafında bu kadar büyük bir oyuncu olmadığı görülüyor. Katar’ın OPEC verilerine göre Mayıs ayı günlük petrol üretim verisi 620 bin varil civarında. Şu an için Katar’ın OPEC’in petrol kesintisi kararını bozmadığını görüyoruz ama kararı bozmuş olsa bile maksimum kapasitesi olan 780 bin varil ile piyasayı sarsacak bir güce sahip değil. Petrol cephesinde bu gelişmeler çerçevesinde yüksek volatilite yaşanırken WTI ham petrol için $46,93 ve $44,95 önemli destekler olarak karşımıza çıkabilir.
Karar’ın Katar endeksinde -10%’luk değer kaybı ile karşılık bulması kaçınılmaz olurken özellikle küresel yansımaları halen merak edilmeye devam ediyor. ABD doları haberle beraber anlık olarak yönünü yukarı çevirse de geniş bir para birimi yelpazesine olan dolar endeksi hareketini incelediğimizde hafta başında bu yana -0,15%’lık kayıpla fiyatlanmaya devam ettiğini görüyoruz. 20-50-100 ve 200 günlük hareketli ortalamalarının altında seyreden endeks için Bollinger alt bantı 95,85 için destek seviyesini işaret ediyor. Altın ise yaşanan bu jeopolitik ve siyasi bunalımdan nemalanmaya devam ederek kazanımlarını korumaya çalışıyor. 2016 Aralık’tan sonra gördüğü en yüksek seviyelere ulaşan kıymetli metal için $1305 yeni hedef olacaktır. Teknik olarak Bollinger üst bandında seyrini sürdüren altında RSI momentum 65 seviyesi ile aşırı alıma yaklaşıldığını gösteriyor.
Bu haftanın belki beklenen en önemli ekonomik gelişmesi ise haftaya faiz artırması muhtemel olan FED toplantısı öncesinde Avrupa Merkez Bankası-ECB’nin yarın açıklanacak olan faiz kararı olacak. Piyasa faiz oranlarında şahin bir hareket ve sürpriz beklemezken tahvil alım programında önceden belirtilen 2017 Aralık tarihine kadar aylık 60 Milyar euro alımların devam etmesini bekliyor. Ayrıca ekonomik büyümeye yönelik risklerin azaldığını ima eden ‘dengeli’ tonda ifade de açıklamalarda kendine yer bulacaktır. Euro paritesinin yukarı seyri ise hem ECB hem de Almanlar tarafından yakından takip ediliyor. Kuvvetli euro’nun ekonomik toparlanmayı bozmasına ve enflasyonist baskının ötelenmesine yol açtığını biliyorlar. Bugün açıklanan Haziran ayı ECB taslağında da enerji fiyatlarının düşük seyri nedeniyle 2017, 2018 ve 2019 yılları için enflasyon beklentisinin 1,6%’lardan 1,5%’a düşürüldüğünü gördük. Büyüme tarafında tahminler 10 bps’lik artış dikkat çekerken, 2017 için 1.8% ve 2018 için 1.7% olurken 2019 için 1.6% ile aynı bırakılmış.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN