Düşük petrol kriz mi, kurtuluş mu?
Hatırlayacağımız üzere geçtiğimiz günler içerisinde dünya petrolünün yaklaşık 3’te birini üreten Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), üretim miktarını düşürmeyeceklerini açıkladı.
OPEC bu politikasını değiştirmeyedursun diğer yandan İran’a ekonomik yaptırımların kalkmasının ardından petrol üretimini artıracağını açıklaması, Brent Petrol fiyatlarının son 11 yılın dibini görmesine neden oldu.
Petrol fiyatlarının düşmesinin diğer önemli nedenleri ise; ABD’nin kaya gazı arzını artırması ve OPEC ülkelerinin de pazar paylarını kaybetmemek adına düşük petrol fiyatlarına razı olmaları gösterilebilir.
Buna Avrupa, Çin ve Japon ekonomilerinin büyümelerinin kaygı verici boyutta olmaları ve
Fed’in yıl içerisinde faizleri artıracağı beklentisi sonucu ABD Dolarının değer kazanmaya devam etmesi eklenebilir.
ABD Rusya’yı cezalandırmak için kasıtlı olarak petrol fiyatlarını düşürüyor!
Petrol fiyatlarının geri çekilmesi ile ilgili bir çok senaryo bulunuyor ve bu senaryoların en başında ABD’nin Rusya’yı cezalandırmak için kasıtlı olarak petrol fiyatlarını düşürdüğü yönündeki iddialar yer alıyor. Dünyanın en büyük enerji ihracatçılarından biri olan Rusya, petroldeki düşüşten en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyor.
Ruble karşısında değer kazanan doları da hesaba katarsak, düşük petrol fiyatı Rusya ekonomisi açısından büyük tehdit oluşturuyor. Petrolde 30 Dolar altı senaryosu Rusya için tam bir felaket olarak değerlendirilebilir.
Petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık düşüş, Rusya’nın döviz gelirlerini 20 milyar dolar eritiyor !
Bu değerlendirmeyi yaparken göz önüne alacağımız veri, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün, Rusya’nın döviz gelirlerini 20 milyar dolar eritmesi beklentisi oluşturuyor. 2015 yılı ilk çeyreğinde yüzde 2,2 daralan Rus ekonomisi, 2. çeyrekte yüzde 4,6; 3. çeyrekte ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,1 küçüldü. Bu nedenlerle serbest düşüşe devam eden petrol fiyatlarının Rusya ekonomisinde daha kalıcı hasarlara neden olabileceği öngörülebilir.
Enerji Faturamız Düşüşe Geçti !
Düşük Petrol Türk ekonomisini ise olumlu etkiledi ve özellikle ekonomimizin yumuşak karnı olan cari açıkta iyileştirme yarattı.
Fiyatlardaki her 1 dolarlık düşüş Türkiye’nin enerji maliyetini yaklaşık olarak 400 milyon dolar düşürmektedir. Son dönemde açıklanan cari hesap verilerini değerlendirdiğimizde enerji fiyatlarındaki düşüşün olumlu etkilerini görmekteyiz.
Bu gelişmeler Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeler açısından olumlu gelişmeler ancak şunu unutmamak gerekir ki gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin aynı zamanda Dolar karşısında değer kaybetmeye devam etmesi petrol fiyatlarının geri çekilmesinden elde ettikleri kazançları oldukça sınırlıyor. Türkiye gibi gelirleri Euro, ödemeleri Dolar cinsinden olan ülkeler açısından bu tablo olumsuz olmaya devam edecektir.
TL varlıkları yıl içerisinde 2 defa genel seçim yaşanması, FED baskısı , Çin ekonomisinin yaratmış olduğu tedirginlik, Rusya ile son dönemde yaşadığı uçak krizi gibi bir çok faktörden dolayı değer kaybetmiş ve enerji fiyatlarının geri çekilmesinden elde ettiği kazançların azalmasına neden olmuştur.
Yükselen Dolar Türk, Düşen Petrol Rus Ekonomisini vurdu
Bilindiği üzere Kasım ayı içerisinde Rus savaş uçağının sınırımızı ihlal etmesi sonucu Türk F-16’lar tarafından angajman kuralları çerçevesinde düşürülmesi uluslar arası basında yankı uyandırmış ve iki ülke arasında diplomatik krizin başlamasına neden olmuştur. Bu krizin devam etmesin her iki ülke ekonomisinde de derin yaralar açacağı, su götürmez bir gerçek olarak değerlendirilebilir.
İki ülke arasında ticaret hacmi 31 milyar dolar seviyesini bulunmakta ve bu ticari ilişki enerjiden turizme, gıdadan tekstile kadar bir çok sektörü içinde barındırmaktadır. İki ülke ekonomisini göz önüne bulundurduğumuz zaman, güçlenen dolardan Türkiye ve düşen petrol fiyatlarından da Rusya’nın oldukça olumsuz etkilendiğini belirtmemiz gerek.
Jeopolitik kriz Türkiye ve Rusya’dan birçok şirkete zarar verir!
Sonuç olarak yaşanan bu jeopolitik kriz Türkiye ve Rusya’dan bir çok şirkete zarar verecektir. Özellikle Türk şirketlerinin Rusya’da hali hazırda devam eden milyarlarca dolarlık yatırımları azalış gösterecektir.
Burada Türkiye ile Rusya arasında yaşanan jeopolitik krizi bir kenara bırakırsak 2016 senesinde küresel ekonomiyi birçok zorluk bekliyor. Bildiğiniz üzere 2015 senesi içinde güçlü doların etkisi ile gelişmekte olan ülkelerden trilyonlarca dolarlık bir sermaye çıkışı olmuştu. Bu durum önümüzdeki dönemlerde bu ülkelerin sermaye bulmasını zorlaştıracak, dış kaynak bağımlısı olan ülkeler bunu yakından hissedecek. Türkiye gibi gelişmekte olan tüm ülkelerin daha çok yapısal reformlara yönelmesi ve yeniden cazibe merkezi olabilmeleri için güven vermeleri gerekecek. Aynı şekilde durum emtia üreticisi gelişmekte olan ülkeler açısından da pek parlak görünmüyor ve büyüme kaynaklı sorunlar tüm emtia fiyatlarında satış baskısı yaratıyor.
Burada 2016 küresel ekonomisinin seyri açısından esas belirleyici, yine FED olacaktır. 2016 yılında FED’in olası faiz hamleleri şimdiden tartışılmaya başlandı. Bir yandan güçlü dolar, diğer yandan düşen emtia fiyatları ve aşağı yönlü revize edilen büyüme rakamları, tüm bu süreçler 2016 yılında yeni bir “Küresel kriz kapıda mı?” tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Petrol fiyatlarının 2008 küresel krizi seviyelerine kadar gerilemesi de bunun önemli bir göstergesi olarak görülmelidir….
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN