Gündemde Tüketici Güveni Var
Tüm bu gelişmeler arz ve talep yönlü hızlı değişimlere yol açarken, beraberinde enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlar, sonrasında da şu anda yükselen enflasyon risklerini getirdi. Duruma biraz geniş çerçeveden baktığımız zaman tüm bu negatif gelişmelerin kaynağında da öngörüde bulunmanın neredeyse imkansız hale gelmiş olması yatıyor. Öngörüde bulunmak zorlaştığı zaman ve beklenmedik gelişmelerin ortaya çıkması da hem şirketler tarafında hem de hanehalkları tarafında geleceğe dair endişe ve kaygılar yaratıyor. Sonuç olarak tek bir cümlede toparlayacak olursak, ortaya ciddi bir güven bunalımı çıkmış oluyor.
Ekonominin en temelinde, hatta hayatın da temelinde yatan en önemli unsurdur güven. Güven olmadan ne bir dostluk ilişkisi yürüyebilir ne de bir ticari birliktelik söz konusu olur. Bir ekonomide güven yoksa da o ekonominin sağlıklı sonuçlar üretmesi, büyümesi, yatırımlar için uygun zemin sunmasından söz edemeyiz.
Güven endeksleri işte bu açıdan oldukça önemlidir. Her ne kadar kısa vadede maliye ve para politikaları üzerinde hızlı bir etki yaratmıyor olsalar da belirli bir süre içerisinde sergiledikleri eğilim, kendisini uzun vadede piyasalarda belirgin şekilde hissettirmeye başlar.
Özellikle içinde bulunduğumuz haftada ABD ve Euro Bölgesi ile diğer birkaç tane önde gelen ekonomilerde güven endeksleri açıklanacak. ABD Michigan Tüketici Hissiyatı verisi 2022 yılında öncü açıklamalar da dahil olmak üzere altı defa açıklandı ve bir tanesi haricinde hepsinde beklentilerin altında geldi. ABD ekonomisinde tüketicilerin güveni gerileyerek endeks 60 seviyesinin de altına geriledi. 2021 yılının ortalarında 86 seviyelerine kadar çıktığını not edersek durumu daha iyi perspektife koyabiliriz. Euro Bölgesinde ise 2022 yılı başlangıcında -8 seviyesine kadar gerileyen tüketici güveni Mart ayında -18.7 olarak açıklanmıştı. 2021 yılındaki duruma baktığımızda yine pek iç açıcı görülmese se yılın ortalarında 0 (sıfır) seviyesine yaklaşmaya başlamıştı. Bölgenin en güçlü ekonomisi olan Almanya’da GFK Tüketici Güveni 2021 yılı Ekim ayında pozitif sonuç vermiş olsa da şu andaki güncel durumda -12 seviyelerine kadar düşmesine dair beklentiler oldukça kuvvetli. Asya tarafında da durum pek farklı değil Japonya ve Avusturalya tarafında da hanehalkları ve tüketicilerin ekonomiye duydukları güven 2022 yılında 2021 yılına göre daha geride. İçeriye döndüğümüz zaman ise Türkiye’de açıklanan tüketici güven endeksi ve ekonomik güven endeksi 2022 yılında 2021 yılına göre daha olumlu veriler içeriyor. Ancak bir bakıma benzerlik gösterdiği durum 2022 yılı başındaki güven seviyesi ilk üç aylık dönemin sonuna geldiğimiz süreçte yılın başına kıyasla gerilemiş durumda.
İş kesimi açısından durumu ele aldığımızda Almanya IFO İş İklimi verisi piyasalar tarafından oldukça önemsenir. Bu veriye baktığımızda 2022 yılının ilk iki aylık döneminin 2021 yılı sonlarına kıyasla daha olumlu olduğu görülüyor. IFO İş iklimi hem Almanya hem de Euro Bölgesi ekonomilerinin gelecekte nasıl gelişme göstereceğine dair beklentileri görmek açısından Euro Bölgesi’nin en önemli güven endeksi veridir diyebiliriz. Bu açıdan önemli.
Ekonominin en önemli unsuru tüketicidir. Tüketici, tüketmeye istekli ise üretim ve yatırım söz konusu olur. Tüketici eğer üretilenden fazlasını talep ederse fiyatlar genel seviyesinde artış olur. Üretim eğer tüketicinin talebine yetişemez ise tedarik sorunlarından bahsederiz. Tüketici üretilenden daha azını talep eder durumda olursa da o vakit yükselen stoklar gündeme gelmeye başlar. Tüketicinin talep etmeden önce gönderdiği en kuvvetli sinyal de ekonomiye duyduğu güvendir. Demek ki birşeylerin iyi ya da kötü gidip gitmeyeceğini öngörmek açısından en başta gelen veri güven endeksleri olarak ortaya çıkıyor. İçinde bulunduğumuz şu öngörülemezlik döneminde sanıyorum ki en kolay görülebilen durum güven endekslerinin bizlere ne ifade ettiği.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN