Spekülasyon ve Türkiye
Döviz neden değer kazanıyor? Diğer bir deyişle Türk Lirası neden değer kaybediyor?
Ekonomik kuramlara göre bir ülke parasının değer kaybetmesi için ya o parada ciddi bir arz fazlalığı oluşması ya da o ülke ekonomisine duyulan yabancı yatırımcı güveninin azalması gerekir. Türkiye gibi cari açık veren başka bir ülke yok. Çünkü Türkiye de ciddi oranda kayıt dışılık var. Kaldı ki komşu ülkelerde de resmi bir veri hareketi söz konusu değil. Bunun yanında İran’a uygulanan ambargo zaten burayla kayıt içi ticarette sıkıntı yaratmaktadır. Yani sistemin tamamı kayıt içi olmadığından gerçekten cari açık mı veriyoruz eğer doğruysa ne kadar cari açığımız var bunu net bir şekilde söylemek mümkün değil. Bu olay görünmeyen kalemlerle açıklanmaya çalışılsa da adı üzerinde ortada görünen bir şey yok...
Yakın zamanda Türk parasının değer kaybının spekülatif nedenlerle olduğu resmi ağızlardan bile açıkça dile getiriliyor.
Peki bu spekülasyon için herhangi bir inceleme veya soruşturma açıldı mı?
Şimdiye kadar bu yönde bir haber okumadık.
Gelelim spekülasyona karşı alınan tedbirlere;
TCMB neler yapmış önce ona bakalım.
Dövizde spekülasyonu engellemek için herhangi bir inceleme başlatmamış. Piyasaya verdiği likiditeyi azaltmamış aksine ihtiyacı olana istediği Türk Lirası’nı vermiş. Fonlama faizini yukarı çekerek de forward döviz fiyatlarının yukarı itilmesine zemin hazırlamış. Daha yapacak ne kaldı ki?
Gelelim Hazine yönetimine; Türk hazinesinin Eurobondları faizlerin çok yüksek olduğu dönemlerdeki oranlarına gelmiş. Yani faizler astronomik oranlardayken Eurobond faizleri %13’lerdeydi. Şimdi de aynı yerlerde. Bahsettiğimiz oran döviz bazında ve net orandır. Bir karşılaştırma yaptığımızda TL cinsi tahvil almak yabancılar için tamamen anlamsızlaşmış.
Faizler böyleyken yurt içinde nasıl düşecek ki?
Yurt dışında Eurobondlarda piyasa bu kadar bozulurken Hazine piyasayı düzenlemek için bu köpüğü neden almadı? Neden faizlerdeki bu yükselişe izin verdi?
Bu durumda yüksek kur yüksek faiz sarmalına girmiş bulunuyoruz. Şimdi enflasyonda ikinci perde ve reel faizleri ayarlamak için de nominal faizlerde artış kaçınılmaz olacaktır.
Herkes kurlara odaklı pozisyon alırken kimse ekonominin geleceğine odaklanamayacaktır. Dolayısıyla reel sektör belirsizlikler içerisinde ciddi bedeller ödemeye doğru gidecek gibi görünmektedir. Ancak asıl bedeli bu ülke halkı ödeyecek gibi görünüyor.
Bu gidişatı durdurmak için kurumların doğru zamanda doğru hamleleri yapmaları şart. Yoksa spekülasyon manipülasyon denkleminde Türkiye ekonomisi mağlup olabilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN