Borsaya teknik ve temel yönden bir bakış (2)
<ımg hspace="10" vspace="5" align="left" src="https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/0x0/66ced3ed601c04688fb9d4de.jpg">Endeks bir hafta boyunca 46 bin 800 - 48 bin 300 bandında yatay bir hareket göstermiştir. Bu bandın içine ilk girildiği zaman, risk ölçen göstergelerden biri olan RSI 83’ün üstüne çıkarak riskli sinyalleri üretmeye başlamıştı.
Ancak, yatay seyir nedeniyle sinyal 73 seviyelerine düşmüştür. Endeks yatay seyirde oyalandığı sürece risk göstergeleri gittikçe daha düşük risk sinyalleri üretecektir. Artık 46 bin 800 – 48 bin 300 bandı önemli bir bant haline gelmiştir. Endeksin orta vadeli aşağı sinyalleri üretebilmesi için ise 45 bin 500 seviyelerine gevşemesi ve bu seviyelerde ısrar etmesi gerekmektedir.
Yükseliş kanalının üst çizgisinde olunması nedeniyle endekste sert yukarı hareketler beklememekteyim. Ancak olumsuz yeni veriler gelmesi durumunda 43 bin alt bant seviyesine kadar gevşeme riski bulunmaktadır. Bu durumda ilk etapta 46 bin 800 seviyelerini kırıp kırmadığı yakından takip edilmelidir. Bu seviye kırılmadan satışların yoğunlaşması beklenmemelidir.
Diğer verilere baktığımızda; Vadeli işlemler ve Opsiyon Borsasında İMKB 30 ve 100 kontratlarının son gününün pazartesi olması nedeniyle pazartesi ile Salı günü arasında ciddi oynaklıklar olma olasılığı bulunmaktadır. Özellikle IMKB 30 da 81 bin 800 civarı açık pozisyon nedeniyle oynaklık bu grup hisselerde olabilir.
Ayrıca, temel bazı verilere baktığımızda; Avrupa’da tüketici güveninin artması, petrol ve gıda fiyatlarındaki artışın arz artışına bağlanması, ABD işsizlik başvurularının nisbeten düşmesi risk iştahını artırmıştır. Ancak, Japonya’da işsizliğin rekor kırması, Toyota’nın ABD’deki fabrikasını kapama kararı henüz krizin bitmediğini gösteriyor.
Bono fiyatlarındaki artış (diğer bir deyişle faizlerdeki düşüş) nedeniyle karlı bir dönem geçiren bankacılık sektörü, konut kredi faizlerini düşürmesi, bono faizlerinin düşmemesi nedeniyle aynı performansı gösteremeyecektir. İsrail’in faizleri yükseltmesi, Polonya ve Çek cumhuriyetinin bunu takip edeceği beklentisi, gelişmekte olan piyasaların ayrışmasına neden olabilir. Henüz ABD, Avrupa ve Japonya’nın faizleri yakın zamanda artırmayacakları beklentisi bu riski azaltmaktadır.
Saygılarımla,
Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com
ımg>
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN