Alım için erken
ımg>Hikmet BAYDAR
www.3-goz.com
Orta vade aşağı sinyallerinin gelmeye devam ettiği €/$ paritesi bu sabah 1,2843-1,2878 bandında hareket ederek güne başlamıştır. Trend nedeniyle yükselişlerin zor ama düşüşlerin kolay olduğu bir yapı içerisinde olduğundan alırken dikkatli olmak gerekiyor. 1,2886 seviyesi direnç bölgesi olup özellikle 1,2974 seviyesinin üzerinde tutunmadan yükselişi konuşmamız zor.
Dün 2,3186 seviyesinden güne başlayan Avro/TL paritesi 2,3136 seviyesinden gelen alımlarla 2,3256 seviyesine kadar yükseldi. €/$ paritesine paralel hareket eden paritede yönü €/$ paritesi belirlemektedir. Orta vadeli göstergelerin hala aşağıyı işaret ettiği paritede alırken dikkatli olmak gerekiyor.
USD/TL paritesine baktığımızda; Orta vadeli aşağı sinyallerinin gelmeye devam ettiğini görüyoruz. Dün 1,8103 seviyesinden güne başlayan parite 1,8141 seviyesinden gelen satışlarla 1,8047 seviyesine kadar düşerek 1,8060 seviyesinden kapandı. Bu sabah 1,8046-1,8085 bandında hareket eden paritede teknik açıdan alım için erken. Ancak €/$ paritesinde aşağı sert hareket burada yukarı yönlü hareketlere neden olabilir.
USD/JPY grafiğine baktığımızda; orta vadeli aşağı sinyallerinin devam ettiğini paritenin gelen satışlarla 92,57 seviyesine kadar gevşediğini görüyoruz.
GBP/USD paritesinde ise orta vade yukarı sinyalleri eşliğinde 1,5250 direncine gelindiğini görüyoruz. Direnç seviyesini geçmeden trendin devam edeceğini söyleyemiyoruz. Şimdilik direnç bölgesinin aşılıp aşılmayacağını izleyeceğiz.
Altına baktığımızda; Trend değişikliği sinyalleri geldiğini görüyoruz. Dün 1,593,50 ONS/USD seviyesini gören altında orta vade aşağı sinyalleri gelmiş durumda. Artık altın alımında acele etmemek gerekiyor. Bu arada USD/TL paritesinde de teknik sinyallerin aşağı yönlü olduğunu hatırlarsak altının TL olarak değer kaybedebileceğini teknik analize göre söyleyebiliriz.
Gelelim Türkiye ilgili verilere; Hatırlarsanız kredilerdeki artışın frenlenmesi konusunda bir dönem yoğun kulis yapılıyordu ve birçok yetkili kredilerde frene basılması gerektiğinin altını çiziyordu. Bunun için de frene basma yönünde birçok tedbirler alındı. Bizler bu köşeden bunun yanlış olduğunu, global tabloya bakıldığında frene basmanın ciddi hata olacağının altını çizdik. Eski yazılarımızda bu yorumlarımız aynen duruyor. Bizimle beraber aynı görüşü savunan bir tek kişi bulunuyordu o da sn. Zafer Çağlayan. Şimdi 2012 yılı son çeyreği ile ilgili açıklanan veriler haklılığımızı ve korkumuzun yersiz olmadığını ortaya koymaktadır.
2012 yılı son çeyreğinde iç talep %1.9 azalmış. Kısaca küçülmüşüz. Dış talebin %4.1 artış etkisi olmasaydı Türkiye resesyonda denilecekti. Bu durum hem kur hem de faizler üzerinde yukarı yönde çok ciddi baskı yaratacaktı. Dış talebin sayesinde 2012 yılının son çeyreğinde %2 beklenen büyüme sadece %1.4 olarak gerçekleşti. O da ihracat desteğiyle. 2013 yılı için %4 büyüme beklentisi umarız bu tür gereksiz aşırı tedbirlerle frenlenmez. Bu zayıf ve beklenenin altında veriler TL’nin zayıflamasına, faizlerin yükselmesine zemin hazırlayabileceğinden dikkatli olmak gerekiyor. Zira kredilerde büyüme düşmeye devam ettiğinden 2013 yılının ilk çeyreğinde de temkinli olmamız gerekiyor.
Önerimiz; Gevşediği takdirde 1,2806 seviyesinden €/$ alarak 1,2895 seviyesinden satmak teknik açıdan mantıklı görünüyor.
Saygılarımızla,
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN