Yabancılar Borsada Ne Yapıyor?
Türkiye seçim atmosferine girdi. Gerek sokakta gerek medyada gündemin ilk maddesi 7 Haziran. Hal böyle olunca özellikle de lokal yatırımcılar nezdinde de gözler bu cepheye yöneldi.
Haklı olarak 7 Haziran gecesi parlamentoda nasıl bir sandalye dağılımı gerçekleşecek, ekonomiyi kim yönetecek, tek başına iktidar çoğunluğunu sağlayan bir parti olmazsa koalisyon kurulabilecek mi merak ediliyor.
Özellikle lokal yatırımcılarda ve sektör çalışanlarında 7 haziran belirsizliğinin önemli bir karamsarlık zemini yarattığını görüyorum.
Yabancı Yatırımcılar
Toplum olarak yabancıları sever hatta gereğinden fazla önem veririz. Rıza Çalımbay gibi başarılı bir hoca Beşiktaş’tan 7. haftada gönderilirken Del Bosgue ‘nin bir tebessümü aylarca görevde kalmasını sağlamaya yetmiştir.
Yurtiçi piyasalarda da yabancıların ne yaptığına büyük önem verilir. Fiyatların yükselmesi için alıcıların satıcılardan daha kalabalık olması gerekir. Türkiye’de hisse senedi stokunun 2/3’ü yabancı yatırımcıların elinde olduğu için de pek çok yerel tasarruf sahibi heyecanla onları takip etmeye çalışır.
Bu bakış açısının haklı yanları olsa da ben abartıldığını düşünürüm. Pek çok yatırımcı yuvarlak bir masada Türkiye’de yatırım yapan yabancıların toplandığını, senaryolar oluşturduğunu ve organize bir biçimde fiyatları aşağı yukarı diledikleri gibi oynattıklarını düşünür.
Daha ilginci onların hep doğru adım attıklarına ve daima para kazandıklarına inanılır. Gelin görün ki işin aslı böyle değildir.
Geçmişte birlikte çalışma imkanı bulduğum yabancı yatırımcılar sanıldığı gibi toplu halde hareket etmezler. Aynı yatırım bankasının bir fonu herhangi bir üründe alım yaparken başka bir fonu da pekala satış yapabilir. Büyük parayı yönetmek daha zordur, hızlı hareket etme imkanı sınırlıdır. Doğru öngörüler oluşturarak kar etme ihtimalleri görece daha yüksek olmakla birlikte pekala yanılabilirler ve zararına da satış yapabilirler.
Resmi bir bilgiye dayanmamakla birlikte son iki yıldır Borsa İstanbul’da işlem yapan yabancılarda kısa vadeli işlem yapanların ağırlığının görece arttığını düşünüyorum.
Lokal yatırımcılarda hakim olan hemen olsun benim olsun kafa yapısından ziyade, değişen piyasa şartlarının bir sonucu olan bu felsefe BIST’in önceki yıllara kıyasla çok daha volatil ( sert yükseliş ve sert düşüşler ) bir market olmasına sebep oluyor.
Bizim borsanın bazı yerli kurtları yabancı takas oranına büyük önem verirler. Takasta var olan hisselerin yabancı mülkiyetindeki payını gösteren bu rasyo çeşitli nedenlerle bazen yanıltıcı olabiliyorsa da bir fikir verir.
Ancak yabancılar almış diyerek iç işten geçtikten sonra alım yapmak veya yabancı satmış diyerek satışa yönelmek fayda değil yatırımcıya zarar verir.
Unutulmaması gereken bir kural, kısa vadeli trade eden yatırımcılar depolamak için ( yerli veya yabancı ) değil satmak için alım yaparlar. Yabancıyı takiben alışa geçerseniz bir bakarsınız hisseler size devredilmiş tepede son sahibi olmuşsunuz.
Bu nedenle ocak sonunda BIST 100 91.800 puandayken yabancı takası oranı % 64,5 ‘e çıkmış diyerek almak ne kadar yanlışsa BIST 100 2 hafta önce 76.400 puana indiğinde eyvah yabancı satmış takas oranları % 62.3’e gerilemiş diyerek satmak da aynı şekilde yanlış olur.
Yabancı takas oranı yükseldiğinde veya azaldığında devamının geleceğine inanıyorsanız bu bir anlam ifade eder.
Yabancılar borsada ne yapıyor?
Son 7 işlem gününde yabancı yatırımcılar BIST’te ağırlıkla alıcı taraftalar. Borsa İstanbul’da yapılan işlemlerin takası 2 iş günü sonra gerçekleşiyor. Bu nedenle pazartesi yapılan işlemin mülkiyet değişim bilgilerini çarşamba günü öğrenebiliyoruz.
Önceki çarşamba BIST Banka endeksi 143.200 puan seviyesinde kapanmıştı. Geçen haftanın kapanışı da 143.300 puanda gerçekleşti. Yani endeks değişmedi. Bu süreçte tüm endekste yabancı takas oranı % 62,65 ‘den % 63’e sınırlı bir yükseliş kaydetti.
Ancak endeksin lokomotif 6 bankası olan GARAN, AKBNK, ISCTR, HALKB, YKBNK ve VAKBN ‘da son bir haftada yabancı takas oranında daha dikkat çekici bir artış gerçekleşti.
Yukarıda yer alan tabloda 6 büyük banka hissesinde 20 mart - 27 mart arasında yabancı takasında yaşanan değişim bilgileri yer alıyor.
5 işlem gününde 6 bankada da yabancı payının artmış olmasını ve 593 milyon TL değerinde hissenin yerel yatırımcılardan yabancılara geçmiş olmasını dikkat çekici buluyorum.
Geçen haftanın son 2 işlem gününde ( henüz takas bilgileri açıklanmadı ) yabancı yatırımcıların bu 6 banka hissesinde net 60-90 milyon TL arasında satış yaptıklarını tahmin ediyorum.
Bu varsayım altında dahi yabancı yatırımcıların son 7 işlem gününde net 500 milyon TL ‘lik banka hissesi alması önemli.
Neden Önemli ?
Lokal yatırımcılar eyvah seçimler var, FED zaten hep var, yetmiyormuş gibi şimdi de Yemen var duygusu ile satışa yönelirken yabancıların alıcı cephede saf tutması her şeyden önce orta vade adına pozitif bir işaret.
İkincisi bu durum kısa vadede ( seçimler öncesi ) BIST hangi seviyelere kadar gerileyebilir sorusuna yanıt ararken üretilen ihtiyatlı tahminlerin de yüksek yanılgı riski içerebileceğini düşündürüyor.
Yabancılar ne bekliyor ?
Her fırsatta paylaştığım üzere Türkiye’nin bulunmaz hint kumaşı olduğunu düşünmüyorlar. Borsa İstanbul’da alım yapan yabancı yatırımcıların öncelikli gerekçelerinin halen BIST’in diğer borsalara kıyasla iskontolu kalması olduğunu düşünüyorum.
Bu nedenle de son aylarda yükselişler kısıtlı kalıyor ve söz konusu iskonto ortadan kalktığında yabancı yatırımcılar satışa yöneliyorlar.
Türkiye ekonomisi son iki yıldır yaşanan içsel ve dışsal gelişmelerle büyüme temposunu yitirdi. Faiz tartışmaları ve ekonomi yönetiminde felsefe değişikliği ihtimali güven zedeliyor.
Güven duygusu sarsıldığı için reel ekonomide tüketim de yatırım da sekteye uğradı. Bununla birlikte düşen petrol fiyatları Türkiye ekonomisinin en önemli kamburu olan cari açığın ( en azından kısa vadede ) yumuşamasını sağlayacak.
Türkiye ekonomisi 2008 sonrasında girdiği depresyonu halen atlatamayan Avrupa’dan da iç savaşlarla boğuşan Ortadoğu’dan da mahrum kaldı. Ekonomik yaptırımlarla resesyona koşan Rusya da cabası.
Özetle güncel durum pek parlak değil. Ancak finansal piyasalar güncele göre değil geleceğe dönük beklentilere göre hareket ediyor. Gelecek ise o kadar karanlık görünmüyor.
Avrupa ekonomisi önümüzdeki aylarda büyümeye geçişi başarabilecek filizlenmeler gösteriyor. İhracatımızın yaklaşık ½’sini gerçekleştirdiğimiz bu pazarın kendine gelmesi Türkiye ekonomisi için büyük bir doping olmaya aday.
Bu nedenle genel seçimler öncesi süreci ( önümüzdeki 2 ay ) yabancı yatırımcıların Türkiye pozisyonları için elverişli bir alım fırsatı olarak değerlendirmeye devam etmeleri mümkün.
Somut bir örnek üzerinden gidelim. Aşağıdaki grafiklerde biri özel diğer kamu kesiminden görece daha iskontolu kalmış iki Türk bankası olan YKBNK ve VAKBN grafikleri yer alıyor.
Her iki bankanın ortak paydası geride kalan 10 yılda ağırlıkla 1,5 – 3 $ arası fiyatlardan işlem görmüş olmaları. Grafik üzerindeki kırmızı çizgiler aşırılaşma adreslerini ararken yararlandığımız bollinger bantları.
Fiyat ( mavi çizgi ) arabanın otobanda bariyerlere çarpmadan seyahat edişini çağrıştırırcasına iki kırmızı bant arasında bantların dışına çıkmaksızın dalgalanıyor.
Cari fiyatları ( yaklaşık 1,6 $ ) ile her iki banka hissesi de bollinger alt bantlarına yakın seviyedeler ve tarih tekerrür eder ve fiyat alt banttan üst banda yönelirse orta vadede % 60 değer kazanarak % 2,6 $ a yükselme potansiyeli taşıyorlar.
Yabancı yatırımcılar Türkiye özelinde şartların en kötü olduğu kesite girdiğimizi ve yılın üçüncü çeyreğinden itibaren görece pozitif bir iklimin ufukta belirdiğini düşünüyorsa önümüzdeki iki aylık kesit yerel seçimler öncesi yaşananların tekrarlandığı bir dejavuya sahne olabilir.
BIST Strateji
Bu nedenle önümüzdeki hafta ne olur bir ay sonra ne olur sorgulamasına girmeden tamamen 6 ay – 12 ay sonraki fiyatlara konsantre olarak ben bankalara ağırlık vermek sureti ile tasarruflarda hisse ağırlığının arttırılabileceğini düşünüyorum.
BIST 100 geçen haftayı % 1,9 kayıpla 80.900 BIST Banka 143,300 puanda tamamladı. Gerek yurtiçinde gerek yurtdışında olağan dışı bir haber akışı ile karşılaşılmadıkça ben seçim öncesi kesitte aşağı yönlü riski % 5 – 7 ile sınırlı buluyor, BIST 100 endeksinin 70.000 puana veya altına gerilemesini beklemiyorum.
Ocak sonunda 92.000 puana dayanan ve 2 hafta önce 76.400 puanı test eden BIST 100 endeksi 80.000 – 82.000 puan aralığında dengelenmeye çalışıyor.
Dış borsalarda hafta içinde ibrenin yukarı dönmesi durumunda BIST’in de bu kervana katılacağını ve negatif ayrışma göstermeyeceğini düşünüyorum.
Bu bakıma verelim alttan nasıl olsa alırız yaklaşımının yanıltıcı olabileceği ve örtülü riskler içerebileceği görüşündeyim.
Kar veya zarara neden olan şey fikirler değil, kararlardır. Tüm okurların doğru kararlar alması ve bir sonraki pusulada yeniden görüşmemiz dileği ile...
Anlık – Günlük Değerlendirmeler
Her pazartesi saat 17:40’da haftanın açılışını değerlendirmek üzere TRT Türk’te Gülçin Üstün Can’a konuk oluyorum. Genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri BIGPARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık değerlendirmeleri ve günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde (@eralkarayazici) düzenli olarak paylaşıyorum.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN