Petrol rallisi neyi tetikler?
Yılbaşından itibaren petrol düştükçe davul gibi gerilen küresel piyasalar son 1,5 işlem gününde petrol ralli yapınca rahatladı. Borsalar ve gelişen ülke para birimleri ailece yukarı gitti. Kriz & kaos korkuları yumuşadı.
Geçen hafta pusulada “ Piyasa sürpriz yapabilir ve petrol satıcılı bir seyirle başlayıp haftayı yükselişle tamamlayabilir. Eyvah İran petrol arzını arttıracak diye hafta başında petrolde satışa geçecek olanlar bir kaç hafta içinde brent petrolün 40-43 dolar bandına sıçraması ile hüsrana uğrayabilir ” değerlendirmesine yer vermiş, dünyada neden petrol kaynaklı bir kriz yaşanmasını beklemediğimi dayanakları ile paylaşmıştım.
Bugün pusulada Abidin ile 19 aydır değer kaybeden petrolde geçen haftaki parti geçici bir tepki yükselişi mi, yoksa düşüş trendi sona mı erdi ve piyasalar 2016 yılının ilk çeyreğinde nasıl bir seyre aday sorularına yanıt arayacağız.
Yeni okurlar için hatırlatalım; Abidin bir hayal kahramanı. Tasarruflarını verimli bir şekilde değerlendirmeye çalışan ama zarar etmekten çok korkan ihtiyatlı bir karakter. Beni gereğinden fazla iyimser bulanları temsilen belirli aralıklarla PUSULA’ya konuk oluyor.
Abidin – Hadi iyisin kedi olalı bir fare yakaladın. Geçen hafta petrol fiyatlarındaki seyri doğru tahmin ettin. Bir zahmet arada tuttur, işin bu. Yoksa pusulayı ben yazardım. Söyle bakalım petroldeki bu sıçrama kalıcı mı ?
EK – Kısa vade ( 8-10 hafta ) adına en kötünün geride kaldığı orta – uzun vade adına da petrol fiyatlarında taban oluşumunun gerçekleşmiş olabileceği görüşündeyim.
Belki bu hafta geçen haftayı çağrıştıran bir hızla yükselemeyebilir. Hatta dinlenip son 2 işlem gününün rallisini hazmetmeyi tercih edebilir. Ancak 30 doların altına gelmedikçe piyasaları rahatsız etmez.
Petrolün kasım ayından bugüne küresel piyasalarda rotayı belirleyen oyun kurucu özelliği yumuşayacaktır. Nereye kadar yükselebilir dersen görüşüm aynı. Önümüzdeki 4-8 hafta içinde 40 $ civarına yönelim mümkün.
Abidin – Yeni oyun kurucu kim olacak ? Yine FED mi ?
EK – FED yılın ilk yarısında ana trendi belirleyen bir aktör olamasa da zaman zaman tali aktör olmaya devam eder. Ama buradan sana eyvah FED malzemesi çıkmaz. FED ‘in oyun kurucu olması için normalleşmenin üçüncü fazı olan bilanço küçültme evresinin yaklaşması gerekiyor. Bu 2016 yılının konusu değil. 2017-2018 ‘de gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği de şu aşamada belirsiz.
Olağan dışı bir faktör değişikliği ile karşılaşmazsak piyasalar bir süre rotayı belirleyen bir aktörden yoksun kalabilir, takım oyununa benzetebileceğimiz bir eğilim ile Alman ekolü bir seyre şahit olabiliriz.
Abidin – Gizemli gizemli konuşacağına çıkar ağzındaki baklayı, ne demeye çalışıyorsun ?
EK – Biliyorsun FED faiz artırım dönemini başlattıktan sonra ( 16 Aralık’ta bu gerçekleşti ) dünya genelinde gelişen ülkeler rallisi bekliyordum. Ancak petrol panik atağı bunu ötelemiş oldu. Bana sorarsan bu parti ( tıpkı TCMB sadeleştirme gibi ) sadece ertelendi, iptal olmadı.
Gelişen ülkelerin önemli bir bölümü emtia ihraç ediyor ve petrol panik atağının merkez üssü oldular. Türkiye petrol ihraç etmiyorsa da bir Fatmagül durumuna konu oldu. Ortalık yangın yeriyken kimseden maşallah Türkiye’nin cari açık sorunu ortadan kalktı demesini bekleyemezsin.
Önümüzdeki haftalarda petrol fiyatları yükseldikçe düşen gerilim yerini rahatlamaya bırakacak ve artık zamanı gelen gelişen ülkeler rallisi için zemin kuvvetlenecektir.
Abidin – Dolar bu kadar güçlüyken hangi gelişen ülkeler rallisi ? Ne içiyorsan söyle de biz de içelim.
EK – Bak Abidin ağustos ayından bugüne küresel piyasalar büyük gerilim yaşadı. 6 ay içinde öne çıkan manşetleri hatırlayalım. Dile kolay ; Çin, Volkswagen, küresel terör, FED, petrol derken 5 ayrı panik atak yaşandı. Hissedilmemesi mümkün mü ?
Çin konusunda gerçekler daha iyi anlaşıldı. Bu ülkenin kriz ihraç etmeyeceği bir dönüşüm yaşadığı genel kabul gördü. FED zaten fiyatlanmıştı. Petrol panik atağı da bence geçen hafta noktalandı. Çin yıl içinde ( kur ayarlamaları ile ) kendisini yeniden hatırlatacaktır ama bunlar kısıtlı ve geçici etkiler olur.
Abidin – Ya terör ?
EK – Los Angeles ‘da 640,000 öğrencinin bir hafta okula gidememesi, Avrupa’nın IŞİD ne zaman nerede saldıracak korkusu ile yaşaması elbette önemli. Ancak şunu asla unutma her tür faktör değişikliği ekonomik aktivite üzerindeki tesiri kadar etkili olur.
Gerek Türkiye’de yaşanan yoğun bölgesel terör, gerek dünya genelinde kök salan IŞİD terörü insani & sosyal açıdan çok acı ve kaygı verici. Ancak gerek dünya gerek Türkiye terör ile yaşamaya alışmaya başladı. Terör ekonomik aktivite üzerinde kalıcı etki göstermiyor.
Eskiden yaşanan bir terör olayı sosyal hayatı ve tüketimi etkilerken şimdi insanlar alışveriş yapmaya, hayatlarını benzer şekilde sürdürmeye devam ediyor. Terör ile ekonomik aktivite arasındaki bu etkileşim biçimi değişmedikçe terör olaylarının geçici med cezirlerden öte etki göstermesi güç.
Abidin – Vıdı vıdı anlatıyorsun da ben sonuca bakarım ; Borsa İstanbul hala 70.000 puanda, dolar 3,00 . tahvil faizleri % 11. Sen ne söylersen söyle bir şey değişmiyor.
EK – Geride kalan bir sene dünya bu 5 panik atakla sarsılırken Türkiye’de sırası ile faiz tartışması, siyasi tıkanıklık, tırmanan terör ve Rusya gerilimi yaşandı. Piyasalar adına da ekonomik & sosyal hayat adına da çok yıpratıcı bir dönem oldu.
Dünya 5 panik atak yaşarken biz son bir yılda 9 panik atağa sahne olduk. Önümüzdeki aylarda içsel veya dışsal yeni panik ataklar gündeme gelirse elbette pozitif iklime engel olur.
Ancak bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Son 6 ayda negatif haber yağmuruna rağmen borsa 70.000, USD/TRL 3,00 tahvil faizi % 11 civarında durmaya devam ediyor. Hatta Rusya öncesinde borsa 84.000 USD/TRL 2,76 tahvil faizi % 9,2 ‘yi test etmişti.
Sen ellerini ovuşturarak yaşanan paniklere sevinirken ne borsa ne Türk Lirası ne de tahvil fiyatı son altı ayda çok önemli bir yeni dip yapmadı. Sadece siyasi tıkanıklığın aşılması ile kaydedilen prim geri verildi.
Abidin – Ben Türkiye tarafında umutlu değilim. Sen petrol türü önerilerle gel bana. Dünyada parayı neye yatırabiliriz dolara rakip var mı ?
EK – Geçen hafta ön plana çıkardığım ABD ve Avrupa borsalarında yükselişin sürmesi muhtemel ama para birimlerinin hali karışık, al birini vur ötekine.
Avrupa Merkez Bankası mart toplantısında ekonomiye verdiği desteği arttıracağı mesajını verdi. Euro bolluğu artacak beklentisi vaka gerçekleşene kadar etkili olmaya ve euro üzerinde baskı yaratmaya devam eder. Sterlin iskontolu ve görece daha şanslı ama AB ‘den ayrılma ihtimali İngiliz para birimi için en büyük baskı unsuru.
Sen bak gördün mü geriye dolar kalıyor demeden acı haberi vereyim. Eski FED Başkanı Bernanke 22 Mayıs 2013 tarihinde normalleşme sinyalini vererek doların dünya genelinde yaşayacağı 32 aylık rallinin fitilini ateşlemişti.
Aynı Bernanke geçen hafta “dolardaki enerjinin tükenmeye başladığını, bu değer artışının önemli bir kısmının tamamlandığını düşündüğünü ve daha fazla artışın görülmeyebileceğini” söyledi. Daha açık konuşmasını bekleme adam kibarca dolar demode olacak diyor.
Bu benim için yeni bir bilgi değil. FED sonrası beklenti bitti olacağını doların dünya genelinde düşüş trendine gireceğini aylardır savunuyorum. Ama senin gibi son bir yılın yeşerttiği dolar mania gençler için Bernanke’nin sözleri üzerinde durulması gereken bir değerlendirme.
Para birimleri içinde bence 2016 yılının favorileri gelişen ülke paraları. Önce FED nedeniyle sert düştüler son 2 ayda da petrol paniği ile dayak yediler.
Agustos 2014 ‘den bugüne söz konusu iki faktör gelişen ülke paralarının dolara karşı ortalama % 41 değer kaybına neden oldu ( Mayıs 2013’den bugüne % 62 )
USDTRL ‘de de durum farklı değil. Ağustos 2014’den bugüne 2,16’dan 3,00’e yükselerek dolar TL karşısında % 39 artış kaydetti. 1,79 olduğu Mayıs 2013 ‘den bugüne sağladığı prim % 67.
Dünden hareket ile yarına bakınca ben gelişmiş ülke paralarının şansının düşük olduğunu gelişen ülke paralarının ve bu paralara dayalı varlıkların ( borsaları ve tahvilleri ) önümüzdeki asgari 6 belki 18 aylık dilimde daha iyi performans göstereceklerini düşünüyorum.
Sen Türkiye pozisyonu almam da almam demekte ısrarcıysan Hindistan, Endonezya, Malezya 2016 yılında iyi performansa aday bulduğum ilk seçenekler.
Seni anlıyorum Türkiye sosyal ve siyasal açıdan iyi bir resim vermiyor. Bu nedenle de hisse senetleri Pakistan, Nijerya gibi ülkelere paralel ( aşırı iskontolu ) değerlerden işlem görüyor.
Ancak Türkiye ekonomik açıdan gayet iyi durumda. Farklı bir gündem maddesi öne çıkmazsa haftaya pusulada Türkiye ekonomisini masaya yatıracağım. Şimdi finansal seçenekleri irdeleyerek noktayı koyalım.
Borsa İstanbul : 69.750 ve 69.000 seviyelerini destek haline getiren BIST 100 endeksinde 74.500 – 75.000 bandı yakın vadeli ilk hedef. Yılın ilk çeyreği içinde 82.000 – 84.000 bandını, ikinci çeyrekte 87.000 civarını ve 2016 ikinci yarısı içinde 92.000 puanı test edilebilecek asgari hedefler olarak görüyorum.
Ötesi de pekala mümkün ancak bu yurtiçinde sarsılan güvenin tamirine bağlı. Sektör bazında ilk tercihim bankacılık, bu grubun içinde de görece daha iskontolu kalan kamu bankalarını daha şanslı buluyorum.
Son düşüş sanayi grubunda bazı şirketleri de çok ucuz – aşırı ucuz denecek fiyatlara çekti bu bakıma banka dışı kesimde de artık yüksek marjlı getiri şansı masada.
Döviz : Temel analiz ne alacağımızı teknik analiz nereden alacağımızı takvim analizi ise ne zaman alacağımızı sorgularken yararlanabileceğimiz analiz yöntemleridir.
Ben 2016 yılının ilk yarısının gelişen ülkeler rallisine konu olacağını tahmin ettiğim için döviz kurlarının ( Türkiye dahil ) bu ülke grubunda aşağı geleceği görüşündeyim.
Bu bakıma gerek 3,0450 ‘de direnç edinen dolar gerek 3,2750 direnci kuvvetlenen euro adına nereden alalım sorusu için erken olduğunu, bu soruya yanıt aramak için en azından mart ayının beklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Elimde dolar var riskim nedir diyenler adına gelişen ülke paralarında prim potansiyelini % 15 ‘den aşağı bulmadığımı Türk Lirasının da olası bu perdede asgari % 10 kadar değer kazanmasının mümkün olduğunu söyleyebilirim.
EUR/USD : 10 Mart 2016 tarihli Avrupa Merkez Bankası toplantısı gerçekleşene kadar Euro’nun tüm para birimlerine karşı olduğu gibi dolara karşı da zayıf kalması ve paritenin en azından 1,04’e kadar gerilmesi daha yüksek olasılığa sahip görünüyor.
Ancak bu cephede de teknik yerine takvim analizini ön plana alarak mart ayının ilk haftasına kadar ( euro almak için ) tribünde kalmak daha güvenli olacağa benziyor.
Altın : Yılın ikinci çeyreğinden itibaren onsu daha başarılı bir performansa aday buluyorum. Ancak ilk çeyrek içinde ons ılımlı hareketler gösterse de doların TL karşısında yaşayabileceği değer kayıplarına bağlı olarak gram fiyatın yeniden 100 TL altına sarkması mümkün.
Şu aşamada 97-98 TL ‘yi ilk çeyrek içinde taban adresi olabilecek bir seviye olarak görmekle birlikte TL ‘nin performansına bağlı olarak gram altının 95 TL civarını test etmesi ihtimalini de dışlamıyorum.
Yukarıda ise bir süre 107-108 TL bandının direnç özelliğini koruyacağını ve yakın vadede bu bandın aşılmasının kolay olmadığını düşünüyorum.
Gümüş cephesinde de görüşlerimde bir değişiklik yok. Geçen haftayı 1,35 TL’de tamamlayan gram gümüşte yılın ikinci yarısı içinde 1,50-1,60 bandınının test edilebileceğini düşünmekle birlikte yakın vadede 1,24-1,27 bandına yönelim ihtimalini daha yüksek buluyorum.
Tahvil : Yabancı yatırımcılar için farklı bir ülkeye yatırım yaparken üzerinde durulan iki konu vardır. Lokal enstrümana yönelik beklentiler ve lokal para birimine ilişkin senaryo.
Kur tarafında petrol yangının sönmesi ile tansiyon düştü. Türk tahvilleri önümüzdeki haftalarda yabancı ilgisi görmeye aday.
Özellikle 10 yıl vadeli tahvillere yatırım yapılırken sonraki 10 yılın ortalama enflasyon tahmini esas alınır. Pek çok ülkede önümüzdeki 3 yıl enflasyon görece yükselirken Türkiye’de gerileyecek ( veya ihtiyatlı kesim haklı çıkarsa değişmeyecek )
Gerek nominal gerek uzun vadeli enflasyon tahmini bazında Türk Tahvilleri yabancı yatırımcılar için cazip seviyelerde.
Bu nedenle geçen haftayı % 11’in üzerinde tamamlayan tahvil cephesinde ben yılın ilk çeyreğinde % 10 ikinci çeyreği içinde % 9 ‘a yönelim yaşanacağını düşünüyor, hisse senedi riskinden kaçınan yatırımcılar için 10 yıl vadeli tahvili risk almaya değer bir seçenek olarak görüyorum.
Pusula Abone Kaydı & Günlük Değerlendirmeler
Pusula yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak diğer posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone@postapusula.com adresine e-mail atmanız yeterli.
Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri 17:45’de Kanal B’de piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:00’de bigpara‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum.
Haftaya buluşmak dileği ile …
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN