Paramı Nereye Yatırayım?
Kısa vade adına yurtiçinde bu sorunun yanıtı koalisyon mu sandık mı sorusunun cevabında gizli. Seçimlerin üzerinden altı hafta geçti ve bu üç ihtimalli maçın sonucunu halen kimse kestiremiyor.
Bugün pusulada görünen 3 ihtimalin olasılıklarını ve olası piyasa etkilerini irdeleyecek hangi senaryonun şansı nedir ve hangi senaryoda hangi finansal seçenekte nasıl bir hamle yapmak daha doğru olabilir ekseninde sizlerle görüşlerimi paylaşacağım.
Senaryo 1 : İcracı bir koalisyon hükümetinin kurulması ( Olasılığı % 50 )
Asgari 2 yıl görevde kalacağı düşünülen bir hükümet kurulursa döviz kurlarında % 5–7 kadar ilave bir geri çekilme, borsada % 10-14 kadar bir yükseliş muhtemel. Gram altın üzerinde USDTRL’ye bağlı olarak etkisi negatif olacaktır.
3 hafta önce çok daha yüksek olasılık verdiğim bu senaryo, MHP ‘nin muhalefette kalma tercihi ile güçlü favori olmaktan çıktı.
Bazı analistler bu yaklaşımı bir pazarlık taktiği olarak görse de benim Ankara’da edindiğim intiba farklı. MHP ‘nin senaryo 3’de yer alan bir koalisyon hükümeti dışındaki seçeneklere kapıları kapattığını düşünüyorum.
Senaryo 2 : Kasımda seçimlerin yinelenmesi ( Olasılığı % 35 )
7 Haziran seçimleri öncesinde hiç hesaba katmadığımız bu senaryo seçim gecesi politikacıların açıklamaları ile masaya geldi ve halen varlığını koruyor.
Seçimden hemen önce katıldığım 2 ayrı TV programında sandık sonuçları koalisyona işaret ederse borsa güne satıcılı başlar ama günü + kapatırsa şaşırmam demiştim. Nöbetçi iyimserlik ruhuna işlemiş şaşkın seni diyenler, dalga geçenler oldu.
7 Haziran öncesi 81.800 olan BIST bugün 82.800 puanda ve koalisyon olsa da 90.000 puana gitsem hevesinde dört gözle Ankara’dan haber bekliyor.
8 Haziran sabahı endeksin 75.250 puana çakılarak haftaya başlamasına neden olan faktör koalisyon değildi. Tıpkı bugün de olduğu üzere siyasi tıkanıklık ve seçimlerin yinelenmesi tehdidiydi.
Şimdi bu risk realize olur ve Türkiye kasım ayında yeniden sandığa gitmek zorunda kalırsa tarihin tekerrür edeceğini ve kısa vadede döviz kurlarının yeniden yükseleceğini TL ‘nin % 7-12 arası oranda değer kaybedeceğini, borsanın % 10 - 15 aşağı geleceğini düşünüyorum. Gram altın USDTRL’ye bağlı olarak pozitif etkilenecektir.
Başta Metropoll Araştırma şirketinin sahibi Özer Sencar ( @ozersencar1 ) hocamız olmak üzere Ankara’nın nabzını çok iyi tutan ve başarılı tahminler ortaya koyan siyasi analistler ile görüşüyorum. Bu senaryo hafife alınamayacak bir şansla masadaki varlığını koruyor.
Senaryo 3 : Mart 2016 ‘da seçime gidilmek üzere hükümetin kurulması ( olasılığı % 15 )
Aslında kamuoyunda tartışılan haliyle ben dahil önemli bir kesim papatya falına yukarıdaki iki senaryo dahilinde bakıyordu. Ancak hafta sonunda kulislerde de yer bulan bu üçüncü senaryo, bir ihtimal daha var tadıyla önümüzdeki günlerde fallara dahil olabilir.
Adalet ve Kalkınma Partisinin MHP ile bir koalisyona gitmesi veya bir partinin desteği ile azınlık hükümeti kurması ve bu hükümetin kuruluşunun Mart 2016’da erken seçime gidilmesi şartına bağlı olması.
Anketler şu anda partilerin oy oranlarında çok büyük bir değişiklik olmadığına işaret ediyor. Koalisyon pazarlıklarında Adalet ve Kalkınma Partisinin mağdur görüneceği ve kasımda gerçekleştirilecek seçimlerde tek başına iktidar için gerekli asgari % 44 oya ulaşacağı yönünde bir hava hakim olmadıkça bu üçüncü senaryonun şansı artacaktır.
Senaryo 3 piyasaları nasıl etkiler ? Bence kısıtlı pozitif bir etki gösterecektir. Bardağın boş tarafı her ne kadar 8 ay sonrasına yeni bir sandıksa da, siyasi tıkanıklığın geçici süre ile de olsa aşılması ve belirsizliğin ötelenmesi hiç yoktan iyidir tadıyla olumlu.
Özetle senaryo 1 borsada satış dolarda alış, senaryo 2 borsada ve altında alış dolarda satış için elverişli bir fırsat sunmaya aday görünüyor.
Siyasi senaryolar böyle. Şimdi finansal seçenekler bazında hangisi ne zaman veya hangi değerden alınabilir sorularına yanıt arayalım.
Dolar
ABD para birimi yılın ilk çeyreğinde diğer gelişen ülkelerde ortalama % 4 değer kazanmış ancak Türkiye’de faiz tartışmalarının da etkisi ile % 16 artış kaydederek mutlak pahalı ( görece % 12 ) hale gelmişti.
Geride kalan haftalarda Türk Lirası pozitif ayrıştı ve dolar dünyada yükselmeye devam ederken ( 2015 getirisi ortalama % 8’i buldu ) TL karşısında primi % 13,5 ‘a geriledi.
Başka bir deyişle doların Türkiye’deki pahalılık düzeyi benzer ülkelere kıyasla % 12 ‘den % 5’e geriledi.
Senaryo 1 ‘in gerçekleşmesi durumunda bu % 5’lik farkın da ortadan kalkacağını ve doların Türkiye’de diğer ülkelere paralel bir değere gerileyerek 2,43-2,50 bandına yöneleceğini düşünüyorum.
Bu yönde bir seyir alış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Çünkü yılın son çeyreği içinde USDTRL eyvah FED ezgisi eşliğinde yeniden 2,70 üzerine sıçrayabilir.
Yılsonu 2,30 diyordun ne oldu diye soranlar olacaktır. FED ötelendikçe bu senaryoda öteleniyor ama ortadan kalkmıyor.
FED’in faiz artırımını başlatma tarihi ileri kaydıkça bu beklenti USD’ye destek veriyor. Bu beklenti gerçekleşene kadar dünya genelinde USD’nin kalıcı bir düşüş trendine girmesi zor.
Siz senaryo 2 gerçekleşir diyorsanız cari düzeyden dolar alınabilir. Çünkü bir taraftan Türkiye yeniden sandığa yönelirken diğer tarafta FED elini tetiğe uzatacak ve eyvah FED faiz arttıracak kaygısı ile dünya genelinde ABD para birimi ( bence son bir kedi sıçraması ile ) yükselmeye devam edecektir.
Senaryo 2 varsayımı altında anketler güncel oy dağılımına paralel sonuçlar üretirse USD/TRL ‘de kısa vadede asgari 2,85 ‘e kadar yükseliş görebiliriz.
Ancak anketlerde Adalet ve Kalkınma Partisinin oy oranı % 44-45 bandında çıkarsa senaryo 2 içinde de ava giderken av olma riski söz konusu olabilir.
Başka bir deyişle bu senaryonun ilk etkisi sert negatif olup, filmin devamında havanın pozitife dönmesi de ihtimal dahilinde.
Euro
2015 yılı genelinde EURO/USD paritesi 1,05 – 1,15 bandı içinde bir seyre sahne oluyor. Ben bu seyrin devam etmesi olasılığını daha yüksek buluyorum.
Ancak eyvah FED faslında olur da EUR/USD 0,95 seviyesine gerilerse gerek TL’ye karşı gerek USD’ye karşı son derece çekici bir alım fırsatı sunacağı görüşündeyim.
TL ‘ye karşı ne olur sorusuna yukarıdaki 3 ayrı senaryo nedeniyle tek bir yanıt üretmek zor. Ancak düz ve basit 2,70 civarında Avrupa para biriminin tasarruflarda yer edinmeyi hak edeceğini ve 2016 yılında iyi bir performansa imza atacağını düşünüyorum.
Son olarak döviz sepetine de değinelim. Bana Euro Dolar fark etmez dövizin hastasıyım diyenler için senaryo 1 ‘in gerçekleşmesi durumunda döviz sepetinin 2,60’a kadar gerileyebileceğini ve bu seviyenin kısa vadeli alımlar adına uygun olabileceğini düşünüyorum.
Yok senaryo 2 gerçekleşirse döviz sepetinde 2,95 - 3,00 bandına yönelimin söz konusu olabileceğini ve bu durumun da cazip bir satış fırsatı olacağını düşünüyorum.
Altın
Geride kalan 5 haftada 105 TL den 96 TL’ye gerileyen sarı fırtına artık alınmaz denmeyecek bir bölgede seyrediyor.
Senaryo 1 gerçekleşir ve ONS da ( altının dolar cinsinden dünyadaki değeri ) önümüzdeki haftalarda 1150 doların üzerine çıkamazsa bu cephede 88 TL civarı gündeme gelebilir ki, alım yönünde işlemler adına 2016 yılında iyi performans beklediğim bu finansal seçenek çekici bir iskontoya ulaşmış olur.
Türkiye’de önümüzdeki hafta senaryo kaç papatya falı sürerken geçen haftayı 1134 dolarda tamamlayan ons bir panik atakla 1050 dolara gerilerse USDTRL değişmese de gram fiyat yine 88 TL yakınlarına inmiş olacaktır ki bu durumda Türk Lirası cinsi pozisyonlarda altına geçiş için değerlendirilebilir.
Eş zamanlı olarak hem Türkiye koalisyona kavuşur ( USDTRL 2,45 civarına gelir ) hem de ons 1050 dolara gerileyemez mi ?
İkisinin bir arada gerçekleşmesi olasılığı bence son derece düşük ama velev ki oldu işte o zaman gram altın 81 TL civarına iner ki bu durum bence çok çarpıcı bir alım fırsatı olur.
Borsa İstanbul
2016 yılında ( eyvah FED faslı geride bırakıldıktan sonra ) dünya genelinde gelişen ülke borsalarında ve para birimlerinde ciddi bir ralli bekliyorum. Türkiye’de bu dış rüzgardan hak ettiği ölçüde yararlanmaya aday görünüyor.
Bu nedenle 2015 yılının hisse senedine yatırım için son derece uygun olduğunu BIST 100 endeksinin 2016 yılını 100.000 – 120.000 bandı içinde tamamlayabileceğini düşünüyorum.
Peki ne zaman ve nereden borsaya girmek uygun olur ? Eğer senaryo 1 gerçekleşir diyorsanız cari fiyatlar yeterince uygun.
Nerede senin 2015 sonu 107.000 hedefin diye soranlar olacaktır. FED faiz artırımını Aralık ayına bırakmaz 17 eylül’de gerçekleştirirse yurtiçinde de senaryo 1 gerçekleşirse bu ihtimal de halen masada.
Ama yurtiçinde belirsizliklerin devam etmesi ve FED ‘in faiz artırımını Aralık ayına bırakması durumunda zafer koşusunu 2016 yılından beklemek daha gerçekçi.
2015 yılının 28. haftasını tamamladık. BIST 100 endeksi bu perdede iki haftayı 87.000 üzerinde sadece bir haftayı ( martta faiz tartışmaları sırasında ) 80.000 puanın altında tamamladı. 25 hafta ise 80.000 – 87.000 bandının içinde kapanışlara sahne oldu.
Başka bir deyişle yurtiçinde seçim belirsizliği, faiz tartışması yurtdışında FED, Yunanistan derken endekste çok fazla bir değişiklik olmadı. Bu 28 haftanın ortalama kapanışı kabaca 83.000. Şu anda da endeks bu seviyeye yakın.
Senaryo 1 gerçekleşirse asgari 91.000 puana yönelim söz konusu olabilir. Eyvah FED ezgisinin kasım ayına ( aralık toplantısı öncesi ) kalması durumunda bu rallide 93.800 de mümkün. Ancak FED perdesi geride kalmadıkça bu sene BIST 100’de 96.000 puanın üzerini beklemiyorum.
Dört aydır sektör tercihinde çok ucuz fiyatlara gerileyen bankacılık endeksini öne çıkarıyorum. Bu konuda bir değişiklik yok. Her tür pozitif senaryoda aslan payını belirgin biçimde bankaların alacağı görüşündeyim. Negatif senaryolarda ise bankacılık endeksinin diğer sektör endekslerinden daha fazla değer kaybetmesini beklemiyorum.
Senaryo 2’nin gerçekleşmesi durumunda ise önce 77.000 civarına gerileme devamında anketler ortaya karışık bir resim veriyorsa FED kaygılarının da katalizörlüğünde 71.000 puana yolculuk söz konusu olabilir ki işte bu senaryo borsaya giriş için en çekici fırsat olur.
Senaryo 3’ün gerçekleşmesi durumunda kısa vadede kısıtlı pozitif hava ile 87.000 puana yönelim söz konusu olabilir. Ama 91.000 puanın üzerine çıkılması bence zor.
Bırak bunları aldım ya da var olan hisse senetlerimi unuttum buna değer mi diye sorarsanız 12-18 aylık bir vade adına siyasi senaryolar ne yönde gelişirse gelişsin cevabım evet olur.
Siyasal çalkantı ekonomiyi nasıl etkiliyor ?
Son 2 yıldır yaşanan içsel çalkantılar Türkiye ekonomisini negatif etkiliyor. Ekonomi bir insan bedenindeki kalp ise, para damarlarda dolaşan kandır. Kan deveranı sekteye uğradıkça kalp ritim kaybı yaşar ve zayıf düşer.
2008 mortgage krizinin psikolojik etkileri ile ( deprem sonrası bir süre herkesin yeni bir deprem beklemesi gibi ) yedi yıldır her finansal panik atak eyvah kriz geliyor korkularını beraberinde getiriyor. Pusulada yıllardır neden ekonomik kriz olmazı savunuyor açıklamaya çalışıyorum.
Türkiye ekonomisi kumdan kale değil. 2002 – 2012 döneminde ciddi gelişim kaydetti. Ancak son 2 yıldır zedelenen güven ve altı ay aralıklarla kan dolaşımında meydana gelen kesintiler 2017 sonrasında harekete geçebilecek bir fay hattının oluşmasına neden oldu.
Önümüzdeki 2 yıl içinde atacağımız adımlar ile ya bu fay hattının daha da derinleşmesine sebep olacağız, ya da zafiyetlerimizi tamir edecek ülke ekonomisinin geleceğine daha güvenle bakmayı başaracağız.
Neden 2018 ? Bu sorunun yanıtı dünyadaki kan deveranında gizli ve 2017 sonlarına kadar ben bu cephede bir sorun olacağını düşünmüyorum. Bir sonraki pusulada buluşmak dileği ile...
Anlık – Günlük Değerlendirmeler
Hafta içi her gün 07:15 veya 14:10’da CNBCE, pazartesi günleri 17:40’da TRT Türk ve diğer günler 17:45’de Kanal B’de piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:00’da BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi ve günün içindeki seyre yönelik tahminlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN