Kod Adı 09

Gerek yurtiçi gerek yurtdışı marketlerin güçlü negatif savrulmalara sahne olduğu bir kasım başlangıcı yaşadık. Dışarıda Trump’ın oylarındaki tırmanış ve petroldeki sert düşüş içeride HDP’li vekillerin tutuklanması bu akımı tetikleyen manşetler oldular.

Üretici ülkelerin arz kısıtlamasında uzlaşamaması ve ABD stoklarındaki rekor artış sonucu haftalık performansta petrol fiyatları % 10 değer kaybetti. Bu sert gerileme henüz Ocak 2016 benzeri bir petrol panik atağına neden olmadıysa da sektör şirketlerindeki kayıplar borsa endekslerini aşağı çekti.

ABD başkanlık seçimlerinde ise son düzlükte Trump atağa kalktı.  17 Aralık’ta ABD Başkanı olmasına % 12 ihtimal verilen Cumhuriyetçi aday sandığa üç gün kala bu olasılığı % 36’ya taşımayı başardı. Piyasa Clinton’dan yana. Trump sürprizlerle dolu ve aktörler bu riski almak istemiyor.

İçeride ise gerek yurtiçi gelişmeler gerek ise bu gelişmelerin batı ile neden olabileceği gerilime yönelik belirsizlik & endişeler piyasaları baskı altına almış görünüyor.

Tam da bu noktada Türkiye’nin karşı çıkmasına rağmen ABD hava desteği ile YPG ağırlıklı SDG Suriye’de DEAŞ’a yönelik Rakka operasyonunu başlattığını açıkladı.

Hafta sonunun tek tesellisi S&P’nin Türkiye’nin not görünümünü negatiften durağana alması. Bu bir not artırımı değil. S&P nezdinde Türkiye halen yatırım yapılabilir kategorinin iki basamak altında derecelendiriliyor.

Pazartesi gününe veya kasım bütününe dikkate değer bir katkısı olmayacaksa da dünyanın en prestijli iki derecelendirme şirketinden birinin belirsizlikler artarak devam ederken en azından görünümü stabile alması yabancı yatırımcıların Türkiye değerlendirmelerine ölçülü katkı sağlayabilir.

Sonbahar düzeltmesi derinleşebilir mi ?

Kasım ayının BIST’de son on yıldır istisnasız sert savrulmalara sahne olduğunu ve benzer istatistiklerin tüm gelişen ülke borsaları için de geçerli olduğunu geçen hafta paylaşmıştım.

Bu savrulmanın devamı büyük ölçüde 9 Kasım manşetlerine bağlı olacağa benziyor.  Malum Salı günü ABD’de seçimler var. Sonuç Çarşamba sabaha karşı belli olacak. Trump’ın kazanması durumunda sonbahar kabusunun derinleşmesi muhtemel.

Yok Clinton kazanırsa en geç seçim sonuçlarının belli olması ile birlikte dış iklimin hızla sert negatiften güçlü pozitife dönüştüğüne ve bu iklimin belirli molalar içerse de birkaç ay sürdüğüne şahit olabiliriz.

Dow Jones & DAX Cepheleri

Ağustos ayında 18.700 puan semalarına yaklaşan Dow Jones endeksi ( ABD ) geçen haftayı 17.888 puanda tamamladı.

Haftanın ilk iki işlem gününde bu cephede aşağı yönlü marjın 17.675 civarı ile kısıtlı olduğunu, Clinton’ın ipi göğüslemesi durumunda ABD endeksinin 2017 ilk çeyrek içinde 19.500 puana kadar yükselme şansı yakalayacağını düşünüyorum.

Ya Trump kazanırsa ? Bu senaryoda Dow Jones ‘da satışların 16.300 civarına kadar sürmesi mümkün. Ancak bunun da kalıcı bir çöküşe dönüşeceğini sanmıyor, bir süre sonra dengelenme & toparlanmanın gerçekleşeceğini düşünüyorum.

Geçen ay 10.800 puanı aşan Alman DAX endeksi de sert bir geri çekilmeye sahne olarak kasım ayının ilk haftasını 10.259 puanda tamamladı.

Bu cephede haftanın ilk yarısında 10.060 puana kadar ilave kayıplar yaşansa da Clinton müjdesinin alınması durumunda rotanın yukarı döneceğini ve 2017 ilk çeyrek içinde DAX’ın 11.500 puanı test edebileceğini düşünüyorum.

DAX özelinde Trump senaryosu ise 9.000 puana kadar bir savrulmayı beraberinde getirebilir. Ancak bunun da kalıcı bir demir atmaya dönüşmesi güç.

Mesele piyasalar için sadece Clinton sevgisi değil. İki aydır gerek ABD gerek Avrupa’da ekonomik veriler güçlü bir toparlanmaya işaret ediyor.

Araya seçim girdiği için bu veri seti borsalarda henüz fiyatlanmadı.

Şirketlerin Ocak ayında açıklanacak yılsonu finansallarına yönelik beklentilerini de arttıran bu tablo borsalar adına avantaj ve seçim gündemden düştükten sonra geleneksel bir Noel rallisi ile pekala taçlandırılma potansiyeli taşıyor.

Yeni ABD başkanı kim olacak ?

Brexit tüm piyasa katılımcıları nezdinde sandık fobisine neden oldu. Ancak ABD seçimlerini Brexit oylamasından ayıran iki önemli fark var.

1-    Brexit öncesi anketlerde evetler öne geçtiğinde piyasalar bozuluyor, bozulan piyasa dinamikleri seçmen davranışlarını etkiliyor bu durum hayırların tekrar kuvvetlenmesini sağlıyordu. Kuvvetlenen hayır cephesi piyasaları pozitife taşıyınca seçmen rehavete kapılıyor yeniden AB’den çıkalım oyları artışa geçiyordu.

Son düzlüğü hatırlayın. Tüm yerküre Britanya AB ‘de kalacak coşkusu ile bu bahse para yatırmış Sterlin USD karşısında 1,48’e kadar yükselmeyi başarmıştı. Son sözü seçmen söyledi ve rehavet ters köşeye gol getirdi.

ABD seçimlerinde son düzlükte tam tersi bir hava var. Piyasa gergin ve bu durum Clinton‘ın oylarını birkaç puan yükseltmeye aday görünüyor.

ABD ve İngiltere’de durum Türkiye gibi değil. Ülkemizde 50.000 TL üzerinde hisse senedi yatırımı olanların sayısı 70.000 civarında. Seçmen sayısının sadece binde bir buçuğu kadar. Tabiri caiz ise yok hükmünde.

Ancak ABD ve İngiltere’de orta gelir grubu dahil bireylerin gelir ve servetlerinde hisse senetlerinin dikkate değer payı var. Kapitalizmin gereği bu bağ da pekala oylar üzerinde etkili olma potansiyeli taşıyor.

2-    ABD ‘de halk başkanı değil seçicileri belirliyor. Trump % 51 oy alsa da başkan büyük ihtimalle % 49 ile Clinton olacak. Trump’ın başkan olabilmesi için oy oranın asgari % 53-54 olması gerekiyor.

Bu iki nedenle Trump riskinin gerçekleşeceğini sanmıyor yeni ABD başkanının Hillary Clinton olmasını bekliyorum.

Borsa İstanbul

Yurtdışını riskleri ve fırsatları ile irdelemeye çalıştım. Lafı dolandırmadan da kişisel tahminimi somut beklentilerimi ekledim. Gelin görün ki BIST için tahmin & strateji kaleme almak çok güç.

Bunun için lokal manşetleri irdelemek ne yönde gelişmeleri tetikleyebileceğini tahmin etmek ve buna göre Borsa İstanbul özelinde senaryo oluşturmak gerekiyor.

Yurtiçinde yaşananları salt yurtiçi yansımaları yönü ile değerlendirmek de yetersiz. Bu nedenle ucunu bir yere bağlayamayacağım zihin jimnastikleri ile sizi yormayıp kestirmeden resmin görebildiğim kısmını aktarayım.

73.500 civarı güçlü bir destek ve bence Clinton’ın seçimi kazanacağı varsayımı altında tüm lokal belirsizliklere karşın ibreyi yeniden yukarı çevirme şansını koruyor.

Ya Trump kazanırsa işte o zaman borsa endeksi 67.000 civarını test edebilir ki ben bu riskin gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğu görüşündeyim.

Clinton senaryosu üzerinden devam edersek BIST dünyada başlayabilecek bir ralliye kayıtsız kalmayacaktır. Ancak hangi ölçüde katılabilir hangi seviyelere kadar yükselebilir ?

İşte bunu belirleyecek olan batı kampı ile yaşanan gerilimde vitesin hangi noktaya kadar tırmanacağı olacak. İdam meselesi, FITCH not kararı, AB ile ilişkiler ABD ile süren Ortadoğu merkezli pazarlıklar. Hepsi birbirine bağlı ve fiyatlamalar üzerinde de güçlü etkileri olacak.

Döviz Cephesi

Ne gelişen ülke para birimlerinde ne de USD özelinde bir performans yaşanmıyor. Yaşanacağa da benzemiyor. Ancak gerek Euro gerek USD haftanın son gününde lokal gelişmelere bağlı olarak TL karşısında yeni rekorlara imza attılar.

Gözler dolar üzerine olsa da geride kalan iki haftada Euro çok daha iyi performans gösterdi ve 3,33’den başladığı yolculukta sekiz işlem gününde TL karşısında % 5,3 değer kazanarak 3,52’ye tırmandı. USD’de de boş durmadı ve bu periyotta 3,07’den 3,16’ya yükselerek % 2,9 değer kazandı.

İki haftadır euro lehine esen rüzgar Clinton seçimi kazanırsa geçici bir mola verebilir. 2017 İlk yarısı özelinde asgari 1,25 potansiyelini koruduğunu düşündüğüm EURUSD kısa vadede 1,09 civarına yeniden gerileyerek dolardan euro’ya geçiş için tasarruf sahiplerine bir bilet daha sunabilir.

Ancak TL karşısında dolar, euro ne olur ? USDTRL’de 3,20-3,21 bandı EURTRL’de 3,55 ( Trump kazanırsa 3,60 ) dirençleri de test edilebilir mi ? 

İşte bu soruların yanıtları lokal gelişmelere ve dış ilişkiler üzerinde göstereceği etki & doğuracağı sonuçlara bağlı. Bunları da güncel bilgi seti ile öngörmek mümkün değil.

Forex Trade Eğitimi – Ankara

Forex farklı bir dünya. Çarpıcı reklamlar, büyüleyici terimler. Yurt içi piyasaların son yıllarda artan güçlükleri bu markete ilgiyi arttırıyor. Gelin görün ki bu ringde sahne alanların önemli bir bölümü riske ettikleri kapitali yitiriyorlar. Planlar hayale işlemler işkenceye dönüşebiliyor. Sihirli sayılar, şurayı kırarsa buraya gider stratejileri yeterli olmuyor.

Evet hele de kaldıraçlı işlemlerde kar etmek hiç de kolay değil. Ancak bu ringe çıkarken maça hakkıyla hazırlanmak, bu bir savaşsa tüm silahları kullanmak gerekiyor.

Akademi Pusula 12 Kasım Ctesi teknik analiz ve forex trade eğitimleri ile bu gereksinime katkı sağlamak üzere Ankara’da olacak. Bilgi & Kayıt : 0530 566 67 16  http://pusulaninotesi.com/egitim-programi/

Haftaya bir sonraki Pusulada buluşmak dileği ile…