Güvercin politikalar uzayacaktır
Düşük enflasyon, global kriz döneminden beri aslında gelişmiş ekonomilerin ortak sorunu haline geldi. Son yıllarda birçok büyük ülke merkez bankasının geleneksel olmayan para politikalarıyla beraber enflasyonda yaratmak istediği ivmelenme bir türlü yaratılamadı ve hedef değer olan yüzde 2 bir türlü yakalanamadı. Son 2 yılda petrol fiyatlarının düşüşü gibi önemli bir dışsal etki de düşük enflasyonun yanında deflasyon tehdidini de özellikle Avrupa nezdinde gündeme getirdi. Manşet enflasyonun petrol nedeniyle gerilemiş olduğu çok düşük seviyeler; ekonomik aktivite ve tüketimin etkisini görebilmek için çekirdek enflasyon datalarını da ön plana çıkardı.
Avrupa ve ABD’de açıklanan Mart ayı enflasyon dataları, istenen iyileşmenin sağlanamadığını göstermektedir. Avrupa’da Ocak ayı ile beraber yıllık yüzde 0,3 seviyesine ulaşan manşet enflasyonda Şubat ayında yüzde 0,2’lik düşüş yaşandıktan sonra Mart ayında değişim olmadı. Çekirdek tarafında ise Ocak seviyesi yüzde 1 korunmakta. ABD’de ise karşılaştığımız durum biraz daha hayal kırıklığı yaratıcı.
“Aslında bizim gibi dış finansman ihtiyacı olan gelişen ülkeler açısından iyi bir durum. Enflasyon beklentileri ne kadar düşük olursa, ABD Merkez Bankası’nın güvercin kalma süresi de o kadar uzayacaktır.”
TÜFE’de Ocak ayında baz etkisiyle sağlanan manşet enflasyon seviyesi yüzde 1,4 korunamadı ve enflasyonda Ocak ayını takip eden aylarda yeterli iyileşme sağlanamadı. Çekirdek enflasyon tarafında ise 0,1 puanlık düşüş söz konusu. Fed’in temel aldığı çekirdek PCE (kişisel tüketim harcamaları) kalemi de yüzde 1,7’de yerinde saymaktadır. Bu durum faiz artırımının tarihini de geciktirecek, Haziran’dan önce bir faiz artırımı olması ihtimalini çok çok azaltacaktır.
Fed’in 2016 yılı içerisinde faiz artırım konusunda baz aldığı en önemli verilerden biri olan enflasyonun beklentileri karşılamamasının ardından Fed’in önümüzdeki süreçte faiz artırım konusunda elinin rahat olmadığını söyleyebiliriz. Fed’in faiz artırımına dair ekonomist beklentileri Nisan ayında bu ihtimalin yüzde 0, Haziran’da yüzde 18 olduğunu göstermektedir. Haziran’dan sonraki iki toplantı olan Temmuz ve Eylül için de beklentileri sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 37’dir.
Avrupa’da ise hali hazırda sert bir genişleme paketi zaten Mart toplantısında açıklanmıştı. Ancak tabii merak edilen faiz indirimlerinin devam edip etmemesine dair olasılıklar. Son açıklanan Avrupa Merkez Bankası tutanakları da, aslında hali hazırda yüzde -0,40 olan mevduat faizinde indirim konusunda her toplantının canlı olabileceğini gözler önüne sermekte. Finansal piyasalar yarıyıl sonundan sonrasına dair çok şey bekliyor. Bu nedenden dolayı ekonomistlerin faiz indirimi beklentileri de Nisan için yüzde 6, Haziran için yüzde 17 olarak görünüyor. Ancak yılın son üç toplantısı olan Eylül, Ekim ve Aralık’a dair beklentiler de yüzde 50’ye yakındır.
Tabii her data bu beklentileri değiştirecektir, ancak elde olanlardan yola çıkacak olursak; Haziran ayından sonra küresel ekonomilerde istenen toparlanma sağlanamazsa, büyük ülke merkez bankalarının para politikaları çok daha uzun süre güvercin tarafta kalabilir. Fed açısından küresel risklerin de büyük önem taşıdığını da düşünecek olursak; böylesine bir negatif küresel ekonomik trend Fed’i de şahinleşmekten alıkoyabilir. Bu nedenden dolayı bu yıl Çin, Avrupa, Japonya vs. her yerin çok iyi okunması gerekecektir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN