YEP'i piyasalar nasıl algıladı?
*Sıkı mali disiplin ile enflasyonla mücadeleye devam edildiğini,
*Para politikasının dışında sıkı bir maliye politikası olduğunu,
*Büyüme gelecek yıl için aşağı yönlü, 2020 yılı içinse yukarı yönlü revize edildiğini,
*Bütçede sıkı tedbirlerin alındığını (harcamalar + yatırımlar tarafında önemli kesintiler var),
*Başlanmamış projelerin yapılamayacağını, mega altyapı projelerinin ise doğrudan yabancı yatırımcılarla yapılacağını,
*Cari açığı azaltma yönünde ciddi adımların ve teşviklerin planlandığını,
*Tasarrufların arttığı, harcamaların azaldığını,
*Dışa bağlı değil, ihracata odaklı bir ülke konumuna gelmek için alınan bir dizi tedbirlerin olduğu görülüyor.
Plana bakıldığında çok detaylı “Yeni ekonomi programı” ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.
Piyasalar planı gerçekçi bir plan olarak algıladı ve plan açıklanırken dolar kurunda 6.13 TL seviyesine doğru bir geri çekilme hareketi izlendi. Ancak sonrasında beklentiler ne yazık ki kurun daha da geri çekilmesini destekleyemedi.
Aslında şaşırmamak gerek. Bugün açıklanan planla kurda ciddi bir geri çekilme isteği yoktu sınırlı kalması bekleniyordu. Sonuçta açıklanan bu plan, hayata geçirildikten belli bir süre sonra ekonomik göstergelerin sonuçları ile planın ne kadar etkili olup olmadığını bizlere gösterecek. Kısacası daha zaman var dolayısıyla piyasada fiyatlarken bunu göz önünde bulundurduğu için etkisi sınırlı kaldı.
Son dönemde şunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Dolar/TL kuru agresif bir şekilde yukarı yönde rekor seviyeler test ettikten sonra “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Hazine ve Hükümet” eşgüdümlü bir şekilde piyasada aktif rol oynamaya başladı.
TCMB, faiz hamlesinin yanında diğer elindeki enstrümanları kullanarak piyasayı rahatlatmaya çalıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak özellikle yabancı yatırımcılarla görüşmeler sağlayarak, Türkiye’ye yatırım konusunda teşvik etmeye çalıştılar ve ABD dışında diğer ülkelerin desteklerini de görmüş olduk.
Bu gelişmelerin dışında ABD’yi izliyoruz çünkü ABD Başkanı D. Trump sivri diliyle Türkiye dışında diğer ülkelerle de ilişkileri oldukça çetrefilli. ABD’nin sorunu sadece Türkiye değil en azından Çin gibi dünyanın ikinci ekonomisine sahip bir ülkede var karşısında. Bir de şunu eklemek gerek. Geçtiğimiz yıl, Kuzey Kore ve Meksika ile de arasında sorunlar vardı ve bu iki ülkeyle olan sorunlar bu yıl içerisinde çözüldü. Aslında Trump’ın stratejisi bu şekilde ilerliyor olabilir. Örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz sene bizimle vize krizi gündeme gelmişti sonrasında tatlıya bağlanmasını söyleyebiliriz.
Bu gelişmeler devam ederken Dolar/TL kurunun da kafası oldukça karışık. Kur geri çekilmelerde sınırlı kalıyor ve özellikle 6.00 TL seviyesinin altında fiyat hareketi oluşturamıyor. Bu durumu iki şekilde örnekleyebiliriz.
*TCMB 625 baz puan faiz arttırdı en düşük 6.01 TL seviyesine kadar gerileyen bir dolar/TL kuru oldu.
**Bugün yeni YEP açıklandı ve kur 6.13 TL seviyesine kadar gerileyebildi.
Kısacası kurun hala net bir yön çizebilecek durumu yok. Yukarı yönde agresif tepkiler veremiyor. Her ne kadar yukarı yönlü bir eğilim içerisinde olsa bile şimdilik bu hareketini sürdürmekte zorlanıyor. Geri çekilmelerde de sınırlı kalıyor.
Bu tablo karşısında, olağanüstü bir durum olmadıkça dolar/TL kurunun bir süre daha geri çekilmelerde sınırlı kalmasını bekleyebiliriz. Özellikle, 6.00 TL seviyesinin altında bir alan görmediğimiz müddetçe ortamın hala TL’nin lehine olmadığını yorumlamak mümkün. Yönünü yukarı çevirdiğinde tedirgin olunuyor ancak yeni bir gelişme ve agresif bir ortam görülemediği için kurun özellikle 6.50 TL seviyesinin üzerine yerleşmesini şu aşamada pek mümkün görmüyoruz. Ancak şunu söylemek isterim, kesinlikle 6.50 TL seviyesinin üzerine yükselemez demiyorum. Bu hareketini yapsa bile 6.50 TL seviyesinin üzerinde kalıcı bir alan oluşturacak güçte olmadığını belirtmek isterim. Dolayısıyla, yukarı yönlü hareketlerde alım stratejisinden uzak durmakta fayda var.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN