Mevcut risklerle, yılı kapatmaya hazırlanıyoruz
Şubat ayında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı, dünyada tedirginliğin artmasına yol açtı. Savaş nedeniyle enerji fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar ve bu nedenle yükselen bir enflasyonla burun buruna geldik. Enflasyonu düşürmek adına majör merkez bankalarının agresif bir şekilde para politikalarını uygulaması ve bu nedenle artan resesyon endişesiyle, risk iştahının zayıf seyrettiği günler yaşandı. Ne yazık ki, bu bahsettiğim konu başlıkları hala etkisini sürdürüyor. Kasım ayı içinde bunların risk iştahının seyrinde belirleyici olmasını beklemek mümkün.
Kasım ayının en çok konuşulan konusu hiç kuşkusuz yine Fed olacaktır. Fed’in 1-2 Kasım tarihlerinde yaptığı toplantısını geride bırakırken, bir tarafta faiz artışlarına devam mesajı gelirken, aralık ayı içinde sınırlı bir faiz artışı olacağına yönelik sinyalinde geldiğini gördük. Toplantı sonrası önümüzde 04 Kasım günü ABD tarım dışı istihdam, 10 Kasım ABD TÜFE ve Fed üyelerinin konuşmaları bulunuyor. Bu başlıklar aralık ayı ve sonrasına dair beklentileri etkileyebilir. Fed’in bir sonraki toplantı takvimi 13-14 Aralık olarak görülüyor. O güne kadar faiz konusuyla ilgili beklentilerde değişiklik görülebileceği gibi bunun fiyatlarda da zaman zaman oynaklığa neden olması beklenebilir.
Kasım ayı içerisinde de güçlü dolar algısı sürebilir. Bu da emtialar ve borsalar üzerinde baskının devam etmesi anlamına geliyor. Avrupa Merkez Bankası, temmuz ayından bu yana toplamda 200 baz puan faiz artışına gitti. Kasım ayında toplantısı bulunmuyor. Ay içerisinde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde ve üyelerin konuşmalarının önemli olacağını düşünüyorum. Aralık ayı toplantısı için faiz artışının devam etmesi bekleniyor. Ancak gelecek senenin ilk çeyreğine dair ciddi bir belirsizlik hakim. Kasım ayında Avrupa Merkez Bankası'nın geleceğe dair vereceği sinyaller, piyasaların seyri açısından takip edilebilir.
Daha önceki yazılarımda da ele aldığım gibi petrolün ana hikayesi arz-talep dengesizliği olarak görülüyor. Salgın endişelerinin azaldığı bu yıl, dünyanın normalleşmesiyle petrolde talep iyileşmeye başlamış ve bu da fiyatların biraz daha dengelenmesini desteklemişti. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının başladığı dönem sonrası piyasaya yeteri kadar üretim yapılamaması ciddi anlamda arz sıkıntısını beraberinde getirdi ve bu da petrol fiyatlarının hızlı bir şekilde yükselmesine yol açtı.
OPEC+ grubunun ekim ayı toplantısında aldığı karar, Kasım 2022’den itibaren günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltılacağı yönünde. Bundan önceki dönemlerde petrol üretimini arttırmaya çalışan OPEC+ grubunun, kasım ayında aldığı bu karar, arz sıkıntısının daha da artmasına yol açmış durumda. Bir yanda Çin ekonomisine dair endişeler, Fed’in agresif tavrı, doların güçlenmesi ve resesyon endişeleri, petrolde talebi baskılamaya devam ederken, bir yandan OPEC+ grubunun petrol üretimini azaltması işleri daha da karmaşık hale getirmiş durumda.
Temmuz ayında, ABD Başkanı J. Biden’ın Ortadoğu ziyaretinde Suudi Arabistan Prensiyle görüşmesi ve Arabistan’ın ek üretim yapabiliriz şeklindeki açıklamalarına karşın OPEC+ grubunun aldığı bu tavır, ABD kanadını kızdırmış durumda. Başkan Biden’ın petrol fiyatlarındaki yükselişin önüne geçmek için yeni tedbirler almaya devam edeceğini ve son dönemde de stratejik petrol rezervi(spr) satışlarının daha da sıklaştırma ihtimalinin yüksek olduğu söyleniyor. Ancak ABD’nin spr konusundaki adımları açıkçası fiyatlardaki oynaklığın önüne geçemediği gibi fiyatların düşmesini de desteklemiyor. OPEC+ grubunun 4 Aralık’ta toplantısı bulunuyor. Kasım ayında petrol fiyatlarının seyrini, ABD ve OPEC+ grubundan gelecek açıklamalar ve Fed’in mesajları yine etkileyebilir. Aynı zamanda, Çin ekonomisiyle ilgili gelişmelerinde takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Toparlayacak olursam, petrol fiyatlarında hala net bir yönden bahsetmek kısa vade için biraz daha zorlaşmış durumda. Özellikle doların güçlü seyri, petrol fiyatlarını baskılamaya devam edebilir. Ancak bir yanda da arz sıkıntısı nedeniyle petrol fiyatlarında da yükseliş görebiliriz. Bu nedenle kasım ayında da fiyatlardaki hareketliliğin sürmesini ancak geri çekilmelerden ziyade yukarı yönlü tepkilerin biraz daha yoğun olmasını beklemek mümkün diye düşünüyorum.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN