Gelecek haftanın iki kritik başlık: TCMB ve Fitch
Öncelikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kararına ilişkin tahminlerden ve olası ihtimallerin piyasalar tarafından nasıl değerlendirileceğini analiz edelim.
Kur cephesine bakıldığında, TL varlıklarda kayıplar artarken bir diğer yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) yurt içi bankaların Londra Swap piyasasının yönelimin önüne geçmek adına limitleri kısması hafta başında gündemde yer aldı. Hal böyle olunca, gözler gelecek haftanın kritik başlıklarından biri olan TCMB’ye dönüyor.
Önden yüklemeli faiz indirimi ile 2019 yılında politika faizini yüzde 24 seviyesinden yüzde 12 seviyesine çeken TCMB, yılın ilk ayında gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında ölçülü bir yaklaşım ile 75 baz puan indirim ile politika faizini yüzde 11,25 seviyesine çekti.
TCMB kararlarında kur başrolde değil fakat fiyat istikrarını bozacak unsurlara müdahale etmek konusunda elindeki araçlarını kullanmak içinde gayet güçlü. Merkez’in ocak ayı kararında kur fiyatlaması 5.90 TL seviyesine işaret ederken, aradan neredeyse geçen bir aylık bir sürenin ardından yaklaşık 16 kuruşluk fark ile 6.06 TL bölgesi izleniyor.
TCMB kararlarında eğer baz nokta gelecek enflasyon datası olacak ise bu doğrultuda gelecek enflasyona gidecek süreçte enflasyonist faktör oluşturabilecek gelişmelerin de önüne geçmek hedefe ulaşılması adına önemli olacak. Bu nedenle piyasa tahminlerinde dağılım ağırlıklı olarak faiz indiriminin yapılmaması yönünde olurken, bir kesimde 50 baz puanlık indirim bekliyor. Faiz indirimi tarafında yer almak, reel getiri imkânını daraltıp TL’den çıkışları tetikleyecek ve bu durum kuru yukarı yönde hareket ettireceğinden, üreticinin kur maliyetlerini yeniden gündeme getirecektir. Diğer yandan, ocak ayı verilerine göre kredi hacminde (örnekle: ihtiyaç kredileri yüzde 30) aralık ayına göre ciddi bir artış var. Maliyet enflasyonun dizginlendiği noktada talep enflasyonunun gündeme gelmesi hedeflere giden bu süreçte özellikle enflasyon tarafında yeni revizyonlar getirebilir.
Dolayısıyla kritik başlık TCMB için tahminler bölünmüş durumda. Bu nedenle 50 baz puan indirim bankaların cari faiz oranlarını aşağıya çekmesi adına çok büyük bir fark değil fakat TL’nin görünümü açısından önemli olacaktır. Buna karşın, faiz indiriminin olmaması, sürpriz kabul edilmez ve en azından piyasa fiyatlamalarının ilk reaksiyonu bu kararla pozitif yönde olacaktır. Bu nedenle verilecek karar, gelecek aylara çizilecek bakış açısı hem yurt içi hem de yurt dışı piyasaların değerlendirmeleri açısından kritik olacak.
Diğer önemli başlık ise Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch’in kararı olacak. Cuma akşamı piyasa kapanışı sonrasında beklenen bu karara dair tahminler not ve görünümde bir değişiklik yapılmaması yönünde bulunuyor. Ülke notumuz “BB-“ , görünüm ise “Durağan” seviyesinde bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Varlık Fonu için yapmış olduğu değerlendirmede not ve görünüm bu düzeyde korunmuştu. Bir diğer yandan kurum zaten görünüm değişikliğini kasım ayında gerçekleştirmiş ve ”Negatif ”ten “Durağan’a olarak güncellemişti. Sonuç olarak Fitch’ten değişiklik gelmez ise piyasalar buna negatif reaksiyon vermez. Olması gerekir mi sorusuna, evet not indiriminde hızlı adımlar izleyen bu kurumlar not artırımı kısmında daha çekimser kalıyor. En azından görünümde yapılabilecek bir değişiklik, kurumun son ekonomik verilerde pozitif yönde yaptığı revizyonlar sonrasında bile gelmesi beklenebilirdi. Bu yüzden gelecek hafta metinde, dış kırılganlık, jeopolitik riskler, ödemeler dengesi gibi başlıklar dışındaki her ayrıntı 21 Ağustos’ta yapılacak ikinci ya da sürpriz bir not takvimi için sinyal oluşturabilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN