TCMB, REK’e bakarak dövize dur diyebilir
TCMB’sı son faiz kararında bir dizi likidite önlemleri açıklasa da faiz tarafında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini en azından eylül ortasına kadar bekle gör politikasını sürdüreceğini belirtse de, piyasa aktörleri artık kurun sadece TCMB müdahalesi ile düşürülebileceğine inanıyor. Hatırlanacağı üzere gelişmekte olan ülke piyasalarındaki FED kaygısının sert yaşandığı bir başka dönemde (2014-Ocak) dolar 2.3900 seviyesine dokunmuş ve tarihi rekorunu kırmıştı. Merkez’in olağanüstü toplantı kararı sonrasında yaptığı faiz müdahalesi ile kur 2.39 seviyesinden iki gün içerisinde 2.16 seviyelerine kadar gerilerken, yaklaşık 4 ay içerisinde de 2.08 seviyelerine kadar gevşemişti. Yani TCMB aldığı radikal faiz kararı ile doları sert bir şekilde düşürmüştü. Merkez’in dövize dur dediği tarihte sepet kur ise 2.82 seviyesindeydi. 2015 Nisan ayına sonunda ise piyasa, doların yükselişinden ziyade merkezin sepet kurdaki yükselişten rahatsız olabileceğini, sepet kurun tekrar 2.82 seviyesine geldiğinde faiz müdahalesinin gelebileceğini düşünmüştü. Nitekim sepet o tarihte tarihi zirve olan 2.82 seviyesini de aşmıştı ancak merkez bankasından herhangi bir faiz hamlesi gelmemişti. Çünkü TCMB , 2012 yılında da belirttiği üzere , TL’nin sadece gelişmiş ülke para birimlerine göre yani salt Euro ve Dolar’a karşı değerini dikkate almıyor. Aynı zamanda ülkenin ticaretinde ciddi öneme sahip yurtdışı aktörlerin büyük bir bölümünün dahil edildiği Reel Efektif Döviz Kuru’nun (REK) takip edilmesi gerekiyor.
Nominal efektif döviz kuru (NEK) kısaca bir ülke para biriminin diğer ülke para birimlerine karşı ortalama değerini ölçer. Seçilmiş ülke kurları belirli bir ağırlıklandırma yöntemiyle hesaplanır ve TL’nin ülke ticaretinde pay sahibi diğer ülke para birimlerine karşı gerçek değerine ulaşılmaya çalışılır. Hesaplamaya daha önce 36 ülke dahil edilirken, 2008 yılından sonra bu sayı 45’e çıkartılmıştır. Ağırlık hesaplamalarında sadece Türkiye’nin imalat sanayi ürünleri dış ticareti dikkate alınıyor. Fakat nominal efektif döviz kuru ülkeler arasındaki enflasyon farklılığından dolayı reel TL değerini yansıtmıyor. Bu sebeple NEK nispi fiyat farklılıklarından arındırılıyor ve TÜFE deflatörü kullanılarak, Reel Efektif Döviz Kuruna ulaşılıyor. TL’nin daha gerçekçi değerine bakılarak gözlenen bu kurda ise korelasyon ters işliyor. Yani REK yükselirse ülke para birimi değer kazanıyor, REK azalırsa ülke para birimi değer kaybediyor.
Nominal Reel Efektif Kuru sadece TÜFE ile düzeltilmiyor. Aynı zamanda hesaplamada ÜFE ve Birim İş Gücü Maliyeti deflatörü kullanılarak ayrı bir ortalamaya da ulaşılıyor. Ancak TCMB’nin daha önce yaptığı açıklamalarda olduğu gibi piyasaya müdahalesi TÜFE Bazlı Reel Efektif Döviz kuruna bakılarak değerlendiriliyor. Bu sebeple piyasa daha çok REK’i göz önüne alıyor. Ağustos ayında TCMB tarafından açıklanan son REK rakamı ise son Nisan 2013 yılından bu yana en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Reel efektif döviz kuru endeksi TÜFE bazında ağustosta bir önceki aya göre 4,54 puan azalmış ve 95,09'a inmiş.. Dikkat çeken bir diğer unsur ise grafikte görülüyor. 2014 yılı Ocak ayında REK, 95,86 seviyesindeyken TCMB kura müdahale ederek sıkı para politikasına geçiş yapmıştı. Gelinen nokta da TL’deki değer kaybı müdahale gerektiren seviyenin de altına inmiş durumda. TCMB Başkanı daha önce REK’in 125-130 aralığına ilerlemesi durumunda, rekabetçiliği kaybetmemek adına Merkez’in piyasaya müdahale edebileceğini açıklamıştı. Gelinen nokta da ise tam tersi bir durum söz konusu. Kurun 3.00 TL’leri dip yapması, kritik FED toplantısının kapıda olması piyasadaki gerilimi artırıyor. TL varlıklarındaki satış dalgasının derinleşmesi, piyasa beklentilerinin ise kurda aynı yöne işaret etmesi (yukarı) ve son olarak da REK’in geldiği nokta TCMB’yi önümüzdeki günlerde harekete geçirebilir.
Adnan Çekçen
Araştırma Uzmanı
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN