Dolarda düşüş hikayesi bitti mi?
TL, Dolar’a karşı yılın ilk üç ayında %3 ve Sterlin’e karşı %6 üzerinde değer kazanırken, Euro’ya karşı ise %1.5’un üzerinde değer kaybetti. Sepet bazında TL ‘nin performansına baktığımızda ise (%50 Euro-%50 Dolar) sepet kurun %0.65 gerildiğini görüyoruz. Yani TL her iki para birimine karşı güçlü duruşunu korumuş. Bist100 tarafına bakıldığında ise büyük küresel merkez bankalarının attığı adımların etkisiyle yılın ilk üç ayında adeta ralli yaşadı. Endeks ilk çeyrekte %15’in üzerinde primli görünürken, bankacılık endeksi aynı aralıkta %12 diğer önemli grup sanayi endeksi ise %17 oranında yükselmiş durumda.
Rakamların geneline bakıldığında ilk çeyreğe yurtiçi piyasalar oldukça iyi başladı. Yılın başında %9.5’un üzerini gören manşet enflasyon şuan %7.5’e gerilerken ve son çeyrekte yakalanan %5.7’lik büyüme (2015 yılının genelinde %4) ile beraber içerideki göstergelerin güçlü seyri göze çarpıyor. Para piyasalarını yukarı yönlü destekleyen en önemli etken ise FED politikalarındaki değişiklik olarak gösterilebilir. Yani hem borsa tarafında hem kur tarafının olumlu seyrinde, FED’ in attığı daha doğrusu atamadığı adımların etkisi çok daha fazla diyebiliriz. Çünkü 2016 yılına başlarken FED’ den yeni yılda 4 faiz artırımı beklenirken son gelişmelerle birlikte 2 hatta 1 faiz artırımı fiyatlanmaya başladı.
Hem iç hem dış piyasada tüm gelişmeler doları aşağı çekmek için yeterliydi. TL varlıklarını yükseltebilecek iki önemli hikayeyi aynı anda yaşadık. Olumlu yurtiçi göstergeler ve dışarıdaki FED iyimserliği… Ancak dolarda kalıcı düşüş veya trendin döndüğü yönünde bir beklentiye girmek fazla iyimser bir tahmin olur diye düşünüyorum. Çünkü ABD merkez bankası FED, faiz artırım süreciyle ilgili para politikasında radikal bir değişikliğe gitmiyor. Sadece faiz artırım sürecinde daha yavaş adım atılacağını söylüyor.
FED faiz artırımından vazgeçmedi sadece ara verdi. İç piyasaya baktığımızda ise Dolar/TL’nin bu FED arasını fırsat bilerek düştüğünü görüyoruz. Ancak FED için Haziran ayında faiz artırım ihtimali masadan kalkmış değil. Yani nisan ayı içerisinde yapılacak FED toplantısı, ABD verileri ve FED üyelerinin açıklamalarını takip edeceğiz. Bu ay içinde bu tarz göstergeler Haziran ayındaki faiz artırım ihtimalini artırabilir. Biz bu beklentiye ‘’FED önümüzdeki ay faiz artırabilir’’ diyerek Mayıs ayında girebiliriz. Eğer böyle bir durum gerçekleşirse Dolar/TL’de 2.8000’nin orta vadeli dip seviye olduğunu anlayacağız. Bu dış piyasadan kaynaklanabilecek FED kaynaklı olası riskler olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda TCMB başkanlık değişikliği, faiz indirim sürecindeki belirsizlikler ise içeride karşılaşabilecek riskler olarak görülebilir.
Teknik görünümde ise 8 aydan bu yana Dolar/TL, hiç 2.8000 altında haftalık bir kapanış gerçekleştirmedi. Dolayısıyla bu haftanın kapanış fiyatı kritik olabilir. 2.8000’nin altı yer yer görülse de genel olarak Dolar/TL’de FED’in Haziran ayı ihtimali fiyatlanırsa Dolar’ın tekrar yükselişi gündeme gelebilir. Bu sebeple 2.8400 direnci yakından takip edilebilir. Alımlar ile bu seviye aşılırsa 3.0000’den başlayan düşüş trendi, yukarı yönlü kırılabilir ve 2.8800-2.9000 aralığı gündeme gelebilir. Elbette düşüşlerde 2.8000 desteği önemli olacaktır. Bu seviye altında uzun vadeli bir kapanış görülürse yeni bir satış dalgası görebiliriz. FED’ in Haziran ayında faiz artırması gerekmiyor. Ancak bu beklentiye girilmesi bile doların yükselişine sebep olabilir.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN